Var mı diyeceğin! ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’

Hükûmetin bütün derdi “Türk”le... “Türk”e de Mustafa Kemal üzerinden vuruyor. Zır cahil danışmanlar, bütün dünyada, aynı olan antropolojik araştırmaları, sırf tek parti iktidarı zamanında yayınlandığı için “ırkçılık” diye Başbakan’a kürsüde okuturlarsa, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün ne manaya geldiğinin izahını da onlardan bekleyemeyiz.
Batman’da Mustafa Kemal’in heykelinin kaidesinden bu söz kaldırılmıştır. Batman’daki vahim hâdiseyi kimse üstlenmedi.
Mustafa Kemal’in heykeline boya döktü diye çocuğa bile ömrünü tüketecek hapis cezası verenler, şimdi ortada yoklar.
Dün “örtülü diktatörlük”ten bahsettim. Bu örnekte de karşımıza “diktatörlük” çıkıyor.
PKK ile, kanunun hiçbir maddesinde yazmayan görüşmeler yapılıyor. Katil, bölücü, insanları birbirine düşman edici oldukları için aranan insanlara: “Alın silâhlarınızı geldiğiniz yoldan gidin, görüp de görmemiş olacağız!” diyorlarsa ve bir savcı çıkar haklarında dava açarsa “Çılgınlık yapmış olur!” diye tehdit savuruyorlarsa (Meselâ; Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı); “Bütün kanunları çiğniyorum, yeter ki barış gelsin... Suçsa bu suçu işliyorum” diyerek, milleti “barış” lafıyla uyutup PKK’nın önünü açan evlere şenlik bir bakan (Adalet Bakanı Sadullah Ergin) bu kadar kendinden emin ve bu kadar pervasızsa; yine bir savcı: “Beyler! Kanunlar hiçe sayılıyorsa, bütün savcılıkları kapatın!” diyemiyorsa, bu ülkede “örtülü diktatörlük” yok mudur?


***


300’e yakın aydınımızın imzaladığı bildirinin okunduğu gün, (27 Mart 2013) diktatörlüğe başkaldırı günüdür.
Hükûmetin ve PKK’nın ortak “âkil adam”ının yönettiği bir gazete ülkeye sahip çıkan aydınları suçlamak için, “Brakisefal Türkleri” diye başlık atmış. Üstte de “Barışın da Bakanı” diye yazarak Sadullah’a, “PKK’lıları koruduğu” için övgü yağdırmış. (Taraf, 28 Mart 2013)
Millî aydınlarımızın doğru yolda olduğunun bir ispatı, PKK’nın yayın organı gibi çıkan, Neo-İslâmcı ve sol liberallerin kol kola girdiği gazetede bu başlıkların atılmasıdır.
O ihtarda benim de imzam var ve imzamın arkasındayım: Irkçı değiliz, ikinci maddede belirttiğimiz gibi, “Vatandaşlarımız ırklara ve mezheplere ayrılamaz!” Biz birliği istiyoruz ya siz?!
“Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü, etnisiteleri kutsayan (ırkçılık yapan) Hükûmet kaldırtmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları