Hrant Dink Vakfı ve Agos gazetesiyle aynı olan “Nefret Söylemcileri”nin belli argümanları vardır: PKK’ya karşıysan, ASALA’dan bahsediyorsan, Taşnakçı zihniyeti açıklıyorsan, hele Türk’ü savunuyorsan sen “nefret suçu” işliyorsun!
Yavaş yavaş “İslâmcı” denilenlere de “nefret suçu” isnat edecekler! “İslâm”ın ihâtası mücerret ve geniş olduğu, ülkemizde “İslâmcı” geçinenlerin sol liberallerin izine bastığı, ayak tabanlarını öptüğü, “imza arkadaşlığı” ettiği; üstelik bu “İslâmcılarımız”ın basın-yayın organlarında PKK’nın ve Taşnakçıların tezlerini savunan en baba adamlarına gazetelerinde sütun açtığı, televizyon kanallarında program yaptırdığı, gariban Müslümanları “Allah rızası” için çalıştırırken, onlara avuç avuç para dağıttığı için -şimdilik- ilişmiyorlar.
Yeri geldikçe yazdım... Gümülcine’de bir Türk partisi yetkilisi, bana, “Batı Trakya’yı camide ön safta oturanlar yüzünden kaybettik(!)” demişti.
***
“Nefretçiler”in sitelerinde benim yazdıklarımı özetlediklerini, işlerine gelmeyen cümleleri de çarpıttıklarını dün belirtmiştim. Demişlerdi ki:
“[A. Tekin] Ali Bayramoğlu’na yönelik aşağılayıcı bir üslupla, ‘Ha şunu bileydin Ali!’ şeklindeki ifadesiyle olası şiddet eylemlerini meşrulaştırıyor. Yazısına, ‘Yetkililere soruyorum: Savaş içindeyiz artık. Neden cephe gerisinde ASALA/PKK işbirlikçisi ‘nefret söylemcisi’ beslemelere izin veriliyor?! Bunların her bir yazısı askerimize sıkılan kurşundur!’ sözleriyle devam eden Tekin, söz konusu kişi ve kuruluşları açık bir şekilde hedef gösteriyor.”
Görüyorsunuz, gerçekleri söylemek, kanunî müeyyidenin uygulanmasını istemek, onlar için hedef göstermek!
Siz de biliyorsunuz ki, “liberal” tesmiye edilen “malûm” kesime karşı bir aksülamel oluştu. Artık şehit tabutlarının ülkenin dört bir yanında öfkeyi isyana dönüştürdüğü bir zamanda onlar hâlâ “Ermeni soykırımı!” diyorlar, onlar hâlâ “PKK ile masaya oturun!” diyorlar; Kandil’den “çözüm raporları” getiriyorlar. “Liberal” tesmiye edilen “malûm” kesimin iteklemesiyle Ak Parti Hükûmeti PKK’nın saldırılarına karşı uzun süre kayıtsız kaldı, “açılım” garabetini çıkardı, hatta kan dökücü örgütle masaya oturdu. Olan halkımıza oldu. Analar ağladı, babalar ağladı; bacılar, gardaşlar ağladı; hanımlar, çocuklar ağladı! Bu “liberaller” yüzünden dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen basın-yayın desteğinin Türkiye’de görüldüğünü, benim fikrimin dışındakiler bile sık sık yazıyorlar.
Bunları da, beni ve benim gibi düşünenleri fişlediğiniz, ASALA’nın listesine aldırdığınız gibi fişleyecek, ASALA’ya tek tek isimlerini verecek misiniz?!
***
Bir de Agos’un, bize hücum ederken açık açık ASALA’yı nasıl desteklediği var... A. Bayramoğlu ve E. Mahçupyan’ın başını çektiği “komite”nin, A. Öcalan’ın fikir babası, “bölücü hareketler”in “efsanevî” (!) teorisyeni İsmail Beşikçi’ye verdiği ödül var...
Neler çıkacak... Yarını bekleyin!
