‘Devlet aklı’ Esad’ı da, Esad sevdalılarını da yanıltı
Suriye karıştı. Beklenmedik değildi. Suriye’yi Rusya ve İran ayakta tutuyordu. Rusya Ukrayna derdinden, İran İsrail’le cebelleşmesinden Suriye meselesini ister istemez geri plana itti.
Saldırılarda Suriye Millî Ordusu yer alıyorsa, bilin ki Türkiye bunda büyük rol oynuyor. Daha açık yazayım, birbirlerinden yer kapmaya çalışan Şam muhalifi Sünnî gruplar Beşşâr Esad’ı devirmek için el el üstüne koyup yemin etmişlerse bunda rol oynayan yine Türkiye’dir.
Bizde belli kesimlerde “Beşşâr illeti” vardır. İllâ Beşşâr’la görüşülsün diyorlar, başka bir şey demiyorlar(dı). Sâri hastalık gibi bir şey.
İktidar, illetlileri de idare etti. Şimdi Suriye’de olanlara bakınca, illetlilerin Esad sevdası, illa Erdoğan görüşsün ısrarı, Saray’ın da işine geldi.
Saray’ın başdanışmanları, MİT’le fikirleşerek şöyle demiş olamazlar mı?
“Reis, siz Esad’a çok kızgınsınız. Esad’ın ordusu demeyeceğiz, çetelerinin katliamı hiçbir surette kabul edilemez. Üstelik ‘din’ bazlı yürüyor. Nusayrî temeline dayanıyor, Sünnî temel yok sayılıyor. Bu ayırım, dinimiz olabilir mi? Biz Esad’ı idare edelim. Bizdeki illetlilerin de yüzü gülsün. ‘Esad’la görüşürüz’den yürüyelim, bu modumuzu hiç kaybetmeyelim. Diğer taraftan da, dünya konjonktürü şu an bizim lehimize. Rusya ve İran, kendi derdinde... PKK’yı bitirmenin bir yolu da Esad’ın gitmesi. Suriye ister istemez parçalanacak. Bizim teşkilâtlandırdığımız grupları ilerisi için hazırlayalım vakt ü saati gelince bu grupları harekete geçirtelim...”
Esad’a o kadar kızgınken Reis Bey’in sinirini frenlemesinin başka izahı yoktur!
Reis Bey, niye görüşmeyelim. Her zaman hazırız, dedi de dedi!
Beşşâr, görüşmeye hiç yanaşmıyor, “İşgal ettikleri bölgeden çıksın Türkiye, bir bakarız, belki görüşürüz.” havasına giriyordu.
ABD Suriye’de, Rusya Suriye’de, İran Suriye’de, İsrail ajanları her yerde kol geziyor, Esad’ın derdi Türkiye... Türkiye ile en uzun sınıra sahipsin Beşşâr... Türkiye ile iş birliği yapsan, Türkiye’ye kastedenlere tavır alsan, PKK uzantılarını hâkim olduğu bölgeleri, gel birlikte boşaltalım, desen, kazanan kim olurdu?
Esad’ın tavrı Türkiye’ye karşı olunca Türkiye de Suriye’de Suriyelilerden bir ordu kurdu.
Esad için Türkiye’nin önemi hayatî derecedeydi. Mezhep kavgasına girmeyecek, Irak’ın öte tarafından ve hatta Irak’tan, ayrışan mezhep gruplarından destek istemeyecekti.
Rusya’ya da güvenmeyecekti. Önce kendi gücüne bakacaktı. Rusya, Ukrayna’ya karşı savaştırmak için, Kuzey Kore’den adam devşiriyor. Daha kim bilir nerelerden paralı askerler topluyordur.
Esad şimdi muhtemelen Şam’da değil; Moskova’dadır. Artık dönüşü yok. Çok güvendiği devletler önce kendi kendilerine yetip yetmeyeceklerini hesap etmeliler.
Recep T. Erdoğan’ın 15 gün önce son dış gezisinde yanında götürdüğü paket servis gazetecilere sordurulan soru ve verdiği cevap o zaman beni düşündürmüştü.
Reis Bey’in Esad’la görüşüp görüşmeyeceği sordurulmuştu. Hâlbuki bu sorunun neden sordurulduğu nasıl cevap vereceği biliniyordu. Esad, “Suriye’den çekilin görüşelim.” diyor, biz ise, “Teklif var ısrar yok.” havasına giriyorduk.
Gün 13 Kasım 2024. Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri dönüşü uçakta “Ben hâlâ Esed’den umutluyum.” dedi. Hâlbuki Esad, Riyad’da, İslâm İşbirliği Teşkilâtı ve Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi'nde konuşurken R. T. Erdoğan salonu terk etmişti. Bahanesi ne olursa olsun, terk etmeyebilirdi.
Recep T. Erdoğan’ın dediklerini hatırlayalım:
“Ben hâlâ Esed’den umutluyum. Bir araya gelip Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hâlâ umudum var. Çünkü bizim Suriye-Türkiye arasındaki terör yapılanmalarını yok etmemiz lâzım. Suriye’de âdil ve kalıcı barışın zemini vardır. Bunu sağlamak için atılacak adımlar da bellidir. Biz Suriye tarafına normalleşme konusunda elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barışa ve huzura kapı aralayacağını düşünüyoruz.”
Esad rejimine karşı harekât çok önceden planlanmış, silahlı gruplar hazırlanırken, sadece saldırının vakti belirlenmemişti ve R. T. Erdoğan, birkaç defa tekrarladığı sözlerini tekrarlıyor, “Esad’la görüşürüm.” diyor, bizdeki manasız Esad sevdalıları havalara uçuyordu.
“Devlet aklı”, Esad’ı da, Esad sevdalılarını da yanıltı.
Suriye yeni dönemeçte ve hâliyle Türkiye de.