Türk'e Dönüş (4)
Ak Parti 13 yıldır iktidarda."Türk"ten vazgeçersek PKK'ya silâhı bıraktırırız." dediler. "Türkiyelilik" diye bir şey uydurdular.
Türkiye'de kim olursan ol Türk'sün. Anayasa'nın ilk dört maddesi ve 66. maddesini iyi okuyun. "Türkiyelilik" dediğinizde Anayasa'yı da çiğnemiş oluyorsunuz.
"Sizi Türk'ten kurtardık!"... (Aziz Babuşcu, 26 Ocak 2013).
Bu dehşetengiz sözü, AK Parti'nin İstanbul İl başkanı A. Babuşcu, partisinin ağır toplarının önünde söyledi. Bir kişi çıkıp: "Aziz, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?" demedi.
Aziz'in, şu sözlerinin "Türk'ten kurtardık." manasına gelip gelmeyeceğine siz karar verin:
"AK Parti iktidara gelmeden önce, bugünkü ile kıyas edilmeyecek şekilde yoksul, antidemokratik, uluslararası alanda silik ve esamesi okunmayan bir Türkiye vardı. Hepimiz Türk'tük. Etnik farklılıkları bahane ederek farklı isteklerde bulunmak yasaktı. Mesela, Kürt'sen 'Kürt' demek yasaktı. Dindarsan dini, vesayetçilerin istediği kadar yaşayabilirdin. Solcu isen sana münasip görüldüğü kadar solculuk yapacak, zararlı düşüncelerden uzak duracaktın."
Bu insanlar sloganik konuşuyorlar. Muhâkeme yürütemiyorlar, tahlil edemiyorlar. Kafayı "Türk"e takmışlar,"Türk"ü silerlerse ortalığın güllük gülistanlık olacağını sanıyorlar.
Aziz, Anayasa'yı çiğnemiş ama bir yetkili çıkıp "Gel buraya! Bak Anayasa'da ne yazıyor? Oku bakiiim!" dememiş.
Aziz'in yukarıdaki sözlerinin PKK'nın sözlerinden farkı var mı? Sen "Türk" olmuyorsun, Türkiye'de yaşadığın için "çatı"nın adını söylüyorsun. "Kürt'üm!" diyememek ne demek?! Bunu yasaklayan ilk beni karşısında bulur!
Aziz, yukarıdaki sözleriyle solu da aralarına almak istemiş. Solun bin türlü kolu var. Kimi silâhlı, kimi silâhsız. Zamanında Sovyetler'e, irili ufaklı bir sürü komünistlikle yönetilen ülkelere maşalık ettiler. Devlet bunlara karşı kendisini korumasın mı? Koruyamadığı zaman da halkın öncüleri, Ülkücü Hareket mensupları çıktılar, amansız bir mücadele verdiler.
Demek ki Aziz ve gibileri, biraz zaman geçse "solcu-Marxist PKK'lılar" için de "'PKK'lıyız' diyemediler, adamların üzerine bomba yağdırdılar, katlettiler!" diyecekler.
"Siyasî İslâmcı" Aziz, sapla samanı birbirine karıştırmış, "Türk" düşmanlığını merkeze oturtmuştur. Dindar kesimi bile Türk'ten ayırmıştır.
Aziz'in sözleri üzerinde neden uzun durdum? Ak Parti'nin çekirdek kadrosunun esas fikri budur; onun için. Adam mükâfatlandırıldı, milletvekili yapıldı.
Bir gazeteciden sık bahsediyorum, H. Kaplan diye biri. HDP/PKK eş başı Selahattin'in sözlerini dayanak yaparak "Türk bayrağının adı değişsin." diyebilmiştir. Üstelik PKK ile mücadeleyi "Türk-Kürt savaşı" diye adlandıracak kadar kendisini kaybetmiştir. Bu hanım da mükâfatlandırıldı; Yeni Şafak'tan Sabah'a terfi ettirildi.
Ak Parti'nin son seçim beyannamesindeki o akıl almaz taahhüdünü de hatırlatmak isterim: Vatandaşlık tanımında "Türk" olmayacak.
Genelkurmay Başkanı'nın 30 Ağustos kutlama mesajını biliyorsunuz. Türk'e dönüldü. Millî Mücadele'de çare Türk'e dönüştü; şimdi de çare Türk'e dönüştür!