Açılıma başladın mı böyle başlayacaksın. Önce kimselere ne açacağını, ne kadar açacağını, nereni açacağını hiç söylemeyeceksin. Söylemeyeceksin ama bir taraftan da suçlayacaksın. Anaların gözyaşını dindirmek için teröristleri törenle karşılayacaksın.
Hâkim göndereceksin ayaklarına.
Polis, Jandarma göndereceksin.
onlara kurşun sıkanları yine onlara korutacaksın.
Olmadı valini, kaymakamını seferber edeceksin.
Açılacaksın yani.
Açıldıkça da saçılacaksın.
Baktın ki halktan sana rağbet gittikçe azalıyor. Ortada bir terslik var. Bu defa “şark kurnazlığı” yapıp, her zaman yaptığın gibi suyun üstünde olma politikasına sarılacak, “heyyt bre! Siz nasıl böyle yaparsınız” diye aylardır konuşup, pazarlık ettiklerine efeleneceksin.
Biz de hep beraber milletçe yutacağız.
Türk’e sövecek, başkalarını dilinden düşürmeyeceksin ki iyice açılasın.
Türklük denildi mi canın sıkılacak, ama Kürt denilince demokrasiyi hatırlayacak, Osmanlı’dan söz edecek, barışı öne çıkaracak, anaların gözyaşını dillendireceksin.
Hatta Türk denilince “ırkçılık oluyor dinimiz istemez” deyip, Kürt denilince “TRT’den Kürtçe dua, Kürtçe mevlit, Kürtçe ibadet” serbestîsi getirdik diye övüneceksin.
Yeter ki Türk olmasın.
Hatırlar mısın?
Kaç yıldır bu sebeple yandaşlarınızla birlikte Atatürk’e sövüyordu medyanız.
Gökalp’i mason, milliyetçileri ırkçılıkla suçluyordu.
Kaderin şu cilvesine bakınız ki Atatürk’ün Türkçe için yaptıklarını ve sizin bir ömür sövme gerekçesi saydıklarınızı şimdi siz Kürtçe için yapıyor, hatta bunu Fehmi Korular, Mümtazer Türköneler, Hüseyin Gülerceler gibi kimselerle savunuyor, hükümet olarak onaylıyorsunuz.
İşte açılım yapınca, önce Türk’e sövecek, sonra Türk dışında ne varsa hepsi serbest diyeceksiniz.
Mesela, Filistin için yürüyecek, gözyaşı dökeceksiniz, ancak Karabağ umurunuzda bile olmayacak.
Çünkü Karabağ Türk toprağı.
Kıbrıs için “statüko çözemedi” diyerek Denktaş’ı indirip yerine sosyalist birini geçireceksiniz, verilen her tavizi dostluk sayacaksınız.
Çünkü Kıbrıs toprağı Türk’ün.
Açılım demek, Türk’ü bu ülkede gereksiz ve fazla görmek demek değilse nedir?
Açılırken az kalsın boğulacağınızı anlamasaydınız, PKK şovunu sürdürecektiniz değil mi?
Ne güzel idare ediyorsunuz şu ülkeyi. Sayenizde teröristler kahramanlar, krallar gibi karşılanıyor. Zafer işaretleri uçuşuyor havada.
Demek ki kazandıklarına inanıyorlar.
Eskiler ne kötüydü ama.
Düşünün bir kere. 2000 yılı başında neredeyse bitmişlerdi. Demokratik talepte bulunanlara da bu yapılır mıydı? Eskiler barışı bozuyordular. Siz barışı güçlendiriyorsunuz. Sizde iman kuvveti var azizim.
Çok Müslümansınız.
Eskiler sizin kadar Müslüman olmadıklarından olsa gerek, akıllarına demokratik açılım gelmiyordu.
Ne iyi ettiniz de açıldınız.
Bak ülkeye huzur geldi.
PKK’lılar kardeş kardeş ellerini sallaya sallaya önderliğin emriyle geliyor.
Yüce mahkemelerimiz, gerekirse minik tavizler veriyor. Terörist “biz önderlikten geldik” diyor, hâkimlerimiz, “canım öyle demek istememiştir” diyerek “sizi anladık arkadaşlar, tutuklu değilsiniz” diyor.
Hoşgörüye bakınız.
Adalette romantizm dönemi sayenizde başladı arkadaşlar.
Ne diyorduk, açılım yaptınız mı böyle yapacaksınız.
Teröristin ayağına hâkim gönderecek, törenle karşılayacaksınız.
Eee kolay mı biz büyük ülkeyiz arkadaş.
