Dikkatinizi çekerim, teröristbaşı ile değil de İmralı ile görüşenlerin huzurunu kaçıracak bir anket yayınlandı. Kurulu devleti ve düzenini, siyasal rejimi ayakta tutmak ve geliştirmek yerine bölmeye, yok etmeye ve dağıtmaya meraklı olanlar bundan çok hoşlanmayacak. Halk teröristbaşıyla değil de İmralı’yla görüşmeleri pek beğenmemiş.
Dün yayınlandı.
Anket, İstanbul’da yapılmış. Sonuçları halkın yüksek sesini yansıtıyor. Bir itiraz ve çığlılık bu.
Tüm propagandalara, yandaş basına rağmen halk bunların arkasında değil. Aksi olsaydı şaşardık.
Bakınız ne diyor toplumun % 83,9’u?
Bunların “İmralı” dediği, milletin katiline “ev hapsi veremezsiniz” diyor.
Başka?
Yüzde 56,4 de diyor ki; Sizin “devlet” dediğiniz şeyin milletin katili ile ülke pazarlığı yapmasını onaylamıyoruz.
MetroPoll Stratejik Araştırma Merkezi’nin yaptığı anket, tüm çabalara rağmen halkın gerçeği gördüğünü ifade ediyor. Basiret diye buna denir işte.
Terörü finans kaynakları, uluslararası uzantıları ve bağıntılarıyla etkisizleştirmeden, tüm stratejik bileşenlerini darmadağın etmeden, “Biz yenildik. Ne yapalım 30 yıldır baş edemedik” demek, üstelik bunu yaparken de milletin gözünün içine baka baka “barış türküleri” söylemek inandırıcı olmadı. Olması da beklenemezdi. Çünkü PKK, Kürt etnistitenin temsilcisi değildir. Ve PKK, Kürt kimliğinin de arızasıdır.
Aklı başında hangi Kürt, PKK’nın emrinde, onun yönettiği alanın içinde özgür ve rahat olabilir? Her zaman otoriter keskin bir kılıç gibi tepesinde dikilmesine razı olabilir? Türkiye’de yaşayan her aklı başında sağduyulu Kürt, devletin kendisini bir an evvel PKK’dan kurtarmasını beklerken, sen tutup, PKK’nın elebaşıyla pazarlık yapıyor ve kurtuluş bekleyenleri canavarın ağzına atıyorsun. “Al bunları tepe tepe kullan. İstediğin gibi yönet” diyorsun. Bunun neresi huzur?
Terörün para trafiğini on yıldır kesmemişsin.
Doğudaki kaçakçılık olaylarını geçim kaynağı olmaktan çıkaramamışsın.
Sınır ihlâllerini önleyememişsin.
Ortada milyarlarca doları bulan devasa bir kara para akışı var ve sen bunları benden iyi bildiğin halde kılını on yıldır kıpırdatmamışsın. PKK, ülkenin dört bir yanında “vergi toplama” adı altında trilyonları kaçırırken, devlet içinde devlet kurarken sen seyirci olmuşsun.
İnsanlar daima PKK’dan kurtuluruz ümidiyle yaşamış, üstelik senin partine de oy vermişler ama sen “Ne yapalım, terörü önleyemiyoruz. Siz Kürt kimliğisiniz” diye diye bu halkı PKK’nın eline attığın yetmiyormuş gibi bir de PKK’yı bu insanların meşru tek temsilcisi sayıyorsun. Halk, PKK ve temsilcilerine onca tehdide, şantaja rağmen oy vermemiş sana koşmuş, ama sen “olmaz” deyip “İmralı’ya” teslim etmenin yollarını arıyorsun. Onu da bırak. Halkı aptal sayıyor olmalısın ki kaçak güreşerek, “ben görüşmüyorum; devlet görüşüyor” anormalliğine yatıyorsun. Kürt dediğin halkın, oy verip şaha kaldırmadığı “BDP ile anayasa yaparız” diyebiliyorsun.
Öyle mi? İşte sana cevap: “Görüşmeleri beğenmiyoruz, PKK katillerinin elebaşlarına ev hapsi veremezsin” diyor anket sonuçları.
Demek ki neymiş?
Halk her yalanı yutmuyormuş.
Türkiye on yıldır terörle mücadelede hiç bu kadar kötü yönetilmemiştir. Türkiye’de askeri mücadeleyi “güvenlikçi” olarak değerlendirip karşı çıkanlardan “ekonomik mücadele edilmeli” diyerek kara para üzerinde bıktıracak derecede söylemler duymadık. PKK’lılara oy vermeyen halkı zorla PKK ile ilişkilendirmekten çekinmeyenleri dinlemekten bıktık. Halk demokrasiye, özgürlüğe ve kardeşliğe oy verip koştukça siz, ısrarla bu halkı “İmralı’ya” bağlamanın yollarını arıyorsunuz. Halk, PKK meselesini terör meselesi olarak gördükçe siz ısrarla, PKK’yı halkın etnik temsilcisi göstermeye çabalıyorsunuz. Siz nasıl bir canlısınız arkadaş?
