Yunanistan ve Ermenistan'la dayanışmak için illa deprem mi olmalı?!

Yunanistan ve Ermenistan depremde bizimleydi. Yardım malzemeleri ve kurtarma ekipleri gönderdi. Buruk bir sevinç duydum. Yunanistan Dışişleri Bakanı deprem bölgesine de geldi.

Yunanistan''la şu sıra çok çekişmeli devredeyiz... Savaştan bile bahsediliyor. Ermenistan''la iki yıl önce savaştık. "Savaştık" diyorum... Azerbaycan''la aramızda fark yok. İki ayrı devletiz ama bir milletiz. Türkiye, Azerbaycan''ın yanındaydı ve her türlü desteği verdi.

Keşke savaşılmasa ve keşke iki ülke de bizimle sınırlarını sonuna kadar açsa. Biz iki ülkenin insanlarıyla, dinleri ayrı "bir" halkız. Geçmişte iç içeydik. Biz Orta Asya''dan gelirken çok şey getirdik, onlar bizimle iç içe yaşarken bize çok şey öğrettiler.

Başından beri her defasında yazarım... Düşmanlığı bitirmeliyiz.

Daha önceleri, Türkiye ile savaşmaktan bahseden Yunanistan Başbakanı Miçotakis''in 6 Şubat depreminden sonra yaptığı açıklaması çok samimiydi:

"Yaşanan trajik kayıplardan dolayı tüm Yunan halkı adına duyduğum üzüntüyü bir kez daha ifade etmek istiyorum. Yunanistan''ın, daha önce de yaptığı gibi, enkaz altında sağ kalanları bulmak için acil yardım sağlayarak ve aynı zamanda önümüzdeki dönemde evsiz kalacak yüz binlerce, belki de milyonlarca insana destek olmak için önemli miktarda insanî yardım sağlayarak iki halkın yanında duracağını tekrarlamak isterim... Açıkçası, iki ülke arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda, Yunanlı bir kurtarıcı ile Türk bir kurtarıcının Türkiye''deki küçük bir kızı kurtarmak için birlikte çalışmasından daha güçlü bir mesaj düşünemiyorum. Birçok kez Yunanistan ve Türkiye halklarını ayıran hiçbir şey olmadığını söyledim. Biz arkadaşız. Bu zor anlarda dostluğumuzu ispat ediyoruz."

Yunanistan Sivil Savunma Bakanı Christos Stylianides yardımları bizzat Adana''ya getirdi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da taziye için Türkiye''ye geldi; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu''yla Hatay''da buluştu. Dendias, "Başbakan Miçotakis''ten aldığım talimat doğrultusunda şunu söylemek istiyorum ki; biz Yunanistan olarak hem ikili düzeyde hem AB düzeyinde zor günlerin aşılması için elimizden gelen bütün çabayı göstermeye devam edeceğiz." dedi

Bu buluşmada M. Çavuşoğlu''nun konuşmasında bir ayrıntı var. O açıklamayı verdikten sonra "ayrıntı"dan bahsedeceğim:

"Biz büyük bir depremle karşılaştık, Yunanistan bizim yardımımıza koştu. Sonra Yunanistan''da, bir deprem oldu, o zaman da biz Yunanistan''ın yardımına koştuk. İyi komşuluk böyle zamanlarda belli olur. Bu konu, ünlü Time dergisinin de dikkatini çekmişti ki, bir yazı yazmıştı. Ben de o zaman siyasette değilim, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Time dergisine bir mektup yazmıştım. O mektubum da yayınlandı. O yazıda kısaca, ''Evet, komşu ülkeleriz ve bu, böyle dar zamanlarda birbirimizin yardımına koşmamızdan da belli. Ama iki ülke arasındaki meselelerin halledilmesi için, illâ da felâketlerin gerçekleşmesini beklemeye de gerek yok.'' demiştim. O zaman sade bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı idim, bugün Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı''yım ve aynı görüşleri taşıyorum."

M. Çavuşoğlu''nun "Evet, komşu ülkeleriz ve bu, böyle dar zamanlarda birbirimizin yardımına koşmamızdan da belli. Ama iki ülke arasındaki meselelerin halledilmesi için, illâ da felâketlerin gerçekleşmesini beklemeye de gerek yok." sözleri hemen her Türk''ün içindeki sesin yansımasıdır.

Bildiğiniz gibi, Yunanistan''a gittim, kadınların girmesine izin verilmediği, otonom bölge Aynaroz yarımadasına girdim. (Aynaroz''a giren ilk Türk gazeteciyim.) Aynaroz''da birçok keşişle, Atina''da, Larissa''da (Yenişehir), Selanik''te insanlarla Türkçe konuştum. Konuştuklarım 1924 mübadelesiyle göçürtülenler ve çocukları, torunlarıydı. Türkiye hasreti yüreklerinin derinliklerinde yatıyordu.

Ermenistan''dakilerin de farklı düşünmediklerinden eminim.

Yunanistan ve Ermenistan diasporası çok güçlü. Ellerinde körük her yere nüfuz ediyor, herkesi kışkırtıyor.

İki ülke de dış tesirlerden kendilerini kurtarmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları