Ülkesini savunanların yalnızlığı

Ruhi Kılıçarslan ilk Ülkücü şehittir. 4 Ocak 1968'de "Site Yurdu" olarak bilinen Atatürk Öğrenci Yurdu'nda katledildi. İki gün önce 50. yılı idi.

Ne acı ki, hâlâ sancılıyız. Hâlâ ülkemiz üzerinde kara bulutlar dolaşıyor ve hâlâ düze çıkabilmek için tekliyoruz. Allah bize yardım ediyor. Yoksa üzerine bu kadar gelinen bir ülke unufak olurdu.

İşte etrafımız... İran'da Humeynîciler geldi. Irak parçalı. Suriye artık tamlanması mümkün olmayan bölük pörçük bir ülke. Sovyetler'den hiç bahsetmeyelim. Dağıldı, çok şükür. Rusya Federasyonu da dağılacak. Müsibetin başı o.

Komünist kalıntılar ülkemizde yıkıcı hesaplarını bir türlü tutturamadılar. Solun azımsanmayacak bir kısmı, komünist diktatörlük olmadı, bari ülkeyi bölmek için PKK'yı destekleyelim, dedi. Hendekler kapatılmasın, PKK zorda kalmasın (1128 imzalı bildiri), Afrin Türk askeri girmesin (170 imzalı mektup) imzaları bu yüzden. (PKK'yı kuranlar da Marxistler. Çekirdek kadro DTCF'den. Okuduğumuz dönem karşı karşıyaydık.)

Komünistler önceden örgütlenmelerine, o kadar hazırlıklı ve hesaplı olmalarına rağmen, İstanbul'un ve Ankara'nın büyük yurtlarını Ülkücülere kaptırmışlardır.

Ruhi Kılıçkıran'ın şehit edildiği Site Yurdu, Cebeci'de Konservatuar ardındaki yurt. Ankara'nın bir harekât merkeziydi. Bir süre bu yurtta kaldım. Yurt başkanlarından biri Esat Bütün'dü. Eski milletvekili. Bir diğer başkan Şamil Ünsal, sonra İ. Ü. İktisat Fakültesi'de öğretim üyesi oldu. Bir diğeri yurt başkanı Hikmet Tekin'di. MHP'den Bingöl belediye başkanı seçilmişti. Annesi ve kardeşiyle birlikte şehit edildi (12 Ağustos 1979).

İstanbul'da başta en büyük yurt Vatan Caddesi üzerinde, Topkapı surlarının dibindeki Edirnekapı Yurdu idi. (Tıp profesörü bir arkadaşım, öğrenciliğinde bu yurtta kaldığı sürede güne günü not tutmuştu. Yayın hazırlığında. Bazı gerçekleri o günlükten öğreneceğiz. Yurdun son başkanı Mete Tetik, şimdi Bursa'da iş adamı ve Türk Ocağı başkanı. Yurdun nasıl ele geçirildiğinin hikâyesini O zamanki Ülkü Ocağı başkanı Erol Kılınç Damla Damla Yaşadıklarım kitabında anlatır.)

Site Yurdu'nda da, Edirnekapı Yurdu'nda da büyük hâdiseler yaşanmıştır, Site Yurdu, 1978 başında Savcı Doğan Öz'ün nezaretinde basılmış didik didik aranmış, öğrenciler ayazda bırakılmıştı. (Sonra Doğan Öz'ün öldürülüyor.)

Edirnekapı Yurdu, Ecevit Hükûmeti zamanında 1978'de pazarlıkla boşaltıldı. Polis ve jandarma yurdu çevirmişti. Uzun süren pazarlıktan sonra Pol-Derli polislerin çekilmesi, jandarmanın teslim alması şartıyla yurt boşaltıldı. O zaman Ülkü Ocakları Başkanı Feti Yıldız'dı. (Şimdi MHP milletvekili.) Yurtta harekâtı o yönetiyordu. Kendisine neden jandarmaya teslim edildiğini sormuştum. Türkeş telefon etmiş. Polise değil, jandarmaya bırakın, demiş. (Hâdisenin ayrıntısı Alparslan Türkeş ve Liderlik kitabında. Genişletilmiş yeni baskısı yakında çıkacak.)

Ruhi Kılıçkıran Osmaniyeliydi. İlahiyat Fakültesi'nde okuyordu. Mektep arkadaşı merhum şair-yazar Dilaver Cebeci "Şehidin Ellerine Övgü"yü yazdı. (Çok içli bir şiirdir.)

Ekşi Sözlük'te rastladım… Ruhi Kılıçkıran için, "Sezen Aksu tarafından şarkı yazılmadığı için ya da belki Ermeni olmadığı için bu kadar az entry bulunan Türk İslam ülküsü şehidi." diye yazıyordu.

Türkiye'ye sahip çıkan sahipsiz bırakılmış, nisyana terk edilmek istenmiştir.

Geçmişi ısrarla hatırlatmalıyız Mücadele çok zorluydu ve topraklarını savunanlar çok yalnızdı.

Yazarın Diğer Yazıları