Abdullah Gül’ün tuhaf açıklaması

Önceki gün askerlerimiz pusuya düşürüldü ve 9 şehit verdik. Aynı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamasını ajanslar geçti. Muhterem Cumhurbaşkanımız buyuruyorlar ki:
“Ramazan içinde bu tip provokasyonlar bilinçli yapılıyor. Devletin gücü herkesin gücünün üstündedir, bunu da herkes görecek. Ramazan sonrası bekleniyor diye bir şey söz konusu değil. Yeni bir stratejinin yapıldığını hepiniz biliyorsunuz. Memleketimizde güzel şeylerin olduğu açıktır ama güzelliklerden hoşlanmayanların olduğu da bir vakıadır. Terör örgütü Türkiye’nin gelişmesinden korkan, demokrasiden korkan bir örgüttür. Bütün bunlara karşı güvenlik güçlerimiz müteyakkızdır.”
PKK’nın asıl amacını örtmek için yapılmış bir açıklama gibi Cumhurbaşkanı’nın açıklaması.


1. “Ramazan içinde bu tip provokasyonlar bilinçli yapılıyor.”
Örgüt, herhâlde, askerler oruçludur, bu sıcakta susuzluktan da kavruluyorlardır, elleri tetiğe gitmez, diye pusu kurmuyor. Ak Parti dönemlerinde, diğer dönemlere kıyasla çok büyük eylem artışı var... Bunu hükûmetin tavizinde aramak gerekir.


2. “Devletin gücü herkesin gücünün üstündedir, bunu da herkes görecek.”
Amenna! Bundan şüphemiz yok. Ama devri iktidarınızda askeri hep yalnız bıraktınız, hatta şu komutanları nasıl içeri tıkarım, diye gizli hesap içerisindeydiniz. (Darbe planlayanları lanetlerken, seninle beraberim, hiç kuşkunuz olmasın. Elle tutulur delil bulduysanız darbecileri içeride çürütün, ama... Yoldan geçenleri bile içeri aldınız. Başıma iş gelir mi diye asker silâh kullanmaktan çekiniyor.)


3. “Ramazan sonrası bekleniyor diye bir şey söz konusu değil.”
Size mi inanalım muhterem Abdullah Gül, yoksa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mı? Erdoğan “Bıçak kemiğe dayandı. Ramazanın bitmesini bekliyoruz.” dedi. O da, herhâlde, hayır mübarek gün, PKK’lılar dağda oruçlu oruçlu dolanır pusu kurarlarken, kuru ekmekle oruç açarlarken, garibanların başına çökmeyelim, demiştir. Savaş gerektiği zamanda ve gerektiği yerde yapılır. (Nitekim PKK kampları bombalandı.)


4. “Yeni bir stratejinin yapıldığını hepiniz biliyorsunuz.”
Biz sadece söylendiğini biliyoruz. Stratejiden falan haberimiz yok. Bu strateji de “PKK açılımı” na dönmesin!
Terörle mücadele topyekûndur. Asker, sadece silâh kullanmakla mükelleftir. Onun dışında dünyaya derdini anlatacak olan asker değil, siyasetçilerdir. Halkı motive edecek, PKK’nın manevî desteğini kesecek yine siyasîlerdir. Milliyet’ten Hikmet Bila ne demişti: “Dünya’da Türkiye’deki kadar medya desteği gören bir başka örgüt yoktur.”
“Kara Yılan”ın ayağındaki Mekap’ını yalayan gazetecileri, stratejistleri, politikacıları ne yapacaksınız?
Bu da benim vecizem (!) olsun: “Pohpohlanmayan hiçbir örgüt saldırıya cesaret edemez!”


5. “Memleketimizde güzel şeylerin olduğu açıktır ama güzelliklerden hoşlanmayanların olduğu da bir vakıadır.”
Yapmayın Abdullah Bey! Güzel olan nedir? Türk’ün adını silmek mi? Terör her gün can alıyor bu hükûmet kurulduğundan beri... İnsanlar yarı aç yaşayabilirler ama her gün ölüm korkusuyla, her gün saldırı endişesiyle, her gün bölünme kâbusuyla yaşayamazlar. Abdullah Bey, bu sözlerinizin üzerinde biraz düşünürseniz, emsalsiz bir mugalata olduğunu görürsünüz.


6. “Terör örgütü Türkiye’nin gelişmesinden korkan, demokrasiden korkan bir örgüttür.”
Bu sözleriniz de, kusura bakmayın, emsalsiz bir demagoji... PKK’nın hedefi, ülkemiz içinden kendisine bir ülke çıkarmak... Başından beri bunu açıkladı.


7. “Bütün bunlara karşı güvenlik güçlerimiz müteyakkızdır.”
Şehitlerimizin cenazesi kaldırılırken, anaların gözyaşları sel gibi akarken bu sözlerinizi söylenmemiş sayıyorum!

Yazarın Diğer Yazıları