Özgür ve bağımsız yaşama isteğinin, birlik olmanın gücünün fiziki bir tezahürüdür, Büyük Taarruz. Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun zaferi, hiç şüphe yok ki, dünya tarihindeki en büyük kahramanlık destanlarından biridir.
Bu ülke insanı içinse, ortak bir gayeyi ve bugünkü özgürlüğümüz uğruna şehit olanlara borcumuzu hatırlatan bir mazi, bir gurur sebebidir.
İşte bu gurura sebep olan ve o günden bugüne halen içimizde yer alan 30 Ağustos ruhu, yarınlarımızın da güvencesidir.
Ya kaybetseydik?
Bugün Yunan'ın galip gelmesinin daha hayır olacağını söyleyenler de çıksa, Atatürk'ün adını ağzına almaktan imtina edenler veya Türk'ün asla dil uzatılmayacak kırmızı çizgisinin Ata'sı olduğunu fark ederek samimiyetsiz bir şekilde ve hakkını teslim etmeden zoraki adını zikredenler olsa da Atatürk'ün komutasındaki Büyük Taarruz, Türk İstiklal Harbinin dönüm noktasıdır.
Bu taarruz kazanılamasaydı, Yunan kuvvetleri Ankara'yı ele geçirecek, Sevr Anlaşması uygulanabilecek, topraklarımız düşman kuvvetlerce paylaşılacak ve bizler vatansız kalacakken; büyük zafer sonrası vatanın geleceği belli olmuş ve Türk millet şerefli bir geleceğe kavuşmuştur.
30 Ağustos zaferinin önemini, zaferin yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk şu sözlerle açıklamıştır:
"...Meydan savaşı milletlerin tüm varlıklarıyla ilim ve fen sahasındaki dereceleriyle, ahlâkıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi güç ve iyi huylarıyla ve her türlü araçlarla çarpıştığı bir sınav sahasıdır. (…) Sonuç yalnız beden gücünün değil, bütün kuvvetlerin özellikle ahlâki ve kültürel kuvvetin yükselmesini gerçekleştirme derecesine vardırır. Bu nedenle meydan savaşında yenilen taraf, milletçe ve memleketçe bütün maddi ve manevi varlığıyla yenilmiş sayılır. Böyle bir sonun ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edersiniz. Yok olup gitmek, yalnız savaş sahasında bulunan orduya ait kalmaz. Asıl ordunun ait olduğu millet, korkunç sonlara uğrar."
İşte bu korkunç son yerine bugün andığımız şanlı maziye sahipsek, bu taarruzda aldığımız başarı ve bu başarının mimarı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün sayesindedir.
Bizi biz yapan tarihimiz
Şüphesiz, bugün, Malazgirt Zaferi de Kurtuluş Savaşı da, Osmanlı tarihi de Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir.
30 Ağustos'ta zafer elde etmemizi sağlayan manevi güç, tüm bu bizi biz yapan değerlerimizden gelmektedir. Biri çekip alınırsa kaburga eğilir.
Nitekim bugün, geçmiş zaferlerimizi anlı şanlı kutlayabiliyorsak, yine 30 Ağustos'ta elde ettiğimiz zafer sayesindedir. Atatürk önderliğinde sürdürülen istiklal mücadelesinin kazanılması sayesindedir.
Tarihi tarihle çarpıştırmadan anmak ve bin yıllara yaymak temennisiyle, Büyük Taarruz' un 98.yıl dönümünde, Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman Türk ordusunu saygı ve minnetle anıyorum. Nice 30 Ağustoslara…
