Zihin yazılımları
Din... İnanç... Fikir... Felsefe...
İnsanların zihnine girdikten sonra zihinde bir yaşam programına dönüşen ve kişileri yöneten şey bunlar...
Tıpkı bilgisayar yazılımları gibi...
Nasıl ki bilgisayarınıza program (yazılım) yüklüyorsunuz ve bilgisayarınız bu yazılıma/programa göre çalışıyorsa, insan beynine yüklenen din, inanç, fikir ve felsefe sistemi de aynı işlevi görüyor...
Her inanç sistemi, ister ideoloji, ister din, ister felsefi bir düşünce sistemi olsun hepsi insan zihninde biçimlendirme yapıyor... Kişiyi kontrol ediyor, yönetiyor...
Hiç kimsenin zihni/hafızası doğduktan sonra yetişkin oluncaya kadar boş kalamaz... İnsan öğrenen bir canlıdır. Üstelik bu öğrenme kesintisiz bir şekilde ölünceye karar sürer... Her bir öğrenme kırıntısı, ileride öğreneceği benzer, aynı türden konularla beyin tarafından birleştirilerek öğrenme kümelerine yani şemalara dönüştürülür. İşte bu şemaların sistemli bir bütüne dönüşmesi; fikir sistemi, inançlar toplamı, benzetmeyle söylersek birer yazılımdır.
Ne öğrenmişseniz algı dünyanız onunla kaplıdır... Zihninize yüklenmeyen bilgileri bilemezsiniz. Örneğin İlk Çağ insanlarının zihninde uçak, araba, elektrik, telefon vb. bilgiler yoktur. Olmadığı için de düşünceleri, fikirleri, inançları, kendi çağının bilgilerine göre yorumlarlar. Mesela uçak hakkında yorum yapamaz, fikir ileri süremez. İlkçağ insanının zihin dünyası, onun içinde bulunduğu paradigmasıdır. Zaten paradigma kavramını ortaya koyan bilim felsefecisi Thomas Kuhn, paradigma kavramını bilimsel dönemlere ilişkin benzer bir örnekle açıklamıştır.
Her bir kişi, edindiği inanç ve fikir sistemlerine göre davranıyor dedik... Arkadaş ilişkilerini buna göre ayarlıyor.. Siyasi davranışlarını buna göre yapıyor... Ahlaki tutumlarını da aynı şekilde inanç sistemlerine uygun olarak yapıyor..
Neden?
Çünkü zihin dünyası yani paradigması bu... Yeni öğrenmeler gerçekleşmedikçe bunu aşması imkânsızdır.
İşte eğitim bunun için önemlidir. Ve "her şeyin başı neden eğitim" sorusunun cevabı da tam olarak burada kendini gösteriyor...
Eğitim paradigmaları değiştirir, genişletir. Bilim ise, tıpkı İlk Çağ insanının yeni bilimsel buluşlardan sonra o güne kadar bildiklerinin ters yüz olup ilkel kalması gibi yeni sıçramalarla kökten değişim ortaya koyar ve dolayısı ile eski paradigmayı tümden siler süpürür.
IŞİD'cinin zihninde çalışan İslam yazılımı, ona insanları günah sevap demeden öldürtürken, FETÖ yazılımı, insanlara kendi ülkesinde darbe yaptırıyor...
Sosyalist DHKPC yazılımı ise terör estiriyor...
Kısacası, nasıl bir din, nasıl bir inanç, nasıl bir fikir düşünce sistemine sahip olup olmadığınız tüm toplumsal ilişkilerinizi değiştiriyor... Vaziyet alışlarınızı ve tutumlarınızı belirliyor...
Bu ideoloji, fikir, din ve öteki tüm inanç sistemlerinin içeriği, öğretisi, amaçları ve yönelimleri öyle önemli ki, eğer içerik sapkınsa kişi sapkın bir dini inanış öğrendiğinden sapkın davranıyor. Başkalarıyla bu sapkın inancı uğruna savaşıyor...
Diyorlar ki cemaatlerde ne var? Niye karşı çıkıyorsunuz?
"Hayır diyoruz... Karşı çıkmıyoruz. Tam tersine geleneksel tasavvuf inanç ve değerlerini önemsiyor bağrımıza basıyoruz." Ancak, Osmanlı'nın son dönemlerinden itibaren, dünyadaki değişime paralele olarak sosyal yaşam pratikleri değişti. Sosyal yaşam pratikleri değişirken tarikat ve cemaatler, yeni duruma kendilerini uyduracakları yerde kendileri içerik bozulması yaşadılar.
Mesela FETÖ'cülerin ifadelerinden, ortaya dökülen kasetlerdeki beyanlarından anlıyoruz ki, bu cemaatin öğretisi, İslam'ı yaşatma ve sürdürme amacından, siyasal amaca yönelmiş. Devleti ele geçirmeye, rejim kurmaya, uluslararası toplumda emperyalist güçlere hizmet eden yapıya evrilerek millî topluma düşman bir anlayışa ulaşmış. Artık bu düşünce hastalıklıdır. Bu paradigmadan kurtuluş zordur.
Eğitim yılının başladığı şu günlerde, çocuklarımızın ve gençlerimizin zihinlerine müdahale ederek onları olması gereken çizgiden saptıracak kötü öğretilere (yazılımlara) karşı korumamız gerekir. Bunun birinci yolu iyi bir öğretim programı, ikincisi de bu programı amacına uygun şekilde uygulayacak öğretmenlerdir.