'Türk Ülküsü'
Ömer Seyfettin'i okumanın tam zamanı... Ömer Seyfettin, Osmanlı'nın en çalkantılı döneminde ıstırapla yaşadı. Hayata veda edişi de hazindir. Doğumu 11 Mart 1884, vefatı 6 Mart 1920. Vefatının 100. yılındayız. Bilmiyorum devletlülerimiz ne yaparlar; Ömer Seyfettin'i nasıl anarlar...
Suriye'de savaşa girdik. Ruslar bizi bombalıyor. İki askerimizi daha şehit ettiler. Bizim desteklediğimiz ılımlı Suriyeli muhalifler karşı saldırı başlattılar, Beşşâr'ın adamlarının Rus desteğiyle aldıkları köylere girdiler. Yine Ruslar uçak kaldırdılar.
Ömer Seyfettin'i okuyun, bugünü anlarsınız. Birliğe o kadar çok ihtiyacımız var ki... Şu andaki çekişmelerin benzerini, Ömer Seyfettin'in kaleminden bile okumak mümkün. Bir tarafta İttihat ve Terakkiciler, karşılarında Hürriyet ve İtilaf Fırkası.
"Türk Ülküsü" Ömer Seyfettin'in kaleminden çıktı. (Bilge Kültür Sanat Yayınları, 192 s.). Biz Osmanlı yazısıyla yayınlanmış metinleri olduğu gibi yeni harflere aktardık. Farklı okumaları dipnot düştük. Epey açıklama koyduk. "Sunuş" yazısı Prof. Dr. Hülya Eraydın Argunşah'ın. Hülya Hanım'ın "takriz"ine Ömer Seyfettin üzerine vukuflu bir deneme diyebiliriz. Sağolsunlar.
Türkiye'de tanınmış iki Ömer Seyfettin mütehassısı var: Prof. Dr. Nâzım Hikmet Polat ve Prof. Dr. Hülya Eraydın Argunşah. Bütün kaynakları didik didik ederek isimli, isimsiz, takma isimli ne yazdıysa ortaya çıkarmak için büyük gayret gösterdiler.
Biz hazırladığımız için değil Ömer Seyfettin'in kitabı olduğu için "Türk Ülküsü" üzerinde duracağım. Ömer Seyfettin bir askerdi; eşkıyaya, Sırplara ve Yunanlılara karşı savaştı, esir düştü. Ömer Seyfettin, fikir adamıydı. Türkiye'nin derdiyle hemhâldi. Kitapçıklar yayınladı.
Ömer Seyfettin hikâyeciydi. Hikâyelerinde millî hassasiyetin dozu doruktaydı. Öyle işledi ki, millî hisse edebî tat verdi; modern hikâyeciliğin öncüsü oldu.
Ömer Seyfetin aleyhine; güya metinler arası karşılaştırmalarla aleyhinde yazan "prof." unvanlıların önce kimliğini araştırın... Meselâ biri "Komünisttim." der, "Dinsizim." der, "Eğer bir dini seçmem gerekseydi Hristiyanlığı seçerdim." der. Türk düşmanlığı cephesinde birleşenleri değil; bir fikir olarak komünistlerin saflarında yer alanları tenzih ederim. "Fikir adamı" olarak Karl Marx'a karşı bir sözümüzün olmadığı bilinir.
Bizim hazırladığımız "Türk Ülküsü"nde Ömer Seyfettin'in "Yeni Lisan" üzerine üç makalesi, dört kitapçığı ve Sebilürreşad'la milliyetine dair atışması.
Dört kitapçık: 1-"Vatan! Yalnız Vatan..." Alt başlığı: "Beynelmilel gizli cemiyetlerden ve beynelmilel gizli gayelerden sakınalım!"... Masonlar ve sosyalistler hedefinde. (Burada Prof. Dr. Ali Birinci'ye teşekkür etmek istiyorum. İlk o yayınladı ve eserin Ömer Seyfettin'e ait olduğunu kesinleştirdi. Bana gerekli bilgileri de gönderdi.)
2- Yarınki Turan Devleti (Ömer Seyfettin adıyla).
3- Mektep Çocuklarında Türklük Mefkûresi (Ö.S. imzasıyla).
4- Millî Tecrübelerden Çıkarılmış Amelî Siyaset (Tarhan imzasıyla).
Millî savunmada envanterden bahsedilir. Bir yeni millî mücadele içindeyiz. Asıl silah "kalem"dir. Ömer Seyfettin'in "Türk Ülküsü" millî hassasiyet taşıyan herkesin envanterine girmelidir. Hususiyetle Millî Eğitim Ömer Seyfettin'in bu eserine sahip çıkmalıdır.