Adana ve Hüseyin Sözlü (2)

Hüseyin Sözlü, dün belirttiğim gibi, üç dönemdir MHP’den Ceyhan Belediye Başkanı. 6 ay sonra mart ayında yapılacak mahallî seçimde, Türkiye’nin dördüncü büyük şehri Adana’dan MHP’nin belediye başkan adayı... Konuşmamıza devam ediyoruz:
-Adana valisi AKP’nin il başkanıdır, diyerek önemli bir şey söylüyorsun...
-Tabiî tabiî... İl başkanı vali, ilçe başkanı kaymakamdır. Seçimle gelen parti yöneticisi ise eş il ve ilçe başkanlarıdır. Ceyhan’da da böyledir. Kaymakam ilçe başkanıdır! Zaten eş başkanlık yolunu da açtı Erdoğan. İl ve ilçe başkanları devletin gücüyle seçilmiş kadrolardır. Düşünün ki, Ceyhan Belediye Başkanı’na veya Adana’da, başka bir yerde, protokolde, şurada burada müdürleriyle tavır koydururlar. Zaten valiler ve kaymakamlar sadece AKP’nin olmadığı yerlerde vardır. Adana valisini Türkiye tanır. Ama Kayseri valisini kimse tanımaz, Antep valisini kimse tanımaz. İstanbul valisi bir metropolün valisidir ama bizimki kadar sesi çıkmaz. Çünkü burada kendilerinden olmayan belediye başkanları var. O açığı da oradan kapatıyorlar. Yani biz hükûmet vesayetini, sivil vesayeti, seçilmiş yerde iktidar partisinden olmadığımız için yaşıyoruz. Buna rağmen ayakta durduk.
-Adaylıkta kendine güveniyor musun?
-Adana Büyükşehir için diğer adaylar içinde muhtemelen en genci ben olacağım. Üç dönemlik Ceyhan Belediye Başkanlığı tecrübem, ki bahsettiğim gibi, bunun son dönemini de iktidarın bürokratik ve siyasî güçlerinin muhalefetine rağmen ayakta durmuş başarılı olmuş bir belediye başkanı tecrübesiyle inancı, ideali birleştirip inşallah Adana’da başarılı bir belediye başkanlığı dönemine talibiz. Adana’nın meselesini biliyorum. Belediyeciliği teorik ve pratik açıdan üç dönemdir kavramış, bu manada üç dönem belediye başkanlığı zamanında tek bir gün bile görevinden dolayı mahkûmiyet almamış bir belediye başkanıyım.
- Meselâ; iktidar partisinin belediye başkanı iktidarın nimetlerinden faydalanıyor, sen faydalanamıyorsun. Bir hizmet farkı ortaya koyabilir misin?
-Biz onlardan daha iyiyiz. Onlar mirasyedi evlâtlar gibiler. Har vurup harman savuruyorlar. Nasıl olsa yanlarına gelen milletvekilleri, bakanlar falan iş bitirecek zannediyorlar. Biz şartların zor olduğunu bildiğimiz için adaptasyon kabiliyetimiz ona göre. Çok çalışıyoruz, çok proje çıkartıyoruz. Onlar hazır kaynak beklerken biz kendi kaynağımızı kendimiz üretiyoruz. Şöyle bir örnek vereyim: Adana’da MHP’li belediye başkanlarının hepsi anketlerde AKP’li belediye başkanlarından daha yüksek kamuoyu desteği alıyor. Bu ne demektir? İktidar nimetleriyle seçim avantajını da kullanıyorlar. Seçim zamanı gelince, “Kardeşim iktidardın nimetlerinden faydalandın. Biz sizi iktidar nimetleriyle destekleyeceğiz.” diyorlar, vatandaşı bazen de aldatabiliyorlar. Çok arzu etmelerine rağmen Ceyhan buna itibar etmedi. Onların adayları seçime giderken böyle iktidar rüşveti teklif ediyorlar. Avrupa’da bunu telaffuz eden siyasîler istifa etmek zorunda kalırlar. Geçende başbakanımızın Adana mitingi vardı, iki gün sonra Ceyhan’a geldi, “Genel seçimlerde partimiz birinci, bunu yerel iktidarla da birleştirin, kentsel dönüşümle Ceyhan’da şunları yapalım.” dedi. Türkiye’de böyle bir siyasî üslûp olağan karşılanıyor maalesef. (Devam edeceğiz.)

Yazarın Diğer Yazıları