Bu nasıl bir demokrasi yolculuğu?

Sayın Bahçeli’nin, birkaç hafta önce Öcalan’a yönelik; “Dağdakilerin silahlarını bırakarak teslim olmaları, terörün bitirildiğine dair açıklama yapılması” istemiyle, DEM grubunda konuşma yapmasını ekranlardan ilan etmişti.

Buna olumlu bakanlar da oldu, eleştirenler de!

*

Bir taraftan Sayın Bahçeli, üstelik de mahkûm terörist başına, -barış için, memleketin huzuru için- meclis çatısı altında böyle bir çağrı yaparken, tam da böyle bir iklimde, uzlaşmacı olarak tanınan, bilinen Sayın Ahmet TÜRK’ün yerine kayyum atanıyor.

Gerçekten de şaşırtıcı değil mi?

*

Biliyorum ben böyle söyleyince belki de:

“O zaten teröristti.” diyenler de olacaktır ya, ben de kendilerine:

“O zaman bu insan nasıl aday oldu?”

“Bu insana temiz kâğıdı nasıl verildi?”

“Temiz kâğıdı verildiyse bu insan niye terörist muamelesi görüyor. Ve niye -böyle bir teröriste(!)-barış elçisi sıfatı yükleniyor.

*

Şimdi bunlardan hangisi doğru?

Ahmet Türk, terörist mi?

Yoksa, barış elçisi olarak davet edildiğine göre barış elçisi mi?

Tabi Sayın Ahmet TÜRK’ÜN hangi eylemi nedeniyle, görevden el çektirildiğine dair henüz tam olarak bir bilgi sahibi değiliz.

*

Tamam!

Kabul!

Soruşturmanın selameti için bir insan görevden alınabilir.

Bu da olağan bir durum.

Ancak demokrasi yolculuğunda olağan olmayan durum şu!

Millet iradesiyle belediye başkanı seçilmiş biri, ‘Görülen lüzum üzerine’ sorgulanmak için görevden el çektirilmiş olsa da ‘Demokrasilerde millet iradesi çiğnenemez’.

Bunu en iyi bilenlerden biri de Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dır.

*

Ne yapılması lâzımdı?

Demokrasiye işlerlik kazandırılması…

Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri arasından -durum açığa çıkana kadar- milletin iradesiyle, o meclisi oluşturan üyeler, yapacakları yeni bir seçimle, yeni başkanlarını seçmelilerdi.

*

Böyle mi oldu?

Böyle olmadı elbette.

Millet iradesi askıya alınarak, yerine kayyum atandı.

*

Ondan bir hafta öncesi de Şanlıurfa Valiliği tarafından, Urfalı Şenyaşar ve Yıldız ailelerini barıştırmak amacıyla, 27 Ekim’de düzenlenen ‘Barış’ yemeğinde iki ailenin barıştırılmasına katkı sağlayacağı düşünülmüş olmalı ki Ahmet TÜRK de o barış elçilerinin arasında yer almış ve barış yemeğine katılmış.

Haberlerde yer aldığına göre:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz…

Adalet Eski Bakanı Sayın Bekir Bozdağ…

AK Parti Grup Başkanvekili Sayın Abdülhamit Gül…

Şanlıurfa AKP milletvekilleri…

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye başkanı ve DEM Partili bazı vekiller, ilçe başkanları da o yemekte yer almış.

*

Ha, şunu da söylemeliyim ki Şanlıurfa Valiliği böyle bir organizasyonu düzenleyerek çok da doğru bir girişimde bulunmuş.

*

Bulunulmuş da diğer taraftan da demokrasilere kayyum atanması hiç yakışmıyor.

Ama atanıyor işte.

Öyle olunca da:

“Bu nasıl bir demokrasi yolculuğu, sahiden de bu bir demokrasi yolculuğu mu?” diyesi geliyor insanın.

Yazarın Diğer Yazıları