Tek parti 'Türkiye' diyelim

R. T. Erdoğan, bu defa "CHP" demedi. Önceki günkü nutkunda virüs tedbirlerinden bahsetti. Ne zaman sıra CHP'ye gelecek, diye bekledim. CHP demedi ama CHP'lileri kastederek "darbe" tartışmalarına bir çentik attı.

Hâlbuki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aynı gün Yeniçağ TV'de gazetemizin Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu arkadaşımızın sorularını cevaplandırmış, R. T. Erdoğan'ın muhakkak cevap vermesi gereken hususlara girmişti. Meselâ dedi ki:

"Türkiye'yi bir rant alanına dönüştürmüşseniz, bunun sorumlusu sizsiniz. Rantı paylaşmak için bir tarafta rant çeteleri, yurt dışında da bir avuç çete var. Tefeciler. Rant çeteleri Londra'daki mahkemelere güvendiler. Türkiye Cumhuriyeti devleti rant çetelerine teslim edildi. 3 banka TL/dolar üzerinde gelir elde ediyor. Kardeşim ülkeyi bu duruma düşüren kim? Ülkeyi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim ettiler. Kayınpederle, damat devlet yönetiyor. Alınan kararları onlardan başkası bilmiyor. İkisi beraber memleketi nereye götürecek?"

Kemal Kılıçdaroğlu "rant" diyor... "Çete" diyor... "Sorumlu sizsiniz" diyor... "Kayınpeder-damat ikilisi" diyor... Ağır ifadeler. R. T. Erdoğan'ın cevapsız bırakmayacağını düşünüyor musunuz? Hayır... Rant'a, "çete"ye, diğer isnatlara girmedi. Günlerdir tartışılan "darbe" üzerine gitti.

Kendisi de daha geçen yıl 27 Mayıs arifesinde 26 Mayıs'ta "Darbeler devri kapanmıştır." demişti.

Nasıl oluyor da Ak Parti kanadı ve Saray erkânı, CHP'li Özgür Özel ve Canan Kaftancıoğlu'nun tenkitlerine bakarak "darbe istiyorlar" diyebiliyor?

Demek ki, kendileri Türkiye'de "darbe" potansiyelini görüyorlar ve tetikte bekliyorlar.

Meseleye bir de bu noktadan bakmak gerekmez mi? Bir korkuları mı var?

Şu sıra dikkat ettiniz mi? Virüs öncesi, haftasını bulmaz "ankesör operasyonları" yapılırdı. Virüs girdi, operasyonlar kesildi. Yapılıyor da haberimiz mi yok? Pek bilmiyorum ama, "darbeci artıkları" deşifre olmamak için kendilerini gizlemiş muvazzaf askerlerle, sokak başlarında kurulu ankesörlü telefonlarla haberleşiyorlarmış. Bu haberleşme tespit edilmiş. Epey subay, astsubay tutukladılar.

İktidar dışarıya iyi bir görüntü vermedi. Darbe tartışmalarını alevlendiren kendileri. Bu görüntünün, zayıf bir hükûmete de işaret edeceğini akıllarına getirmediler.

Varsın muhalefet ağır tenkit etsin. Aynı tonda cevabını verirsiniz. Bir yerde bu tartışmalar kesilir. Önce tenkitlerden ders çıkarmasını bilin. Tedbirleri düşünün, açıkları kapatın, muhalefete açık vermeyin.

Neden hep saldırı?! Neden düşmanlaştırma?! Neden yok sayma?!

Sahi ben "CHP demedi" dedim ama bir yerde "CHP" dedi. Şeyle: "AK Parti, MHP, CHP ve diğer partilerden 1.119 belediye de Vefa Sosyal Destek Gruplarına yardımcı olarak bu zor zamanda örnek bir dayanışma sergilediler."

Nihayet CHP'yi de "iyiler" arasına kattı. Böyle derken, Kemal Kılıçdaroğlu'na ağır cevap vermek tenakuz olacaktı.

İnsanlar işsiz... İnsanlar aç... En gelişmiş ülkeler bile virüsün hızına yetişemiyor. Kim neresinden tutarsa önü açılmalıdır. İnsanların iş bulmalarını bıraktık açlık çekmesinler, midelerine bir lokma yemek demiyorum artık kuru ekmek girsin.

Şu parti, bu parti demeyelim; tek parti "Türkiye" diyelim.

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları