TBMM ne işe yarar!
Altılı Masa''nın mutabakat metni daha çok tartışılacak. Saray tarafı boşluk yakalama telaşında...
R. T. Erdoğan ne diyecek, diye herkes bekledi. FETÖ dedi, PKK dedi... Mutat isnatlar. Mugalata. Asıl meselelere girmedi.
Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasındaki TBMM''ye dair sözlerinin altını çizmem gerekiyor.
Yeni çıkan, Altılı Masa''nın "Ortak Politikalar Mutabakat Metni"ni, 28 Şubat 2022''de açıklanan 52 sayfalık "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" metniyle birlikte ele almak gerekir. İki metin birbirini tamamlıyor. Önceki metinde, bildiğiniz gibi, "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi" dedikleri, şimdiki acayip sistem kıyasıya tenkit ediliyor.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine Nasıl Bir Ortamda Girildi?" başlığı altında hangi şartlarda geçildiği, neden "sakat" olduğu üzerinde duruluyor:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hâl şartlarında gerçekleşmiştir. Sistemin hüviyeti, içinde bulunduğu kriz halinin ruhunu yansıtmaktadır. Bu sebeple, millî iradenin sağlıklı bir şekilde sandıkta tecelli etmesi de mümkün olmamıştır."
R. T. Erdoğan, Altılı Masa''nın "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem"indeki tenkitlere ad vermeden göndermelerde bulunarak mevcut TBMM''nin "faziletlerini" sıraladı. Reis Bey pek alâ biliyor ki, şimdiki TBMM göstermelik. Ele güne karşı parlamentomuz var mı, var. O kadar. O sözleri:
"Millî iradenin tecelligâhı olarak gördüğümüz Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bizim için ülkemiz adına verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelesinin sembolüdür. Her hâl ve şart altında Meclis''in temsil ettiği millî iradenin üstünlüğü ilkesine sahip çıktık. 2007 yılında bize Cumhurbaşkanı seçtirmemek için anayasayı ve Meclis iç tüzüğünü ayaklar altına aldıkları zaman biz çareyi başka yerde değil yine burada aradık.
Anayasa ve yasalarımızı demokrasimizi, hak ve özgürlükleri, kalkınma mücadelemizi destekleyecek adımlarla geliştirmek için her yola çıktığımızda çareyi başka yerde değil hep burada aradık. FETÖ''cü alçakların bombaları ile sesini ve temsil ettiği iradeyi susturmak istediklerinde bile direnişi burada sürdürdük, çareyi burada aradık. İnşallah Türkiye Yüzyılı''nı da Meclisimizle birlikte inşa edeceğiz."
Altılı Masa''nın yukarıda verdiğim sözlerin devamında yazılanlar, R. T. Erdoğan''ın sözleriyle zıt:
"Darbe girişimi ardından iktidar, otoriter tutum, ayrıştırıcı ve güvenlikçi siyasal dil ile toplumda endişe ve kutuplaşmayı arttırmış, OHAL''i de antidemokratik bir iktidar yapısını oluşturmak için bahane ve araç olarak kullanmıştır. Bu dönemde demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri yok sayılmış, anayasa değişikliği geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerin anayasa kürsüleriyle ve barolarla müzakere edilmemiştir."
Sistem farklı. Parlamento göstermelik. Ağırlığı bir yere kadar. Bütün kararlar Saray''dan çıkıyor.
Her şeyden önce yeni sistemin adına bakmalı. "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi". (Aklınızdan geçenleri okuyabiliyorum! "Külliye/Saray Hükûmet Sistemi" diyorsunuz!)
Öyle bir garabet ki, parlamento içinden birini bakan yapmak istesen, bakan olacak kişi milletvekilliğinden ayrılması gerekiyor. Milletvekilliğinden ayrılmak halktan kopmaktır.
Millî Mücadele''yi yürüten TBMM''den bugüne!... Ne günlere kaldık!