Abdülhamit sansürlemişti ama... (3)

Yeni "Dezenformasyon Kanunu" daha çok tartışılacak.

Abdülhamit dönemi, bildiğiniz gibi sansür ve jurnal dönemi. Şimdi hükûmet edenler Abdülhamit deyince cûş u hurûşa geliyorlar. Acaba onun akıl almaz sansürünün işi nereye götürdüğünü hiç düşündüler mi?

Abdülhamit dönemiyle, şimdiki dönem arasında hakikaten, büyük benzerlik var.

Abdülhamit''in Malumatçı Baba Tahir''ini bilir misiniz? Baba Tahir''i (1864-1912) tanırsak, zamanımızdaki yönetime bey''at etmiş gazetecilerin ve muhalif gazetecilerin hâlini anlarız.

Halit Ziya Uşaklıgil, "40 Yıl" hatıratında Baba Tahir için şu ifadeleri kullanır:

"Sanırım sarayı da öyle inandırmıştı ki Servet-i Fünûn karşısında bir Malûmat dergisi bulunması gereklidir, yollu bir düşünce uyandırdı. Sarayca her zaman kuşku altında tutulan ve Servet-i Fünûn yazarlarına başkanlık eden Recaizade Mahmut Ekrem''in karşısına sarayca güvenilir bir güç bulundurmak gerekli görüldü, bu güç Baba Tahir oldu."

Zamanımızda Saray''dakinin basın yayın organlarını partisine bağlamak istemesini ne kadar andırıyor. Birçok gazetecimiz, seve seve kucağa düşüyor.

R. T. Erdoğan, basın yayın organlarını zapturapt altına almak için hamle üzerine hamle yaptı. Bazı iş adamlarını teşvik ederek, pek çok "kolaylıklar" sağlayarak basın-yayın organlarını satın aldırdı. Muhalif bilinenlerin üzerine üzerine gitti. Ama muhalif basın yayın organlarını takip oranlarıyla, el altında tutulan basın yayın organları arasında kıyas edilemeyecek bir farkın doğmasına da zemin hazırladı. İktidara yamanan basın yayın organlarına takip oranları hızla düştü.

Baba Tahir ayrıca jurnalcidir.

"Tahir''ul Mevlevi''nin ortak olduğu Resimli Gazete''nin kapatılması olayında Baba Tahir''in jurnali etkili olmuştur. Üstelik bu jurnal öylesine profesyonelce yapılmıştır ki padişahın buna kayıtsız kalması imkânsızdır. II. Abdülhamid, kardeşi Mehmed Reşat Efendi''nin Mevlevi muhibbi olması nedeniyle Mevlevilere karşı daima şüphe ile yaklaşmıştır. Bahsi geçen jurnalde Resimli Gazete''yi çıkaran Tahir''ul Mevlevi''nin de bu tarikatla ilişkisi öne sürülerek veliahd için propaganda yapacağı iddia edilmiştir. Baba Tahir, jurnal konusunda o kadar ileri gitmiştir ki Ahmed Rasim''le çok yakın ilişkileri olmasına rağmen onun ağzından bile jurnal uydurmuştur." (İsmail Alper Kumsar, "Malûmâtçı Mehmed (Baba) Tahir", Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, S. 38, 2018)

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancoğlu''nun ceza alma usulü çapıcı... Kaç sene önce yazdığı tivitler, o zaman dikkat çekmedi, iktidarın yanındaki gazeteler C. Kaftancıoğlu''nu kalemlerine dolayınca sekiz sene sonra savcılar harekete geçtiler. C. Kaftancıoğlu tivitler yüzünden hapis cezaları aldı. Bir cezası Devlet''e "seri katil" demesi yüzünden. Hâlbuki, aynı ifadeyi, aynı şekilde tivit atarak Saray''ın itibar ettiği gazeteci Hilâl Kaplan da kullanmıştı. Biri ceza aldı, biri almadı. Niye vermiyorsunuz, demiyorum. İkisine de ceza verilmesin, nasıl seri katil olunduğu ispata davet edilsin yeter.

Yeni çıkarılan kanunda 29. maddeyi okuduğunuzda doğru, diyorsunuz. Ama ucu açık... Şimdi sekiz sene önceki tivitlere bakıp ceza yağdırılıyor, Saray''ın yanında yer almayan gazetecilerin her satırı didiklendiğinde, mutlaka, 29. maddeyle çeliştiği iddia edilecek "açıklar" bulunacaktır.

Abdülhamit sansürcülüğünü, dönemin jurnalciliğini yaz yaz bitmez. Zamanımızla tamı tamamına uyuşuyor.

Ama, hiçbir sansür, hiçbir jurnal çare olmadı. Abdülhamit iktidardan öyle bir düştü ki... Girmeyelim buna. Yukardakiler işkillenirler şimdi!

Tenkitlere verilecek cevabın varsa, kanun üzerine kanun çıkarmaya gerek yok. Mevcut kanunlar yeter.

Yazarın Diğer Yazıları