Ülkenin bu hale geleceğini…
Kendini geçindiremeyen vatandaşının ekmeğine göz dikileceğini…
Vatandaşının bu kadar aklıyla alay edileceğini…
Üstelik de plan ve programlarında böylesine yanlışlar yapılabileceğini…
22 yıllık Erdoğan liderliğindeki, AKP İktidarının bu kadar aciz kalacağını…
Hatta aldıkları bir kararı geri çekebileceklerini rüyamda görsem inanmazdım.
Bütün bunlar hayaldi, ama gerçek oldu işte!
*
Kendi adıma ülkemin geldiği bu durumdan dolayı şoktayım…
Üstelik de bir hükümet…
O hükümetin ekonomi ve maliye bakanları, -en başta da Ekonomist olduğunu söyleyen lideri- nasıl oluyor da ekmeğini bile kredi kartıyla alan…
Okula giden çocuğunun beslenme çantasına bir şey koyamayan…
Bebeğine mama alamayan…
Zamanı geldiğinde kredi kartını bile ödemeyen vatandaşını, -ki bu duruma getirmiş olması yetmiyormuş gibi bir de- kredi kartı limitinden vergi alınmak isteniyor olması, anlaşılır gibi değildi.
*
Her ne kadar AKP’nin yetkilileri bunun adına ‘Vergi’ değil, ‘Savunma Sanayii’ne destek’ demiş olsalar da bunun adı düpedüz vergi.
Ne acıdır ki bunu bile söylemekten imtina etmek zorunda kalmışlar.
*
Oysa destek vermek bir gönüllülük işi olduğunu en az onlar da benim kadar biliyorlardı.
Ayrıca, istenen ‘Savunma Sanayii’e destek bile olsa, amacı doğrultusunda kullanılabileceğine -gerçekten kullanılacak bile olsa- milletin önemli bir kesimi -buna AKPliler de dahil- maalesef inanmıyorlar.
*
Ülke içeriden ve dışarıdan fiziki olarak tehlike altında olur…
Kendilerinin daha önce yaptıkları, başardıkları, ne varsa etkisiz hale getirilmiş olur eyvallah.
Baş göz üstüne…
Ama benim bildiğim kadarıyla memleket böyle bir durumda değilken...
22 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının, vatandaşın ümüğünü sıkma noktasına gelmesi, bunun bir anlamda ülkeyi yönetmekten aciz olduğu anlamına da gelmez mi?
*
Ne var ki -özellikle de bu kredi kartı limitlerinden vergi alınması- ülke genelinde vatandaşın bardağını taşıran son damla oldu ki iktidar da bunu fark edince, kararlarından vazgeçmek zorunda kaldı.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler de:
“Teklifi daha detaylı ele almak, 2025 yılındaki komisyonda değerlendirmek üzere görüşmeleri sonlandırdık” şeklinde açıklama yapmak zorunda kaldı.
*
Sahiden de çok acı çok!
22 yılda ülke ekonomisini bu hale vatandaş getirmedi.
Vatandaş kendisinden ne istenildiyse -ama gönüllü, ama gönülsüz- verdi.
Şimdi ise vatandaşın umudu da parası da kalmadı.
*
Ülkeyi bu hale getirenler sanırım nasıl düzelteceklerini de biliyor olmalılar.
Kaynağı çalışanların üzerinden değil, başka kaynak bulmalılar…
İtibardan tasarruf edebilmeliler mesela…
İsrafı önlemede, kendilerinden başlamalılar.
Ne var ki bunların hiçbiri yapılmıyor.
*
Bütün bunlar göz önündeyken, asgari ücretlinin ve emeklinin kredi kartlarına göz dikilmesi, gelinen çaresizliğin son noktası olsa gerek.
Biliyor musunuz, içimden “Allah sonumuzu hayretsin!” demek bile gelmiyor.
O kadar umutsuzum işte!
*
…Ve meğer AKP de aldığı kararından dönebiliyormuş!..
