Yerel seçimlerden sonra ne olacak?
Seçim bittiği günden beri her gün yeni zamlar açıklanıyor. Yerel seçimlerin kampanya süreci başlayıncaya kadar da bu durum böyle devam edecek gibi görünüyor. Seçim kampanyası sürecine girdiğimizde zam yerine müjdeleri duymaya başlarız yine. Nitekim Cumhurbaşkanı, tam da bunu ima etti.
Para yok
Bunca zammın içinde nasıl geçineceğini kara kara düşünen vatandaşa Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tasarruf yapma” çağrısında bulundu. İsraf yapmayın, tasarruf edin, dedi.
Tasarruf yapmak için öncelikle yeterli gelire sahip olmak gerekir. Dar gelirli için öncelik, gıda, barınma gibi temel giderleri karşılayabilmek.
Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, Haziran ayı gıda enflasyonunun en fazla olduğu Avrupa ülkesi Türkiye.
Yüzde 54,3 enflasyon oranıyla birinci olan Türkiye’yi, yüzde 28,4 enflasyon oranıyla Macaristan ve yüzde 24 enflasyon oranıyla Sırbistan takip ediyor.
Sıralamada kendisine en yakın ülkeleri ikiye katlamış gıda enflasyonuyla Türkiye’de vatandaşlar zaten kazancıyla ancak geçinebiliyor.
Yüksek kira fiyatları, benzin zamları, çocukların kırtasiye giderleri derken, dar gelirlinin tasarruf yapmaya parası kalmıyor. Malum daha yakın tarihte temizlik ürünlerine dahi vergi zammı geldi.
Yeterli geliri olan da zaten yarın gelecek zamlardan önce ileriye dönük harcamalar yapmaya çalışıyor. Adeta paradan kaçıyor, kaçmak zorunda kalıyor. Parasını bugünkü değeriyle en verimli şekilde kullanmaya çabalıyor.
Dolayısıyla tasarrufa imkânı olmayan halkın israfa da yönelmesi mümkün değil. Bu açıdan, israfı olan halk değil.
Seçim ekonomisi yakın
Erdoğan’dan on gün kadar önce de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgede kamu kurumları tasarrufa çağrıldı. Şüphesiz, bu daha isabetli bir çağrı. Hatta buna en tepeden başlayarak, israfın zirvede, tasarrufun ise itibarsızlık olarak görüldüğü yere yönelmeli tüm uyarılar.
Ancak önümüzdeki yerel seçimler, hükümetin ekonomik gidişatı daha da zora sokacak seçim politikalarına yol açacak.
Erdoğan’ın “kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz” demesinden anlıyoruz ki, halkın mağduriyeti iktidar tarafından da kabul ediliyor.
Fakat hemen ardından “kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü alacağız, bunu yılbaşı civarında neticelendirmeyi planlıyoruz” dedi.
Yani, halkın önümüzdeki beş ay daha dişini sıkması isteniyor.
Peki, ne olacak yılbaşında?
Belli ki, yine seçimlere 2-3 ay kala müjdeler başlayacak, maaşlara bol keseden zamlar yapacak, fakat vatandaş, henüz daha maaşını eline almadan harcama kalemlerine yapılan zamlarla fakirleşecek.
Yani, yerel seçimlerden sonra vatandaş yine ve daha büyük mağdur olacak.