'Ulu Serok' 'ulus'a seslendi!
Millî hassasiyete sahip insanlar, esen yele uymaz; akan selde sürüklenmez... Sistemi sağlamdır; fikrî zemini oynak değildir. Art niyetliler, “işbirlikçi” oldukları için taviz verirler. Gücü yetmeyenler yenildikleri için masaya otururlar.
Türk halkı yenilmemiştir; ama kabul etmek gerekir, Ak Parti’yi iktidara taşımakla gaflete düşmüştür. Bir numaralı gündem belirleyici Öcalan’dır. Buna sebep de gafletteki halkımız olmuştur. Ak Parti’yi üst üste iktidara getirirsen, Öcalan’ı da iktidara ortak edersin!
“Ulu Serok” Abdullah Öcalan, “Ulusa Sesleniş” konuşmasını yaptı. (“Öcalan’ın Ulusa Seslenişi”, CHP’li Muharrem İnce’nin ironik buluşudur!)
Ertuğrul Günay, Ak Parti’nin Öcalan karşısında kılınmasına teşhisi koymuştur:
“Bu sürecin algı yönetiminde bir sorun var. Süreçte birinin stratejisi var, diğerinin taktiği. Ve strateji öbür tarafta... Sanki süreci baştan sona İmralı yönetiyor gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Bu vicdanları yaralıyor. İtiraz buna. 1999’da en iyisini yapmıştık. ’Muhatabımız halktır. Biz halkı muhatap alırız, siz isterseniz gelirsiniz’demiştik. Şimdi ise tamamen Öcalan endeksli gidiyor görüntüsü var. Bu durum çözüm yolunda zora sokuyor...”
Bu satırları Ahmet Taşgetiren’in köşesinden aldım (Bugün, 21 Mart 2013).
Ahmet Bey “barış süreci”ne çok hevesliydi; muhalefete, özellikle MHP’ye demediğini bırakmıyordu. Şimdi ise “Ben korkuyorum” başlığını attıktan sonra E. Günay’ın tespitini veriyor ve ekliyor: “Günay’ın sözlerini, ‘bakan olamama’ burukluğuna bağlayanlar, bence haksızlık ederler. Hoş öyle bir burukluk olsa bile, en azından seslendirilen ‘algı’ üzerinde durmak gerekiyor.”
Bunları biz söylesek tavrı belli, diyecekler. En hararetli destekçi, Öcalan’ın “Ulusa Sesleniş” gününde kaygısını dile getiriyorsa düşünmek gerekmez mi?
***
Hükûmet Öcalan’ı başında gezdirirse Sırrı Sakık gibileri, yere göğe sığmazlar. MHP Genel Başkanı Bahçeli hakkında Twitter’da: “Elinde iple dolaşıp Öcalan’ı as diyen Bahçeli, sen bu saatten sonra assan assan Sayın Öcalan’ın paltosunu vestiyere asarsın. diye yazabilmiştir.
Sırrı’nın densizliğini, izansızlığını biliriz.
“Cani”, “bebek katili”, “bölücü”, “40 bin insanın katili” denilerek idam cezası verilen adamı, Ak Parti yönetimi, “şükran borcu”nu ödemek için iktidara ortak ederse (Öcalan, “Ak Parti’ye büyük desteğim oldu” demişti.), Sırrı Sakık gibiler Son Stalin’i böyle yüceltirler. Sırrı, “Bu saatten sonra...” diyor. Bu sözde derin anlam yüklüdür: Biz Ak Parti ile işbirliği içinde Türkiye’yi istediğimiz gibi kesip biçeceğiz, sen de bizim ancak hadememiz olursun!
Sırrı sözünü sakın unutma! Gün ola harman ola!