Umurunda olmamak biraz da böyle bir şey galiba!..
Ne yalan söyleyeyim, bir milletvekilinin…
Ya da bakanın…
Ya da üst düzey bir bürokratın; şurada şunu yemiş, burada bunu yemiş haberlerine takılmıyorum.
*
Bu insanlar istedikleri yerlerde istediklerini yiyebilirler…
Yedikleri şeyler ucuzdur pahalıdır, ısmarlamadır, parasıyla yemiştir beni hiç ilgilendirmez.
*
Ancak ne var ki yine üst düzeyden, milleti için sorumluluk üstlenmiş insanların…
Memleket yangın yerine dönmüşken…
Bir ekonomik çıkmaz içindeyken, bir milletvekilinin bunu yapmasını anlayamıyorum.
*
Diyeceksiniz ki mesele ne?
Neyin derdindesin arkadaş?
*
Dedim ya, mesele boğaz efendim, boğaz!..
Boğazdan giren şeyler…
Yeme içme meselesi, mesele!
*
Anlaşılan o ki sanırım bayram tatilini Monaco’da geçiren bir hanımefendi milletvekilimiz, Monaco’daki Yat Kulübü’nde yediği ıstakozu, sosyal medya hesabından paylaşmış.
Bravo vallahi(!)
*
Şimdi; “Ne var bunda, insanlar gittikleri yerlerde yedikleri yemekleri paylaşırlar. O hanımefendi de paylaşır, kime ne!.. Sen de abarttın hani!” de diyebilirsiniz.
Haklısınızdır da!..
İlk etapta düz mantıkla baktığımda ben de öyle düşünmüştüm, ancak o hanımefendi bir milletvekili!..
Monaco’da, ya da dünyanın bir başka ülkesinde elbette yemek yiyebilir.
Ona hiçbir sözüm yok!
‘Yediği yemeği sosyal medyada paylaşması sanki yanlışmış gibi geldi bana!’
Ayrıca da şık ve ahlaki olmadığı gibi görgüsüzlük gibi de ayrıca!..
*
Hani dedim ya, isteyen istediği yerde istediği kadar, canı ne istiyorsa yer içer.
Kendi parasıyla değil mi?
Ama AKP hükûmetinin, memleketi getirdiği bu ekonomik çıkmazda, bir porsiyon İskender’in 450…
Bol etlisinin 725…
Yoğurdun 70…
Meşrubatın 60…
Sodanın 30…
Pet şişe suyun 10 ile 20 lira arasında değiştiği bir Türkiye de…
İnsanların pazara dahi çıkamadığı bir Türkiye’de…
Üstelik de memleketin bu hâle gelmesinde 314’de (AKP+MHP) 1, payı olan AKP İzmir Milletvekili, ‘Dijital Mecralar ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi’ Sayın Şebnem Bursalı Hanımefendi’nin, böyle bir paylaşımını, bir yurttaş olarak kabullenemedim.
*
Ne diyelim yine de afiyet olsun…
Her birimiz kendimize yakışanı yapıyoruz!
*
Ancak görünen o ki; bu ve benzeri paylaşım ve davranışlar, ahlaki ve görgü anlamında sözün bittiği yer olsa gerek.
*
Hani düşünüyorum da sorumluluk sahibi insanların, memleketin içinde bulunduğu durum ‘Umurlarında olmaması’ tam da böyle bir şey işte…
*
Milleti açken, yediği ıstakozu paylaşmak gibi bir şey mesela!..