Yeni Anayasada başörtüsü olmayacak mıydı?
Saray’ın bütün meselesi, “tek adam” rejimini berkitmek. Şu anda “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi”yle Anayasa arasında uyumsuzluğu gidermek bir tarafa, başından beri “naslamak” emelleri var.
“Nas”ı (“nass”ı), (çokluğu nusûs) iyi bilmeliyiz. Karşımıza sık çıkarılıyor.
Nas, “Allah’ın ve Hz. Peygamber’in sözü”. Yani dinî hükümler.
Kime ve neye göre dinî hükümler? Çok karmaşık. İş fıkha girdiğinde, iktisada girdiğinde, insanî ilişkilere girdiğinde içinden çıkamayız. Her devre göre yorumlar getirilmiştir. Öyle bir an geliyor ki, “içtihat kapısı kapalı” deniyor, hâle ve geleceğe örtü çekiliyor. (“Müçtehit-mukallit” meselelerine girmeyelim.)
Din adına konuşanlara bakmayın. Hiçbiri işin içinden çıkamamıştır. Adam Diyanet’te yetkili makamda, hâlâ “Kadın 90 km. öteye yalnız gidemez.” diyebiliyor.
Geçmişte kadınlar deveyle, atla, eşekle, öküzlerin çektiği kağnı arabalarıyla yolculuk ediyorlardı. Yalnız başlarına 90 km. bile çekinmeden, korkmadan gitmeleri meseleyken, şimdi otomobile, uçağa atlayıp birkaç saat içinde istediği yere ulaşıyorlar. Hâle ve geleceği örtü çekenler ise 90 km.’de debeleniyorlar.
“Nas” diyenler, neye dayanarak “nas” dediklerini bir açıklasınlar.
Madem “nas” diyorlar, madem “sana bana ne oluyor” diyorlar, yeni anayasayı nasıl yapacaklar? Onu da bir açıklasınlar. “Sana bana ne oluyor, arkadaş! Hüküm böyle.” diyecekleri bir anayasayı önümüze getirebilecekler mi?
Din iman işleri karıştırılarak yeni Anayasa’nın belirleneceği de ortada. Ama bütün mesele bir adda düğümleniyor. O yeter ki, başta “ölümsüz” kalsın!
Recep Tayyip Erdoğan önceki gün TBMM’nin açılışında attığı nutukta Anayasa’yı öne çıkardı.
Anayasada köklü değişikliğe gitme, öteden beri Saray’ın dilinde.
12 Şubat 2021’de çıkan “Halk ekmek derdinde onlar anayasa!..” başlık yazımda “Bu anayasa değiştirme talebinin ardından bir başka şey var ama ne?” diye soruyorum.
Reis Beyimiz, önceki gün, anayasayı asıl ne için değiştireceklerini çok açık söyledi:
“Cumhuriyet’in 100. yılını yeni anayasayla taçlandıralım. Bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminde tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme ihtiyacını da yeni anayasa çalışmaları kapsamında değerlendirebileceğimizi ifade etmek istiyorum. Böylece yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme imkânı bulacağız.
Gördüğünüz gibi biz ülkemizi ve milletimizi Türkiye yüzyılı anayasasına kavuşturmak için her türlü kolaylığı gösteriyor ve uzlaşmaya açık davranıyoruz. Diğer siyasi aktörlerden ve partilerden de aynı yapıcı yaklaşımı bekliyoruz.”
Muhalefet ne diyor Reis Beyimiz ne diyor!
“Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi”ne ucube diyen muhalefet değil mi?
Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ısrar eden muhalefet değil mi?
Reis Beyimiz, muhalefete tükürdüğünü yala demeye gelen sözler ediyor.
Asıl istenen, dediğimiz gibi, “tek adam” rejimini anayasa teminatı altına almak.
Merak ettiğim şu:
Başörtüsü meselesini bu defa neden gündeme getirmedi?
Konuşmayı dinlemedim. Sonra, bahsetti mi, diye baktım, yoktu.
Hâlbuki, aman bize destek verin başörtüsünü anayasaya sokalım, diyerek HDP/PKK’nın bile ayağına gitmişlerdi.
Ne oldu da bahsetmediler?