AKP ile fikir ayrılığı yaşayan ve hatta görev dönemlerinde dahi Erdoğan'la ters söylemleriyle içeride bir fikir ayrılığının olduğunu belli eden isimler, yeni kuracakları partiler hakkında ilk söyleşilerini gerçekleştirdi.
Bu isimler içerisinde en zayıf gözüken, şüphesiz, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu. Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde partisinden istifa ettiğini yaptığı basın toplantısıyla açıkladı. İstifa etmese, Disiplin Kurulu'nun kararını beklese de zaten ihraç edilecekti, kendisi hızlı davrandı.
AKP'nin kabine değişikliğine gittiği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni revize çalışmaları yaptığı şu günlerde, Davutoğlu'nun basın toplantısındaki özellikle şu sözlerini önemli buluyorum:
"AKP içerisinde iç muhasebe, ortak akıl ve istişare kanallarının kapalı olduğu ve içerde bir dönüşüm ihtimalinin kalmadığı da aşikardır. Her iyi niyetli eleştiriyi ve tavsiyeyi ihanet ve düşmanlık olarak gören mevcut yönetim altında, savunduğumuz temel ilkeleri ve hedefleri gerçekleştirmenin imkanının kalmadığını bize göstermiş bulunmaktadır."
Davutoğlu'nun bu haklı eleştirisine parti içerisinden başka kimlerin katıldığını ileriki günlerde göreceğiz. Davutoğlu ile birlikte istifa eden eski İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı, ilerleyen günlerde çok sayıda üyenin ve teşkilat mensubunun istifa edeceğini ifade etti ancak benim en çok merak ettiğim; mevcut milletvekillerinden Davutoğlu'nun safına intikal edenlerin olup olmayacağı.
Zira yeni partilerin aktörlerinden bir diğeri olan ekonomiden sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan için mecliste hazır bekleyen onlarca milletvekili olduğu ve partisini kurar kurmaz mecliste grup oluşturabileceği konuşuluyor.
Bu her iki parti içinde merak konusu olan oldukça şey var; siyasete nasıl etki edecekleri, kaç oy alabilecekleri, ittifak dengelerini değiştirip değiştiremeyecekleri…
Ancak şahsım adına şimdilik tek meramım; partilerin kurulmasıyla birlikte meclis aritmetiğini değiştirip değiştiremeyecekleri.
Yani, mevcut milletvekillerinden kaçının yeni partilere intikal edeceği.
Malumunuz, AKP ve MHP'nin mecliste mevcut sandalye sayısı 340.
Evet yeni sistem, meclisi saf dışı bıraktı; evet, mevcut mecliste muhalif milletvekillerinin eli kolu bağlı ama asıl sebebi meclis aritmetiğinin bu şekilde Cumhur İttifakı lehine olması.
Erdoğan'ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabilmesinin tek imkânı, Meclis'in erken seçim kararı alması. "2023'te Cumhurbaşkanı olma" hayalini gerçekleştirmesi de bu erken seçim kararına bağlı olduğu için, kanaatimce Erdoğan'ı en çok korkutan da bu aritmetiğin bozulması olacaktır.
Dahası meclis aritmetiğinin değişmesi, yasama-yürütme arasındaki dengeleri de bozacak; tek adamın işlemlerini zorlaştıracaktır.
Bununla birlikte, kuruluş aşamasında meclisten destek alamazlarsa, yeni partilerin siyasette etkilerinin olacağını söylemek oldukça güç.
*****
Kitap bağışlayabileceğim bir yardım kuruluşu arıyorum
Elimde büyükçe bir koli lise ve üzeri yaşa hitap edebilecek her türden kitaplar var. İmkânı kısıtlı bir okul kütüphanesine bağışlamak istiyorum ancak araştırmama rağmen güvenilirliğinden emin olduğum bir yardım kuruluşu tespit edemedim. Bildiğiniz bir kuruluş varsa e-posta üzerinden beni bilgilendirebilirseniz; belki bir okul kütüphanesine minik bir katkı yapmama yardımcı olursunuz. Şimdiden teşekkürler…
