Yakın tarihimizi ne kadar biliyoruz?
Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, dikkat çekici kitaplar yayınlıyor. Yayınevinin başında Rıfat N. Bali olunca, "kalite" tartışılmaz!
En son Mert Öksüz''ün "Muharrir ve Matbuat: On Dokuzuncu Asırda Yazarlık Mesleği ve Bâbıâli Çevresinde Yayıncılık Faaliyetleri"ni yayınladı.
Mert Öksüz, öğretim üyesi. Türk dili ve edebiyatı sahasında ders veriyor. Ana konularını sıralarsam, kitap hakkında bir fikir edinirsiniz:
Bir meslek olarak yazarlık, yazarlığın hukukî durumu ve fikrî mülkiyetin gelişmesi, yazarın devletle ilişkisi ve sansür, edebiyattan kazanç, Bâbıâli''de yayıncılık faaliyetlerinin ve kitapçıların doğuşu, kitapçıların yayın dünyasına katkıları, yayın ve kitapçılık tartışmaları, yazarın kitapçılar hakkındaki fikirleri, kitap ve gazetelerin baskı adetleri, yasadışı ve korsan yayıncılığın on dokuzuncu yüzyıldaki seyri...
Mert Öksüz, "Ön Söz"ünde böyle bir kitabın ortayla çıkmasında hocasının hakkını teslim ediyor: "Edebiyat sosyolojisine dair bir inceleme hazırlama fikri bundan 12 yıl önce doktora öğrencisiyken hocam Prof. Dr. Hakan Behçet Sazyek tarafından verilmişti."
Öyle kolay ortaya konabilecek eser değil. Mert Öksüz âdeta iğneyle kuyu kazmış. Birkaç mevzi çalışmanın dışında başka benzer yayın bulunmuyor.
Nasıl emek verdiğini kendi kaleminden okuyalım:
"Ülkemizdeki araştırmalarda edebiyat tarihinin, monografilerin ve metin incelemelerinin büyük yeri var. Metinlerin içeriğini ikinci planda tutarak edebî kültür ve edebî düzenin işleyiş biçimini ele alan araştırmaların sayısı ise diğer gruba oranla çok az. Bir meslek olarak yazarlık, yazarlığın hukukî durumu, telif hakkı, edebiyattan kazanç, yayıncılığın edebiyata etkisi, kitapçı ve yazar ilişkileri, tirajlar vb. pek çok yönü araştırmak metinleri yorumlamak kadar tercih edilmiyor."
Mert Öksüz''ün "Muharrir ve Matbuat: On Dokuzuncu Asırda Yazarlık Mesleği ve Bâbıâli Çevresinde Yayıncılık Faaliyetleri"i, yeni araştırıcılar için de yol gösterici.
*
Libra Kitapçılık ve Yayıncılık''ı kuran Rıfat N. Bali, önemli eserlere imza atıyor. İngilizce, Fransızca ve Ladino bilen R. N. Bali, başta Yahudiler olmak üzere, gayrimüslim azınlıklar, antisemitizm, komplo teorileri üzerine kitaplar yayınlıyor.
1944 "Irkçılık- Turancılık Davası"nda işkence gören "Türkçüler"i, Türkçülere Yapılan İşkence - Tabutluklar, Sansaryan Han ve İki Emniyet Müdürü" kitabında anlatır.
Üç gün önce bir eseri daha çıktı: "Kara Sakallı Kızıl Ruhlu bir Gazeteci: Arslan Humbaracı" (460 s.)
Arslan Humbaracı, bilinen bir isim değil. Eserde, "Türkçeye çevrilmemiş otobiyografisi ve dönemin yerli ve yabancı basın arşivinin ışığında bu unutulmuş ama bir o kadar ilginç bir ''eski komünist''in hayatı" anlatılıyor.
Arslan Humbaracı''nın atası Fransız asilzadesi Claude-Alexandre Bonneval Comte de Bonneval (1675-1747). Bonneval, ihtida ettikten sonra Ahmet adını aldı. Osmanlı''nın topçu sınıfını yeniden düzenlediği için "Humbaracı Ahmet Paşa" adıyla tarihe geçti.
Arslan Humbaracı, 1949''da Paris''te kurulan İlerici Jöntürk Birliği''nin önde gelen isimlerindendi. Bu birlikte Moskova güdümlü Türkiye Komünist Partisi mensupları vardı. NATO''nun kurulması ve Türkiye''nin bu siyasî ve askerî birliğe girmek istemesi Sovyetler''i rahatsız etmiş, Rusya''ya destek için bu örgüt kurdurulmuştu.
Arslan Humbaracı''nın, Fevzi Çakmak''la, sevgi-saygı çerçevesinde diyaloğu dikkat çekici.
Rıfat N. Bali''nin "Kara Sakallı Kızıl Ruhlu bir Gazeteci: Arslan Humbaracı" kitabı yakın tarihimizin bir cephesine ışık tutuyor.