Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Acısı dolardan, faizden ve ekmekten çıkacak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan gıda ürünlerindeki KDV oranını yüzde 1''e indirdi. Böylece yüzde yüzleri geçmiş gıda fiyatlarına bir dur demeye çalıştı. Ancak başarılı olabilir mi? Hayır! Yaptığı öyle büyük hatalar var ki artık bu noktadan toparlayıp işleri eski haline getirmesi imkansız. AKP''nin dışa bağlı üretim modelini bu köşede yaza yaza yoruldum. AKP''nin 2009 yılından sonra Amerika''dan dünyaya akan bol dolara sırtını dayayıp, düşen kurla beraber Konya ya da Harran''da buğday üretmek yerine Rus buğdayına yüzünü döndüğünü herkes biliyor. Çiftçi daha o tarihlerde girdi maliyetlerinden şikayet ederken ona kimin "Ananı da al git dediğini" çok iyi biliyoruz. Türk sanayisi çalıştığı zaman girdi ithali ile kuru yukarı çeker dedik. Kur yükseldikçe Rusya''dan buğday ithal etmek pahalı olur, o buğday ekmek olunca sofraya zamlı ekmekler gelir. Mekanizma bu kadar basit. Şimdi bunu durdurmak için sen KDV''yi sıfıra çeksen ne yazar? Üretim kalmamış bir ülkede rakamlarla oynayarak neyin fiyatını düşüreceksin?

AKP''nin anlamadığı şu: Yaşam bir oyun değil. Ekmeğin fiyatını düşüreceksen bu zat-ı şahanelerinin buyruğu ile olmaz. Bu ekmek üreterek, piyasaya vererek olur. Doları düşüreceksen örtülü faizle bir noktaya kadar düşer ya da aynı kalır, sen rezervlere düzenli gelir akışı sağlamalısın. Yüksek teknoloji içeren ürünler üreterek satıp, memlekete dolar, Euro kazandırmalısın. Çok affedersiniz iç çamaşırı, gömlek, pantolon satarak olmaz bu işler...

Hesap yapalım;

Yem fiyatı %120-130 artmış, tarımda en yaygın kullanımı olan amonyum sülfat gübre fiyatı %100 artmış, tohum fiyatı %60-150 artmış, elektrik %127 artmış, sulama maliyeti %100 artmış. Bunlar ne zaman yansıyacak mamullere? 2022 Nisan ayında. Güney illerimizden başlayacak ilk hasatla beraber gıda fiyatlarının çıldırdığını göreceğiz. Bizim an itibariyle yaşadığımız gıda enflasyonu içinde bu artışlar yok. 2021 yılına ait gelişmeleri konuşuyoruz. Peki gıdada KDV indiriminin sizce bir hükmü, etkisi kalacak mı? Şu an bile kimse etikette dramatik düşüşler yapmayacak, bunu çok iyi biliyoruz kendimizi kandırmayalım.

Cumhurbaşkanı, kooperatifçiliği geliştirse, aracıları ortadan kaldırsa, topraksız köylüye toprak verse, köy enstitüleri açıp modern tarım öğretse fiyatlar çakılırdı. Hatta Konya ilimiz kadar olan Hollanda, 100 milyar Euro''luk ihracat yaparken biz onu da geçerdik. Hem de vatandaş etini, sütünü, ekmeğini ucuza alırdı.

Neden yapılmaz bu dediklerim?

1-Kooperatifler geldiğinde devlet müteahhitlere garanti verirse köylüye de vermek zorunda kalır, kaynaklar halka akar, belirli kesimler armudu havudu ile götüremez. Hükümetin karşısında birleşik, hakkını arayan bir çiftçi sınıfı oluşur. Bütçeden kendisine de pay ister.

2-Aracılar, halciler bu işe çok bozulur, hemen AKP içindeki lobiler harekete geçer. Bu işi düşüneni bile ne yapar ederler çevirirler.

3-Toprak reformu olursa ağalar, beyler, çiftlik sahipleri tatlı teşviklerden, yardımlardan tek başına yararlanamaz. Tarımsal rantı paylaşmak istemezler.

4-Tarımda modern üretim için köy enstitüleri açılırsa köylü gözünü açar. En küçük haksızlıkta traktörler, biçerdöverler Saray''ın önüne park eder. Dinle, milliyet nutukları ile gençleri uyutamazsınız. Mesela faizle mücadele ediyorum derken size sorar o gençler: Ticari kredi faizleri neden artıyor? Sen bizi aptal mı sanıyorsun? Müteahhit garanti parayı alıyor benim taban fiyatım neden kuş kadar?

AKP''nin tarımda yapmadıklarının acısı gelecek dönemde haliyle ekmek fiyatından çıkacak. Bakın dolar/TL''den ve faizden nasıl çıkacak onu da anlatayım:

Biliyorsunuz sistem durduğu yerde enflasyon ve kur artışı üretirken faizleri düşürdüler, enflasyon ve kur patladı. Kuru tutmak için örtülü faiz verdiler dolar/TL 13 seviyesine çekildi. Ama hâlâ yüksek...

Ancak yapılanlar bir partinin kendisini kurtarmak isterken ülkeyi deneme tahtası haline getirmesi olunca bunun etkileri de oluyor, olacak. Türkiye''nin yönetilmediğini, savrulduğunu görenler sadece biz değiliz. Bunu yabancılar da görüyor. Geçen hafta kredi derecelendirme kurumu Fitch Ratings, Türkiye''nin kredi notunu ''BB-''den ''B+''ya indirdi, görünümünü ise ''negatif'' olarak belirledi.

Fitch, hani derler ya, gören gözler, duyan kulaklar için Türkiye için oldukça anlamlı bir rapor yayınladı. Bakın en can alıcı kısmı şu: "Döviz korumalı mevduat, hedefli kredi ve sermaye akışı önlemleri de dahil olmak üzere yetkililerin enflasyonu düşürmeye yönelik politika tepkisinin makroekonomik ve finansal istikrar risklerini sürdürülebilir bir şekilde hafifletmesini beklemiyoruz."

Demek istedikleri şu: Kuru tutmak için başta kur korumalı mevduat ürünlerin olmak üzere, yaptığın, söylediğin hiçbir şeyin yeterli olmadığını, bu işlerin kuru ve enflasyonu düşürmesini beklemiyoruz.

Daha ne desin? Verdiği notla dünyanın bizi gördüğü lig, çöp statüsü olmuştur. Yok efendim Türkiye büyük ülkedir. Büyüktür, büyüktür ama büyüklük lafla olmaz. Vatandaşın eti, peyniri yemeye buluyor mu? Benzini kaça alıyor? Firmalarının kaç tanesi dünya markası? Lafla sözle büyüklük olmaz. Enflasyon ve faizde dünyada ilk ona girerek masal anlatılmaz.

Bakın AKP yönetimi Türkiye''yi iktisadi olarak hangi ülkelerle bir duruma getirmiştir: Uganda, Ruanda, Kenya, Honduras, Bahreyn ve Ermenistan...

Ülke notu bizden bir tık daha iyi olan ülkeler kimler: Namibya, Umman, Guatemala, Bangladeş, Dominik...

Yok efendim bu karar siyasi! Bunu diyenin aklına şaşarım. Çünkü siz tüm komşularınızla kavgalısınız, içeride toplum bölünmüş, saçma sapan faiz kararları öncesinde bile enflasyonunuz artıyordu. Merkez Bankası, TÜİK aklınıza ne gelirse tüm kurumlarınızın bağımsızlığı gitmiş, kafanıza göre ülke yönetiyorsunuz, uluslararası hukuku takmıyorsunuz. Firmalarınız zayıf, verimsiz, rekabetten uzak, sürekli krediye muhtaç... Fiyatlar roket gibi çıkıyor... Ne olacaktı, şimdi bu karar siyasi mi?

CCC denilen iflas kademesi ile aramızda dört kademe kaldı. En yüksek notla ise aramızda 12 kademe var... Bu iş faizi ve doları nasıl etkileyecek derseniz söyleyeyim: Bankalar artık dışarıdan daha yüksek faizle borç getirecek. Bu da içerideki maliyeti yukarı çekecek. Dış yatırım zaten gelmiyordu, şimdi iyice sıkıntılar çıkacak, nakit girişinde sorunlar kuru yukarı çekecek. Bunun üzerine Amerikan faizlerinin artması, ABD Merkez Bankası''nın bastığı paraları geri çekmesi de eklenince, işin acısı ticari ve bireysel kredi faizinin artması, dolar/TL''nin yukarı gitmesi olarak kendisini gösterecek.

Yazarın Diğer Yazıları