Açlık sınırının ölçüsü: Ucuz ekmek kuyruğu
TBMM'de, Bütçe görüşmeleri sırasında, "kuru ekmek" tartışması çok konuşuldu. Çok konuşulması bile şu zamanda kuru ekmeğin "kıymetini" ortaya koyuyor.
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, halkın yoksullaştığı manasına "kuru ekmek yiyor." sözüne karşı Ak Parti'nin Denizli Milletvekili Şahin Tin, "O zaman aç değil!" gibi bir laf ediyor ve kıyamet kopuyor.
TBMM zaptına bakalım:
"Engin Altay -Millet aç deyince hoplamayın arkadaşlar. Millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor. Kuru ekmek giriyor.
Şahin Tin (Denizli) - O zaman aç değil demek.
Engin Altay (Devamla) - Kuru ekmek... (...)
Şahin Tin (Denizli) - Sen kendin dedin "Midesine ekmek giriyor." dedin.
Engin Altay (Devamla) - Milletin midesine kuru ekmek giriyor sadece diyorum, Beyefendi diyor ki: "O zaman aç değiller."
Tartışma böyle sürüp gitti. Belge olsun diye hararetli bölümü köşeme aldım.
Dışarıdayız... Semtin meydanından yukarı doğru çıkılan trafiğe kapalı yol kalabalık. Durduk şöyle... Virüs döneminde, insanlara gayriihtiyarî maskeli mi, maskesiz mi, diye bakıyorsunuz. Çoğunluk maskeli. Çene altına indirenler de oluyor, koluna takanlar da... Arabalara kapalı kalabalık yol üzerinde sigara yasağı var. Ama yan sokağa girdiğinizde az da olsa sigarasını tüttüre tüttüre yürüyenleri görüyorsunuz.
Meydan havuzlu. Havuzdan döndük. Aşağı parka doğru ineceğiz. Parkın önünde yan tarafında otobüs durağı yer alıyor. Otobüs durağından başlayan bir kuyruk... Her zaman gelip geçtiğimiz. Böyle kuyruk görmemiştik.
Sabah vakti... Göz ucuyla kuyruğu takip ediyoruz. Uzuyor, uzuyor ve bir büfenin önünde son buluyor. Bu büfe İstanbul Halk Ekmek (İHE) büfesi... Kadını, erkeği İBB'nin fırınlarından çıkan ekmeği almak için upuzun dizilmişler. Aralarına mesafe koyan da var koymayan da...
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay "kuru ekmek" derken kastettiği insanların geçim sıkıntısı. Bunu elbette Ak Partili milletvekili biliyor. Böyle espriden uzak, basit laf vurmalar kendilerine kaybettirir.
Öğleden sonra da büfe önünde benzer kuyruk vardı.
İnsanlar belediye ekmeği kuyruğuna daha sağlıklıdır, diye girmiyorlar, daha ucuz diye giriyorlar. Fiyatını bilmiyorum ama fırınlara göre, yarı yarıya ucuz olmalı.
Halkın geçim sıkıntısını, ekmek kuyruğuna bakarak anlayabilirsiniz. En basit ve en garantili açlık tespit yolu...
Olağanüstü şartlardan geçiyoruz. Virüs bütün dünyayı vurdu. Zamanında bütçesi sağlam olanlar, cepten harcıyorlar. Bizim bütçemiz oldum olası eksilerde... Bu virüs döneminde, parlak ufuklardan bahsetmek inandırıcı değildir.
Önümüzdeki aydan itibaren asgarî ücretler zamlı. Bütün çalışanların, emeklilerin maaşları da zamlı.
Üretemeyen, ihraç edemeyen, tarım ülkesi olduğu hâlde yönetme zaafından, plansızlıktan tarlaları otlanmaya terk edilen bir ülkede sanayinin gelişmesinden de bahsedilemez.
Katar'a bel bağlıyoruz. Katar'dan gelecek para da bir yere kadar!
Süleyman Demirel'in, her muhalif siyasetçinin yeri geldikçe tekrarladığı ünlü sözüdür: "Tencerenin düşüremeyeceği hükûmet yoktur. Kaynamayan tencere her iktidarı götürür."
Gerçekçi olalım, dürüst olalım, inandırıcı olalım...