Turan yolunda Dede Korkut
UNESCO, Dede Korkut destanımızı Dünya Somut Olmayan Kültür Mirası Temsili Listesi'ne kabul etmişti. Birkaç gündür bu haber gündemde. Biz de yazdık.
Dede Kokut'umuz Anadolu'da, Azerbaycan'da ve Kazakistan'da ve diğer Türk illerinde biliniyor. Dede Korkut'un Türkçesine baktığımızda, "Kazakistan ve diğer Türk illeri uzak kalmaz mı?" sorusu aklımızsa geliyor. Ayrıca Dede Korkut'un asıl mezarı da Kazakistan'da gösterilir. Yine annesinin Kırgız olduğundan bahsedilir ki, Dede Korkut bütün Türk dünyasının ortak değeridir.
Soy soylayan boy boylayan Dede Korkut üzerine Kazakistan'da ve diğer Trük illerinde araştırmalar yapılmıştır.
Prof. Dr, Ali Berat Alptekin, Kazakistan kaynaklarına Dede Korkut'un doğumuna dair yazdığı makalesinde, bu kaynaklara girmiştir.
Dede Korkut'un mezarına dair bilgiler farklıdır.
Azerbaycan'da Dede Korkut'a izafe edilen mezarlar hakkında Alman seyyah Olearius bilgi vermiştir. Olearius, 1638'de, Derbend'de Korkut'a izafe edilen bir mezarı gördüğünü ve mezarın halk tarafından ziyaret edildiğini yazmıştır.
Evliya Çelebi de Demirkapı'da Kırklar dağındaki "Horhut"un [Korkut'un] mezarından söz etmekte ve bu mezarın Şirvanlıların ziyaretgâhı olduğunu yazmaktadır.
Yine "Korkut Ata" diye anılan, Sirderya havzasındaki Kırgız, Kazak. Karakalpak ve Türkmenler tarafından ziyaret edilen bir mezar daha vardır. Kalinski ile Kızılorda arasında Sirderya Nehri'nin Aral Gölü'ne yakın bir yerinde sahilde bulunmaktadır. (Hasan Özdemir, "Dede kokut'un Kişiliğiyle İlgili Efsaneler", Türkoloji Dergisi, C. 16, S. 2 (2003).
Bu genel bilginin ardından, Ali Berat Alptekin'in araştırmasına dönersek:
Bütün destan karamanlarında olduğu gibi, Dede Korkut da olağanüstü şartlarda doğmuştur. "Dede Korkut'un annesinin Kıpçak asıllı olduğu; annesinin Korkut'u üç sene karnında taşıdığı; hamileliğinin yıl dönümünde büyük olayların olduğu; otuz altı ayın sonunda, bebeğin dünyaya geleceği sırada dokuz gün çarpışma olduğu; üç gün boyunca dünyanın karanlığa gark olduğu; çok şiddetli yağmurun yağdığı; sert rüzgârların estiği; fırtınadan, yağmurdan, tozdan, dumandan insanların birbirini göremez olduğu; yine Dede Korkut'un doğumu ile birlikte Sırderya ve Karadağ'ı karanlığın bastığı; bu sebepten dağa 'Karaspan Dağı' adı verildiği" anlatılır.
Dede Korkut'un doğumuna bağlı olarak bahsedilen olağanüstülüklerle Kırgız Türklerinin ünlü destan kahramanı Manas'ın doğumunda paralellik görülür. (Ali Berat Alptekin, "Kazakistan Kaynaklarına Göre Dede Korkut'un Doğumu", Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, S. 6, Güz 1998).
Dede Korkut üzerine ilmî çalışmalar yayınlandığı gibi, 12 Destan'ın versiyonları da yayınlanmıştır. Eserin Vatikan nüshası ile Dresden nüshası arasındaki farklar tartışması sürüp gitmektedir.
Son çalışma, Yunus Zeyrek'in. Yunus Zeyrek, Kitâb-ı Dedem korkud Alâ Lisan-ı Tâife-i Oğuzân'ın Dresden nüshasının tıpkı basımını yapmış, ayrıca metni yeni harflerle vermiştir (2014). Sonra zamanımızın Türkçesiyle de yayınlamıştır. (Ötüken Neşriyat, 2018).
Eserin asıl metniyle birlikte yayınlanmasını önemsiyorum. Ben de Üç tarz-ı Siyaset'i, makalelerin aslıyla birlikte yayınladım. (Bilge Kültür Sanat Yayınları). Okumada tereddüde düşen, biliyorsa eski yazısına bakar ve şüphesini giderdir. İlmî çalışma yapanlar bir de asıl kaynağı arama ihtiyacı duymaz.