AKP parçalanırsa
AKP parçalanırsa ne olur sorusunun cevabı bir değil birden çok olabilir. Çünkü olacakların önceden bilinmesi asla mümkün değildir. Buna rağmen tahmin yapmak mümkündür.
Önce şu soruyu cevaplandıralım: AKP’den azıcık bir parça koparsa kıyamet mi kopar?
Asla!
Kopmaz.
Tam tersine biraz da iyi olur. En azından azgınlaşan ve neredeyse mutlakıyete dönüşen güç, biraz daha demokrasi içine çekilmiş olur. Ve anlar ki, iktidar gücü gidicidir.
Bir taraftan “AKP Türkiye’nin damarlarıyla oynuyor” deyip öte yandan “AKP parçalanırsa kaos olur” demenin mantığı yoktur. İlla kendinizle çelişecekseniz siz bilirsiniz. Ancak, “kaos olur” diyerek Türkiye’nin bütün cıvatalarıyla oynanmasına seyirci mi kalacağız sorusunun cevabını da vermemiz gerekir. Veremezsek, tek alternatifli bir demokrasi ve vazgeçilmez bir iktidar gücünü tescillemiş oluruz. Bu durumda “muhalefet ne için vardır” demek ve sorgulamak lazımdır.
AKP parçalanırsa kendi küllerinden yeni bir oluşum ortaya çıkar ve demokrasi, kendini yeniden üretir. İşte bu üretme sürecini “yeniden doğuş” yerine kaos olarak ele alırsak, bu durumda sittin sene AKP’yi baş tacı etmemiz kaçınılmaz demektir.
Eğer AKP vazgeçilmez ve aynı zamanda da parçalandığında ortaya kaos çıkacaksa, iktidar alternatifi partilerin durumu kabullenerek yapacakları tek şey, AKP’nin üzerine titremek olmaz mı? Demek ki muhalefetin bir görevi de neymiş bu durumda, iktidar partisinin bölünmesini önlemek.
Böyle muhalefete can kurban.
Baksanıza iktidar olmak istemiyor.
Rakibinin geleceği kaygısını öne çıkarıyor.
Ülkenin geleceğini ve selametini AKP’de görüyor.
Peki kendisi?
Kendisi şimdilik rolünden memnun. Rolünü tayin etmiş: İkinci dereceden muhalefet ve esaslı birkaç yorum.
Değilse sert birkaç mesaj.
Hepsi bu kadar.
Sahi böyle bir siyasi akıl, neden onca ağır sözler içeren demeçler veriyor, doğrusu merak etmemek mümkün değil. “Dağılırsa kaos olacağı belli olan bir iktidara bu öfke niye” diye sormazsak ayıp ederiz. Hiç kimseye olmazsa bu ayıp en azından kendimize ayıp etmiş oluruz.
Herkes müsterih olsun.
AKP dağılsa bile kaos çıkaracak ölçüde dağılmaz. Böyle bir dağılmanın 57. Hükümet sonrası DSP’de görüldüğü doğrudur. Ancak, solun siyasi kültürü ile sağın siyasi kültürü farklıdır.
Sağ siyasette, pek çok kere bölünmeler olmuştur. Adalet Partisinden Bozbeyli’nin Demokrat Partisine geçilmiştir. Bilgiç grubunun Demirel ile mücadelesi de bilinmektedir. Dikkatinizi çekerim, sağda tüm parti içi kopmalar, hüsranla sonuçlanmıştır.
Parti içi muhalefet ve kopmalar genel çoğunluk esas merkezi terk etmemiştir.
Bu durum 12 Eylül sonrası CHP, AP ve MHP için de geçerlidir.
Kim koptuysa koptuğu ile kalmış, halktan beklenen ilgiyi görmemiştir. Dolayısı ile AKP parçalanırsa da bir şey olmaz.
Demek ki, muhalefetin kaygısı kendine olmalı. İktidara değil.