Tek parti sisteminin 'utanç lekesi' neymiş?

R. T. Erdoğan, aslına rücû etti. Önceki gün Ayasofya medresesinin açılışında, Mustafa Kemal''e açıktan tavırlı belli kesimin sesi oldu. Karşımızda sanki Mustafa Sabri vardı, sanki Kadir Mısıroğlu vardı...

Birileri "medrese" deyince dünyanın en yüksek eğitiminin verildiği müesseseler sanıyorlar. Çünkü medrese ve İslâm bütünleştirilmiştir. İçinde ne var? Nasıl bir eğitim görülmüştür? Fonksiyonları nedir? Hiç tartışmazlar. Devrini tamamlamış mıdır, tamamlamamış mıdır, akıllarına getirmezler. "Medrese" deyince içleri titrer, derin bir ah çekerler. Eski zamanların ne kadar eğitim sistemi varsa hepsini geri getirme hülyası kurarlar.

Şimdi medreseleri ihyâ edecekler. Yeni kurdukları "Diyanet Akademisi" çatısı altında mı toplarlar, yoksa "Medreseler Birliği" diye bir isim mi verirler bilmiyorum.

"Ayasofya Medresesi''nin açılışında R. T. Erdoğan "Nasıl bir konuşma yapacaktır." diye sorulsa hemen sıralardım. Bu zihniyeti çok iyi biliyoruz.

R. T. Erdoğan "Bugün bu açılışla sadece emanete sahip çıkmıyoruz, tek parti zihniyetinin bir utanç lekesini daha ortadan kaldırıyoruz." diyor. Okuyalım:

"Geçen hafta İslam Medeniyetleri müzesinin açılışını gerçekleştirdik. Bugün açılışını yaptığımız Ayasofya Fatih Medresesi ile bir eseri daha şehrimize kazandırıyoruz.

Bizans hayranı, Batı''dan çok Batıcı, milletin değerleriyle kavgalı bu zihniyet binlerce yıllık kültür hazinemizin kıymetini bilememiştir.

Tek parti zihniyetinin faturası kabarıktır. Bizans hayranı, Batı''dan çok Batıcı bu zihniyet kültür hazinemizin kıymetini de bilememiştir. Sur içi 800 mescidin olduğu yer, buradaki mescitlerin çoğu yıkılmış, satılmış, ahıra çevrilmiş. Kur''an kurslarımız kapatılmış.

Bugün bu açılışla emanete sahip çıkmıyoruz, tek parti zihniyetinin bir utanç lekesini daha ortadan kaldırıyoruz. Hizmete açtığımız eser, 86 yıl önce yıkılan medresenin o dönemine uygun yeniden ihya edilmiş hâlidir."

R. T. Erdoğan, "Ayasofya''yı aslî kimliğinden kopararak müzeye çeviren zihniyet bu medreseye de tahammül edememiştir." diyerek Mustafa Kemal''i doğrudan hedefe koymuştur.

Bu sözler Müslümanlıkları kendilerinden menkul kesimleri gaşyeder!

Recep Tayyip Bey hızını alamıyor, cepheden vuruyor:

"Özellikle tek parti zihniyetinin bu konuda sabıkası oldukça kabarıktır. Bu dönemde Batılılaşma yolunda atılan adımlar çok yaralar açmıştır.

Ayasofya Fatih Medresesi''nde olduğu gibi tarihî eserler yıkılmış içerisindeki nice eserler de kaybolup gitmiştir. (...) Yaklaşık 4.5 asır boyunca sayısız âlimin yetişmesine vesile olan bu medrese yine ilim vermeye devam edecektir. Burada inşallah yarının âlimleri yetişecektir."

Medreseler belli bir döneme kadar gerekliydi. Başka bir eğitim sistemi yoktu. Ama dünyaya açıldıkça, asıl nelerin gerekli olduğu ortaya çıkmış, ister istemez Batı''nın birtakım değerleri dikkate alınmıştır.

Çok sevdikleri II. Abdülhamit''in eğitim hamlelerini bir incelesinler... Öncesini söylemiyorum. "Batıcı" padişahların kimi "içkici" bilinir, kimi "gâvur" diye anılır. II. Abdülhamit, tarihî zaruretten dolayı "İslâmcı" kimliği öne çıkardığı göz ardı edilir, "büyük İslâmcı" görülür.

II. Abdülhamit''in eğitim sisteminde yetişen Mustafa Kemal bir numaralı düşmandır.

Tek parti dönemlerinde aşırıya gidilmiş midir? Evet, gidilmiştir. Din meselesinde lakayt kalınmış mıdır? Evet, kalınmıştır.

Tenkit başkadır, düşmanlık gütmek başka.

Muhakeme yürütebilmek için kendilerini hapsettikleri kalıplarını kırmaları gerek.

Yazarın Diğer Yazıları