Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Türkiye eksen değiştirdi mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan beklenen müjdeyi (!) verdi ve Karadeniz'de Türkiye'nin en zengin doğalgaz yatağının bulunduğunu duyurdu. Karadeniz Ereğlisi'nin 175 kilometre kadar kuzeybatısında, Romanya ile Bulgaristan'ın münhasır ekonomik bölgesine oldukça yakın Tuna-1 bölgesindeki bu doğalgaz yatağında tespit edilen rezerv miktarı yaklaşık 320 milyar metreküp.

Ancak açıklanan bu müjdeye karşı kafalarda pek çok "acaba" dolaşıyor:

Acaba ortada gerçekten bir buluş var mı yoksa kullanımı için 2023 yılına işaret edilen bu haberle seçmenin ağzına bir parmak bal mı çalındı?

Bulunduğu söylenen bu doğalgaz, gerçekten de Türkiye'nin eksenini değiştirecek, cari açık problemini çözecek güçte mi, yoksa abartılıyor mu?

Seçimle ilişkisi

Cumhurbaşkanı, Cuma günü enerji meselesine dair büyük bir müjde vereceğini söyleyince ister istemez;

2007 seçimleri öncesi Trakya ve Tuz Gölünde bulunan doğalgazın, Manisa'da bulunan petrolün,

2010'da referandum öncesi Manisa'da ve Ergani'de tekrardan bulunan petrolün,

2014'te yerel seçim öncesi Diyarbakır'da bulunan kayagazının,

2015'te seçim öncesi Trakya'da, tekrarlanan seçim öncesi de Karadeniz'de bulunan doğalgazın,

2018'de seçim öncesi doğu illerimizde bulunan petrolün, Trakya'daki doğalgazın

Son yerel seçim öncesi de Siirt'teki petrolün, Trakya'daki doğalgazın müjdeleri (!) geldi akla veyahut medyada, sosyal medyada okuyunca hatırlandı, çünkü bazıları çoktan unutulmuştu.

Zira, herhalde seçim atmosferinden etkilenerek gün yüzüne çıkıyor olacaklar ki, seçim sonrası bu rezervleri gören duyan yok.

Bu defa, seçimden çok daha erken verilen bu haberin ise, vatandaş için müjde olacak kullanım kısmı için yine seçim yılı olan 2023 işaret edildi.

Saydığımdan çok daha fazla defa müjdelenen bu buluşlardan sonuç çıkmaması umut kırsa da öncelikle dileyelim bu defa müjde gerçek olsun.

Ekonomiye etkisi

İkincisi, şüphesiz ki, yeni kaynakların bulunması, rasyonel kullanımı ve dolayısıyla dışa bağlılıkta bir kırılma yaşanması ekonomiyi olumlu etkiler. Ancak yapılan açıklamalardan öğrendiğimiz kadarıyla bulunan rezervin mevcut duruma etkisini incelendiğinde Türkiye ekonomisine bu olumlu etki oldukça uzak görülüyor.

Türkiye'nin yıllık gaz kullanımının yaklaşık 45 milyar metreküp olduğunu göz önüne aldığımızda bulunan rezerv 7 yıllık gaz ihtiyacına tekabül ediyor.

Bu açıdan öncelikle, kullanım için 2023 yılının işaret edilmesinden anlıyoruz ki, önümüzdeki 3 yıl açısından bu rezervin ekonomimize bir katkısı olmayacak, vatandaşın bütçesine bir yansıması olmayacak.

Hatta katkısından önce doğalgazın çıkarılması ve kullanıma hazır hale getirilmesi var ki, rezerv denizde olduğu için bu da oldukça yüksek bir maliyet.

Üstelik uzmanlar, kullanım için işaret edilen 3 yıllık süreyi fazla iyimser buluyor. Gazın çıkarılması ve işlenmesi için kurulacak tesisler için en az 7 yıl gerektiği söyleniyor. Zira Romanya 12 yıldır 60 milyar metreküplük rezervi Karadeniz'den çıkaramıyor.

Ayrıca 320 milyar metreküpün ne kadarının işletilebilir olduğu ise henüz bilinmiyor.

Konun uzmanlarına göre, en az 7 yıl geçtikten sonra yılda 5-10 milyar metreküp üretim yapılabilecek. Bu elbette ki önemli bir katkı ancak Türkiye'nin ihtiyacı olan 40 milyar metreküp gazın kalanı açısından dışa bağımlılığımız sürmeye devam edecek. Bu açıdan Bakan Albayrak' ın "Türkiye'nin eksen değiştireceği" iddialarının abartılı olduğunu söylemek mümkün.

Bu rezervin bulunması ulusal yönü ile sevindirici olsa da ekonomik olarak bir müjdeden ziyade umut niteliği taşıyor: Vatandaş için ekonominin bir gün düzeleceği umudu, mevcut siyasal iktidar açısından da vatandaş belki yine inanır umudu…

Yazarın Diğer Yazıları