Âkif’i anlama günleri
İstiklâl Marşı’nı, ticarî meta olmasın diye Safahat’ına bile almayan dürüstlük âbidesi Mehmet Âkif’i anma ve anlama günleri tertip edilmelidir.
Mehmet Âkif 20 Aralık 1873’de doğdu, 27 Aralık 1936’da öldü. 140. doğum ve 77. ölüm yıldönümü bu ay içinde.
İki Âkif olarak anmalıyız: İstiklâl Marşı’nın şairi Âkif ve fikrinin çilesini çekmiş Âkif olarak... Her iki Âkif’i de mizana vurun; birbirini ağdıramaz.
Âkif ve dönemini düşünüyorum... O dönemin şair ve yazarları nasıl ayakta kalmışlar? Çok dayanıklı olmaları lâzım... Yıkım yıllarını ve yeniden doğuşu yaşadılar. Yıkımlar çökertir; doğumlar sancılı olur. Yıkım da, doğum da önce şair ve yazarlara tesir eder.
Geçen gece, Habertürk’te, Mehmet Âkif şöleni vardı âdeta...
Âkif’i idrâk etmeye şu zamanda o kadar çok ihtiyacımız var ki... Resmî ve vakıf üniversitelerinde bu ay, her yıl “Âkif’i Anlama” günü ilân edilmelidir.
Habertürk’te, torunu Selma Argon’du galiba, “Safahat’ı ders kitabı olarak okutmak gerek.” demişti... Aynen katılıyorum. Orta mekteplere “Safahat” dersi niçin konulmasın!
“Akif, hem âlim, hem şair, hem hoca, hem devlet memuru, hem arif, hem milletvekili, hem daha pek çok sıfata sahiptir. Ama bütün bu sıfatlardan ürettiği bir sentezle o bilinçli, uyanık bir Müslüman Türk aydınıdır.”
Bu tespitler Prof. Dr. Nurullah Çetin’in... İki kitapta iki Âkif’i anlatmış: “Emperyalizme Direnen Türk: Mehmet Âkif Ersoy” (238 s.), “İstiklâl Marşı’mızı Anlamak” (90 s., her iki kitap için: Akçağ Yay. 0312 432 17 98).
AKP yöneticileri, İslâm’ın bütünlükçü anlayışına karşı milleti/ümmeti etnisitelere ayırmak için Âkif’in ardına sığınırlar. Prof. Dr. Çetin: “Âkif hiçbir zaman kavmiyetçi değildir.” der ve şu fikirleri serdeder:
“O, reel stratejik siyaset planında Birinci Dünya Savaşı sonlarına kadar Arap, Arnavut, Türk ve Müslüman unsurların birlikteliğini savunan bir İslâm birliği milliyetçisi, mütareke ve işgal döneminden sonra ise yani Arap ve Arnavutların ayrılıp geriye elde Anadolu’nun kalmasından sonra da yine güncel siyaset stratejisi gereği, Türk-İslâm milliyetçisi olmuştur. Zira, o, yaptığımız tanımlar doğrultusunda biyolojik olarak, etnik köken olarak Arnavut’tur ama hiçbir zaman Arnavutçuluk yapmamıştır. Yani biyolojik kimliğini öne çıkarıp, onu dava edinip ayrımcılık yapmamıştır, yapanları da lanetlemiştir. Türkiye’de Arnavut kimliği tanınsın, Arnavut dili resmî olsun eğitim dili olsun, filan dememiştir. Bunun yerine yukarıda vurguladığımız gibi sosyolojik, kültürel ve siyasal kimliği olan İslâm ve Türk milliyetçiliği yapmıştır. Türk milletini de İslâm’dan ayrı düşünmemiştir.” (Emperyalizme Direnen Türk: Mehmet Âkif Ersoy, 85. s.)
Mehmet Âkif’i anlamak demek, Türk’ü anlamak demektir.
Nurullah Çetin, bir Yeni Türk Edebiyatı hocası olarak İstiklâl Marşı’nı tahlil etmiştir. Edebiyat hocaları, İstiklal Marşı’nı tahlil ederken Nurullah Çetin Hoca’nın “İstiklâl Marşı’mızı Anlamak” kitabını ellerinden düşürmemeleri gerekir. Hiçbir yanlış anlamaya, kavramları oraya buraya çekmeye fırsat vermeyecek bir tahlil denemesidir bu kitap.
Mehmet Âkif’i anlama yazımıza devam edeceğiz.