'Türkiye'de Türkçülük'
23 Nisan 1920''de ilk Büyük Millet Meclisi açıldı. Millî Mücadele''yi yürüten Birinci Meclis''in açılışının 102. yıldönümünde Prof. Dr. Anıl Çeçen''in "Türkiye''de Türkçülük" kitabı üzerinde durmak istiyorum. (Astana Yayınları. 380 s.)
Anıl Çeçen Hoca "Türkiye''de Türkçülük"te, farklı zaviyelerden Türkçülüğe ele alıyor. Dört ana, 31 ara başlık eser hakkında bize bir fikir verecektir:
Türkçülüğün Dünü: 1-Ergenekon''dan Estergon''a, 2-Türkiye ve Türk Dünyası, 3-Türkiye ve Macaristan, 4-Macaristan ve Turancılık, 5-Doğu Türkistan Sorunu, 6-Türkçülüğün Öncüleri Solcuydu, 7-Türkiye''yi Türkçülük Kurdu, 8-Türkiye Türkçe ile Var Olmuştur, 9-Türklere Yapılan Soykırımlar, 10-Ulusal Egemenliksiz 23 Nisan, 11-Türk''e Doğru.
Türkçülüğün Bugünü: 1-Millî Olan Yerli Değildir, 2-Beş Tarzı Siyaset, 3-Kızıl Elma Koalisyonu ile İç Cephe, 4-Türk Kim? Ve Türklük Ne?, 5-Türkiye''lilik Değil, Ama Türklük, 6-Türkiye Cumhuriyeti Türkçülüğü, 7-Türkiye''nin Millî Kimlik Sorunu.
Atatürk ve Türkçülük: 1-Atatürk ve Cedit Hareketi, 2-Atatürkçülük ve Türkçülük, 3-Ulusçuluk Irkçılık Değildir, 4-Atatürk ve Millet Mektepleri, 5-Atatürk Milliyetçiliği Anayasal Vatandaşlıktır, 6-Kemalist Türkçülük.
Türkçülüğün Geleceği: 1- Sosyal Sözleşmeden Türklük Sözleşmesine, 2-Hepımiz Türk''üz-Hepimiz Atatürkçüyüz, 3-Ne Mutsuz Türküm Diyemeyene, 4-Türkler Türkiye''ye Yeniden Yerleşmelidir, 5- Milliyetçi-Ulusalcı İttifakı (Ulu-Mil), 6-Türkleşme ve Uluslaşma, 7- Türk Dünyası Bütünleşiyor.
Eserde vazgeçilemez değerler ön planda.
Kitabın adının "Türkiye''de Türkçülük" olması dikkatinizi çekmiştir. Anıl Çeçen Hoca "Sunuş"ta buna açıklık getiriyor:
"Kitabın isminde ''Türkiye''de Türkçülük'' başlığının kullanılması Türklerin dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşamasındandır. Türkler; Asya''nın ortalarında ve kuzeyinde, Avrupa ve Afrika''nın belirli yerlerinde dağınık bir biçimde yaşamaları gerçekliği karşısında, bu kitap Türkiye gerçekliği içinde Türkçülüğü ele almaktadır. Tarihin ilk dönemlerinden bu yana var olan Türkler ve Türkçülük akımları bir bütünlük içinde incelenerek değerlendirilmeye çalışılmıştır. Türkiye''nin temelinde var olan Türkçülük akımı çeşitli bölümlerdeki açıklamalarla aydınlatılmaya çalışılmıştır."
Hoca, "Sunuş"ta bir başka meseleye dikkat çekiyor:
"Türklük ve Türkçülük kavramları Türkiye merkezli bakış açısı ile incelenmeye çalışılmıştır. ProtoTürklerden bugünümüzde Türkiye Cumhuriyeti Türklerine gelene kadar, geçen zaman içinde, öne çıkan sorunlara yanıt aramak bu kitabın ana amacı olmuştur."
Artık millî bayramlarımız geriye itiliyor, öylesine kutlanıyor, öylesine kutlanırken "kılçık" atılarak kafa bulandırılmak isteniyor.
Prof. Dr. Anıl Çeçen, kitabında "Ulusal Egemenliksiz 23 Nisan" başlığı altında bu kasta dikkat çekiyor:
"Türkiye her sene yeni bir 23 Nisan tarihini ulusal bayram olarak yaşarken, bu tarihin ulusal egemenlik bayramı olduğu gerçekliği giderek geride kalmaktadır. Her sene 23 Nisan tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türk milletiyle kaynaşarak yeni bir ulusal egemenlik bayramını kutluyordu. (...) Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılına doğru gidilirken, her sene aynı günde kutlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının, son yıllarda artık eskisi gibi kutlanmadığı görülmekte ve bu tarihte yüz yıla yakın bir süre yapılmakta olan resmî törenlerden, son dönemin yönetiminin eğilimleri doğrultusunda vazgeçilmeye başlandığı ortaya çıkmaktadır."
"Türkiye''de Türkçülük" farklı bir çalışma.
Okumak lâzım.