‘Türk’ten kurtulmak

Birileri neden Türkiye’de “Türk”ten kurtulmak istiyorlar? “Müslümanlık” adına desem, günah işlerler; komünizm adına desem “diyalektik materyalizm” bunu kabul etmez; liberalizm adına desem, “insan” inkâr edilmiş olur... Nedir bu, sağından, solundan, liberalinden “Türk”ten kurtulmak histerisi?!
Habertürk kanalını açtığımda, Murat Bardakçı, Erhan Afyoncu, Nurhan Atasoy Hoca, Türkiye’de “Türk’üm” denmesinin ayıp sayılmasından bahsediyorlardı. Her mahfilde dert “Türk”! Programcılar da “Yetti artık!” demeye getiriyorlardı.
Hakikaten yetti artık!
Prof. Dr. Vahit Türk de -dün bahsetmiştim- “Türkiye’deki Türk ve Türklük Aleyhtarlığını Tahlil ve Eleştiri Denemesi” makalesinde “Yetti artık!” diyor.
Vahit Türk, Türk düşmanlığı edenleri sınıflandırıyor:
“Türkiye’de kendisini Türklük dışında bir kültüre (soya) mensup kabul edip bunu açıkça dillendirmeyi ideolojisinden dolayı kendine bile itiraf etmekten çekinen bir grup, Türk ve Türklük aleyhtarlığında en kalabalık kitleyi oluşturmaktadır. Bu grup tek kökenli ve benzeşik değildir, ancak çok farklı dünya görüşlerini benimsemelerine rağmen birbirleriyle kaynaşma ve anlaşma sıkıntısı çekmezler. Bunlar birbirleriyle taban tabana zıt dünya görüşlerine sahip olsalar dahi yeri gelince birbirlerine olan kinlerini derhal erteleyip Türk aleyhtarlığında ve hatta düşmanlığında buluşabilmektedirler.”
Vahit Türk’ün kastettikleri, Neo-İslâmcılar, eski Marxist artıklar ve etnisite kutsayıcılarıdır.
“Etnik kimliğini ve taraftarlarını Türk aleyhtarlığı yaparak kemikleştirmeye çalışan ve bunu her türlü yalana, fitneye, iftiraya başvurmaktan sakınmayarak yapan bölücü grup. Bu grup içindeki kendisini farklı tanımlayan bütün unsurlar; ırkçılıkta birbirleriyle yarışmakta, ancak her fırsatta bütün Türkleri ve devleti ırkçılık yapmakla suçlamaktan geri durmamakta, sürekli saldırgan bir tavırla Türklükle, Türkiye Cumhuriyeti’yle, kurucu kadroyla ve Atatürk’le uğraşmakta ve toplum nezdinde bunları değersizleştirmeye çabalamaktadırlar. Türkiye’deki basın yayın organları tarafından sürekli el üstünde tutulan, pohpohlanıp pışpışlanan, entelektüel ya da Kürt aydını olarak takdim edilen, her akşam en az bir televizyon kanalından zehir kusarak dinleyenlere akıl öğretmeye kalkan bu gruba mensup birtakım sahtekarlar, her türlü tarihi gerçeği ters yüz etmekten hiç mi hiç utanmamaktadırlar.”
Vahit Türk, Türk düşmanlığı yarışında, üçüncü sırada aslen Türk olmakla birlikte, mensup olduğu ideolojiden kaynaklanan takıntıları yüzünden kendisini Türklük aleyhtarlarına yakın hissedenleri; dördüncü sırada “Müslüman olmanın Türkler için milliyet duygusunu yok etmekten geçtiğini düşünen çeşitli tarikat, cemaat, vakıf ve dernekler içerisinde kümelenmiş gruplar”ı belirtir ve uzun uzun tahlil eder.
Vahit kardeşimizin bu makalesi yakında Türkiz dergisinde çıkacak. Hakemli dergi Türkiz’in başında Prof. Dr. Recai Coşkun bulunuyor. (Tel. 0312 230 07 23).

Yazarın Diğer Yazıları