Karıştırın bakalım kafaları!
Sürekli olarak bugüne pek de bir faydası olmayan eski konular karıştırılıp duruluyor.
Sürekli aynı şeyler tekrar ediliyor…
Zamanlı zamansız akla ne gelirse…
Birileri laikliği…
Diğeri başka bir şeyi…
Bir başkası daha başka konularla, bugüne hiç fayda sağlamayan, tartışıldığında hiçbir sonucun elde edilemeyeceği…
Tartışana da… tartıştırana da… üzerine tartışanlara da bir fayda sağlamayacak.
Ama siyasiler karıştırıp duruyorlar…
Televizyonculara da gün doğuyor demek ki!
*
Oysa memleket yangın yeri ve dört bir taraftan alev alev yanıyor.
Esas yapılması gereken şey, elde avuçta neyimiz varsa onunla, o alevler yükselmeden söndürmek, alevin altını körüklemek değil!
*
Şimdi bugün ‘Laiklik ve başörtüsü’ konusunu gündeme getiren bir Sayın Bakan olarak kendini tartıştırmanın…
Memlekette gündem yokmuş gibi yeni bir gündem ortaya atmanın âlemi ne mesela?
Başında olduğunuz okullarda sınıfta kalmak yok, olacak şey mi bu?
Bilenle bilmeyen bir olmuş daha neyi tartışıyoruz ki.
Oysa inandığımız Peygamberimiz (s.a.v):
“Bilenle bilmeyen hiçbir olur mu?” demiyor muydu?
Ama maalesef sizin iktidarınızda bunu başardınız.
Sizin iktidarınızda zorla ite-kaka öğrenciye sınıf geçirtiyor, -sonrasını düşünmeden- bilenle bilmeyeni aynı potaya koyuyorsunuz!
Olacak şey mi bu?
*
Dünde yaşanmış ve bitmiş, bugün ise herkes istediği gibi özgürce başörtüsüyle inancına uygun şekilde yaşıyorsa, bunun mimarlarından biri de Meclis’te parmak kaldırarak, yasanın geçmesini sağlayan sizin:
“Dünlerde şunları yaptı…
Şöyle yaptı…
Böyle yaptı.” diyerek, kötülemeye çalıştığınız CHP’nin, bu yasanın çıkmasında hiç mi payının olmadığını düşünüyorsunuz, aşk olsun!
Oysa siz, millet yararına onlarca yasa teklifine ‘Hayır’ diyerek, Meclis’ten geçirtmediniz.
Araştırma önergelerine izin vermediniz!
Sahi Sayın Bakan, bunların hepsi de izin verilmemesi gereken yasa teklifi ya da önergeler miydi?
Bunları niye konuşmazsınız?
Tabii bu soru saçma bir soru, haklısınız!
*
Dünlerde, hatta yanılmıyorsam 15 Temmuz sürecinde de Kabataş camisiyle ilgili olmadık iftiralar ortaya atılarak, CHP’ye ve neredeyse o düşünceye söylenmedik sözler bırakmamışken, daha sonra o günlerde yaşandığı iddia edilen olayın doğru olmadığı…
Gerçeği yansıtmadığı…
Caminin içinde biraların içilmediği…
İnsanların o camiye ayaklarıyla girmediği, hem de birinci ağızdan, oranın imamının ağzından kamuoyu çoktan öğrendi.
Ne yani şimdi ısıtıp ısıtıp bu iftiralar mı gündeme gelmeli.
Bunları yeniymiş gibi gündeme taşımak kime ne fayda sağlar ki?
*
Yapmayın Sayın Bakan.
Lütfen siz sahiden de ülkedeki millî eğitimi medeni ve uygar milletler seviyesine çıkartmak istiyorsanız, lütfen önünüze bakın…
Keşke bugün dünya Finlandiya Millî Eğitim Sistemini konuşurken, bizim millî eğitimin de -konuşulacak iyi yanı vardır diye düşünüyorum ki- iyi yanlarını konuşsalar, diyorum.
*
Ne yalan söyleyeyim, yıllar önce hallolmuş…
Yasak kaldırılmış…
Kadınlarımız başörtüleriyle resmî ya da sivil bütün kurumlarda çalışabiliyorlar.
Okullarımızda başörtülü öğretmenlerimiz derslerine giriyor…
Daha neyin derdindesiniz de yeni bir başörtüsü tartışması çıkartıyorsunuz.
Sayın Bakan sahiden de sizi anlamak çok güç çok.