Meğer bizim TDK’da ‘Yumuşama’ sözcüğünün ne önemli bir karşılığı varmış.

Hiç böyle düşünmemiştim.

Her neyse, ‘Yumuşama’nın ne anlama geldiğini merak edenler, açar bakar.

*

Sayın Erdoğan 31 Mart Yerel Seçimlerini kaybedene dek sertti…

Özgüveni yüksekti…

Vatandaşa her ne yaparsa yapsın, vatandaştan kabul gören bir lider görünümündeydi.

*

31 Mart seçimlerinin hemen sonrasında yerel yönetimlerde ana muhalefete düşünce, kimseye eyvallah etmeyen Erdoğan’ın, eski tutumundan vazgeçer hâle gelmesi, bence Özgür Özel ile Tayyip Erdoğan arasında ‘Yumuşama’ diyemesem de bir araya gelme, birbirlerine misafir olma zorunluluğu hasıl oldu.

Bunun adına da medya ‘Yumuşama’ dedi.

*

Aslında Erdoğan, 31 Mart sonrasında bir gerçeği fark etti.

Bu seçmen her durumda kendisine oy vermeyecekti.

Artık bu gerçek fark edilmeliydi!

Evlerine de gidilse…

Eller de sıkılsa bir sonuç vermeyecek.

Çünkü vatandaşın çok önemli bir bölümü aç… aç…. aç!

*

Bu yumuşamayı başlatarak vatandaşın gözünde daha bir değer kazanan kim?

Ben, Sayın Özel’di, derim.

Niye?

Çünkü ‘Diyalog’ eylemini başlatan Sayın Özel.

“Kırgınlığı bitirelim” dedi…

“Memlekette hangi konuyu ele alırsak alalım elimizde kalıyor ve vatandaşın canını yakıyor, gelin buna bir çözüm bulalım” demeye getirdi ve Özel’in yaptığı bu teklifi, Erdoğan da -zorunlu da olsa- kabul etti.

*

Burada bir yumuşama var mı?

Zorunluluk var.

Ben demiyorum, yapılan araştırma öyle diyormuş!

*

Areda Survey Araştırma Şirketi’nin, Türkiye genelinde yaptığı ankete 2 bin 532 kişi katılmış.

Sonuç:

“Türk halkının yüzde 79,2’si bu ziyaretin, yakın dönemde siyasette herhangi bir olumlu sonuç getirmeyeceği” görüşündeymiş.

Vatandaş sessiz kalsa da her şeyin farkında!

*

Bu ankete göre de yapılan görüşme ‘…mış gibi’ oldu.

Bir taraf vatandaşın beklentisini teklif etti…

Diğer taraf -zorunlu olarak- kabul etti.

Çünkü işin içinde oy var da ondan kabul edildi.

*

Diğer taraftan vatandaşın yüzde 7,5’i:

“AKP ile CHP arasındaki bu görüşme, uzun vadede siyasette yumuşamaya sebep olabilir.” demiş.

Buradan da anlaşılıyor ki AKP-CHP ortak yapımı, benim ülkemde bir işe yaramayacak.

Çünkü zorla güzellik olmuyor.

*

Hem Erdoğan yaşlandı ve zaman zaman yürümekte zorluk çekiyor…

Az da olsa unutkanlıklar belirginleşti.

Özel ise daha çok genç.

Bu bana Ecevit-Erdoğan durumunu hatırlattı.

Ecevit yaşlıydı, Erdoğan genç.

O dönemde Erdoğan simit hesabıyla vatandaşın durumunu ortaya koymuş, Erdoğan tercih edilmişti.

Şimdi de Özel genç, Erdoğan yaşlı.

Vatandaş, Erdoğan yönetiminde de, simit-çay hesabını yapamaz oldu.

Üstelik bu simit-çay Ecevit döneminde lüks olmamışken, Erdoğan döneminde ‘Ultra lüks’ oldu.

*

Bakalım Genel Seçimlerde CHP iktidar, AKP Ana Muhalefet mi olacak?

Olur mu olur!

“Tarih tekerrürden ibarettir” diye boşuna dememişler.