AKP'lilerin Lale Devri'ni Yavuzyılmaz anlatıyor!
Dün CHP Zonguldak MV Deniz Yavuzyılmaz ile editörlüğünü yaptığım YouTube kanalı olan CHP Ekonomi Masası TV''de bir söyleşi yaptık. Yavuzyılmaz birden fazla maaş alan AKP''lileri, aldıkları paraları anlattı. Dinlerken adeta kanım dondu. Bir ülkenin kaynakları böylesine hoyratça, yarın yokmuş gibi, hesap verme korkusu olmadan kitabına uydurup nasıl hortumlanır? Deniz Yavuzyılmaz''ın şu tespiti çok ilginçti: "AKP''li bürokratların açlık sınırı 30 bin lira ile başlıyor, yoksulluk sınırı ise 56 bin lira."
Söyleşideki uçuk rakamları tek tek yazmayacağım, ama size hiç itiraz etmiyorlar mı diye sorduğumda verdiği yanıt trajikomik cinstendi: "Evet itiraz ediyorlar ama neye, ben 3 maaş alıyorsunuz demişim, onlar hayır biz bir maaş, bir huzur hakkı, bir kâr payı alıyoruz demişler…"
Peki bu yağmanın sonunda ne oluyor esas önemli kısma gelelim. AKP''liler mutlu bir şekilde aileleri ile zenginlik içinde, gelecek korkusu olmadan, geceleri huzurla, karınları doymuş bir şekilde uyurken bedeli kim ödüyor? Tabii ki Türk halkı…
Bakınız dışa bağlı sanayi modeli ve ihmal edilen tarım firmalarımızı çökertti. Firmaların gelirleri düştü, işsizlik artınca hane halkları da fakirleşti. Üstüne bir de yukarıda anlattığımız yağma kaynaklarımızı kuruttu. Bu durum kendisini bütçe gerçekleşmeleri raporunda çok net gösteriyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı''nın 16 Ağustos tarihli raporuna göre Temmuz ayında bütçe açığı rekor kırdı. Rapora göre, "2021 yılı Temmuz ayında merkezî yönetim bütçe giderleri 141,1 milyar TL, bütçe gelirleri 95,3 milyar TL ve bütçe açığı 45,8 milyar TL olarak gerçekleşmiştir."
Bu açığın sorumlusu ise AKP yönetimidir. Savurganlık, yandaşlara hortumlar, ekonominin yanlış modelde yönetilmesi bütçede gedikler oluşturmuştur.
Rapordan devam edersek, "Merkezî yönetim bütçesi 2020 yılı Ocak-Temmuz döneminde 139 milyar 147 milyon TL açık vermiş iken 2021 yılı Ocak-Temmuz döneminde 78 milyar 344 milyon TL açık vermiştir."
Burada geçen yıla göre ilk yedi ayda açık azalmış gibi görebilirsiniz. Ancak bu bir algı yanılması. Zira 2020 Ocak Temmuz arası gelirler 541,9 milyarken 2021 döneminde 726 milyara yükselerek açığı kapatmış.
Tamam ne güzel gelirler artmış ve açık azalmış diyorsunuz. Ancak sorum şu: Hanginizin geliri arttı da fazladan vergi verdiniz? Hükümet tahsil edemediği vergiler için sürekli barışlar, anlaşmalar yaparak geçmiş borçları tahsil etmeye çalıştı.
Vergi indirimleri ve barışlarla gelirleri nereye kadar devam ettireceksiniz? Firmaların ve hane halkının ödeme kabiliyeti kaybolmuş, geliri azalmış.
Devletin bütçesindeki açığın azalması için firmalara sağlıklı çalışacakları bir eko-sistem kurulmalıdır. Firma kazanacak ki vergi ödeyecek. İnsanların ve firmaların gırtlağına basarak tahsilat nereye kadar yapılır?
Bu açıkların kapanması için yapılan zamlar enflasyonu artırıyor. Alınan borçlar da geleceği ipotek altına koyuyor. Ne için? AKP''li mutlu azınlık Lale Devri gibi yaşasın diye mi?
Osmanlı''da Lale Devri enflasyon ve yolsuzluklardan bıkan halkın başkaldırısı ile bitmişti. Şimdi Türk halkı yine olanları not alıyor ama hesabı sandıkta, demokrasi ile soracak. Çünkü hepimizin istediği tek şey artık birazcık sakin ve huzurlu, işsiz olmadığımız, karnımızın doyduğu, pudra şekerleri ve skandallar ile yozlaşmamış adil bir yaşam…