Ak Parti’nin bitişi, Saray hâkimiyetinin bitişi
Ak Parti yok; Recep Tayyip Erdoğan var. Kaybedeceğini bile bile devletin, hâliyle halkın bütün imkânlarını kullanarak sahaya çıktı, kendisi yetmedi, bakanlarını da sahaya sürdü. Sizi bakanlığa ben getirdim, parti için de çalışacaksınız, dedi. Bakanlar gönüllü gönülsüz Ak Parti’nin İstanbul Belediye Başkan adayı Murat Kurum üzerinden R. T. Erdoğan’a oy istediler.
R. T. Erdoğan baktı olacak gibi değil, seçimden bir gün önce Murat Kurum’u da yanına alarak İsmail Ağa Cemaati’nin şeyhi Hasan Kılıç’ı ziyaret etti. Ziyaret niye seçimden önce? Hayır duasını almak için mi? Bütün cemaat üyelerini seferber edin, sıkıntıdayız, demek için mi? Şeyhten keramet beklediği için mi?
17 bakan İstanbul’daydı. Kapı kapı dolaştılar, R. T. Erdoğan’a oy istediler. İstanbul, yine payitaht olacak, Reis Bey, Vahdettin Köşkü’nden ülkeyi idare edecekti. Ama kaybetti.
28 Mayıs 2023’te Cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı yüzde 48 oyu Ak Parti’nin iyi tahlil etmesi gerektiğini yazmıştım.
Tek parti iktidarı, cami-ahır-depo dediler, Türkçe ezan-din-iman-padişah-imam-hatip dediler, cumhuriyetin ilk yılları üzerine gittikçe gittiler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu CHP milletvekili seçimlerinde yüzde 25’lerde oy alırken Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 48’i buldu. Saray’a karşı bir ders verilmek istendiği çok açık değil miydi?
Bu dersi görmüş olmalılar ki, Reis Bey, bütün gücünü ortaya koydu. Ne yaptıysa olmadı. Partisi, CHP’nin gerisinde kaldı. CHP yüzde 37,7, Ak Parti yüzde 35,5.
31 Mart 2019 mahallî seçimlerinde, İstanbul’da CHP 13 bin oy farkıyla belediye başkanlığını kazanmıştı. Ak Parti, itiraz etti. İtiraza itiraz mümkün mü?! Hemen İstanbul Büyükşehir için seçim yenilendi. Bu defa 806 bin oy farkıyla hezimete uğradılar.
31 Mart 2024’te fark daha da arttı. Üstelik Ak Parti, ilçelerin çoğunu da kaybetti. Artık belediye meclisinde ağırlık CHP’de, istediği kararı çıkartacak.
Ankara başşehir ama, Reis Bey hiç umursamadı. İllâ İstanbul dedi. Seçim gecesi başşehir Ankara’da değil, İstanbul’daydı, yenilgiden sonra lütfedip başşehre döndüler. Bellik ki hesabı İstanbul’u kazanmak, görkemli bir tören yapmaktı.
Ak Parti için diyeceğim ama, tek adam var: Recep Tayyip Erdoğan. Eski gücünü toplaması mümkün değil. Geriye sayım başladı.
Bu seçim CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ilk imtihanıydı, CHP’nin oyu yüzde 25’ten yüzde 37’ye çıktı. Ak Parti ikinci sırada kaldı.
Özgür Özel, önceki akşam ekranlara çıktı, “Sosyal demokratlar kazandı.” dedi. Partinin tüzüğünde, “sosyal demokrat” da yazar, “sol” da yazar. Burada CHP’nin solu nasıl anladığını, asıl nasıl anlaşılması gerektiğini bir seri yazıyla anlattık. Özgür Özel, tüzükte yer aldığı hâlde “Sol kazandı.” demedi, diyemedi. Türkiye’de “sol” deyince neyin anlaşıldığının farkında muhakkak.
Buna Özgür Özel’in başarısı diyebilir miyiz? Hayır... Ak Parti’nin Türkiye’yi ne hâle getirdiği ortada. Halkı, özellikle emeklileri aç bıraktı, çaresiz bıraktı. İnsanlar umutlarını yitirdiler.
Ak Parti için diğer bir engel Yeniden Refah Partisi. Necmettin Erbakan’dan kopan Recep Tayyip Erdoğan, Erbakan’ın oğlu Fatih’e yakalandı. Fatih Erbakan’ın başında olduğu Yeniden Refah Partisi, seçimde yüzde 7,45 oyla üçüncü parti sırasına oturdu. Ak Parti’nin önünde asıl büyük engel Yeniden Refah Partisi.
Türkiye önceki gün yeni bir güne doğdu.