Tarih boyunca kullanılan sazlardan bazıları
Anadolu Türk kültüründe bağlama "telli kuran" denilecek kadar kutsal sayılmaktadır. Hazar ötesi Türkmenlerinde de durum aynıdır. Bir Türkmen âşığının:
Gel dutarım sözleşelin / Aslın senin ağaçtandır
deyişi, Pir Sultan Abdal''da:
Öt benim sarı tamburam / Senin aslın ağaçtandır
Ağaç dersem gönüllenme / Kırmızı gül ağaçtandır
biçiminde dile getirilmiştir.
Anadolu Alevîliğinde zâkir denen âşıklar, bağlama ile deyiş, nefes ve duvazlar icra ederek cem ibadetlerini gerçekleştirmektedirler. Dede Korkut anlatmalarında elinde kopuz olan birine kılıç çekilmez. Bu da sazın Türk kültüründeki öneminin bir başka ifadesidir.
Âşıklar sazlarını insana benzetmişler, sapının baş tarafına baş-kaş, burgularına kulak, sapına kol, yüz tarafına göğüs, deliklerine göz, tambur kısmına da gövde adını vermişlerdir. Bu benzetişe bağlı olarak insana saygı nedeniyle de sazı yere bırakmayıp yukarıda tutmaya özen göstermişlerdir. Alevi-Bektaşi âşıkları ise sazların şekilleri ve sazın parçalarını özel remizlerle ifade etmektedirler. Tellerin üç sıra bağlanmasını; Allah, Muhammet, Ali üçlemesi, sazın on iki telini ise On İki İmam''ın simgesi olarak düşünmüşlerdir.
Dertlî'', İslâmiyette saz ve müzikle uğraşmayı günah sayan Beypazarı Kadısı''nın "O aletin içinde şeytan vardır; çalmasın, kırıp atsın" biçiminde bir haber göndermesi üzerine sinirlenip Türk edebiyatının en tanınmış yergi örneklerinden biri olan:
Telli sazdır bunun adı / Ne ayet dinler ne kadı
Bunu çalan anlar kendi / Şeytan bunun neresinde
biçiminde başlayan bir taşlama ile yanıtlamıştır.
Şimdi de tarih boyunca kullanılan sazlardan bazılarını tanıyalım:
Kopuz: En eski telli çalgılardan biridir. Bu eskiliğin kanıtı, Azerbaycan''ın Şuş dağı eteğinde M.Ö. 6. bin yıla ait olan buluntulardaki elinde kopuz tutmuş ozan ve birkaç kişiden oluşan meclisinin tasvir edildiği kil kaptır.
Eski Türk kopuzları, genelde iki ve üç tellidir. Altay, Sibirya, Çin, Uygur ve Türkmenistan bölgelerinde yaşayan Türk halkları iki telli, Anadolu ve Azerbaycan Türkleri ise üç telli kopuz kullanmışlardır. Kopuz şimdiki bağlama cinsi telli sazların atasıdır.
Saplı, armudi ya da üç kenar gövdeli, teknesi deriyle kaplı, önceleri iki ya da üç kıl telli olup ses perdeleri yokken, Anadolu''ya gelince (tahminen XIV. yüzyılda) madeni tel takılmak ve bağırsak kirişten ses perdeleri bağlanmak suretiyle oldukça gelişkin şekil almış ve saz adı ile anılır olmuştur.
Zile Kıl Kopuzu: İki telli eski Türk kopuzunun Zile yöresinde üzerine deri gerilmeden yapılan ve Zile yöresinde yaygın olarak kullanılan tokaca benzeyen biçimde bir sazdır. En son 1955''te vefat eden Âşık Gurap Ali''nin çaldığı saz Zile kıl kopuzudur. Kayıtlarda Zile yöresi geleneksel sazları arasında Kıl kopuzu anlatılmakta, Zile yöresinde âşık yerine ozan, saz yerine de kopuz sözünün kullanılışına rastlanmaktadır.
Dombıra: Türkistan''a ait dombıralarda perde bulunmaz. Kazak dombıralarının geleneğe bağlı olarak bağırsak derisinden yapılanları da bulunmaktadır
Cura: Bağlama ailesinin en küçük sazıdır.
Rud: Azerbaycan halkı arasında kullanılan eski telli çalgı aletlerinden biridir.
Sataer: Tahmini olarak l0-l2. yüzyıllardan günümüze kadar kullanılan en eski sazlardan biridir. Türkistan''da yaygın olarak kullanılmaktadır. Dokuz telli bir saz olup genellikle nar ağacından yapılmaktadır.
Iklığ: Türkistan''da kullanılan eski sazlardan biridir. Eskiden Türkler''in kullandığı yaylı bir çalgıdır. "Iklığ" sözcüğü, "yay" anlamındaki "ık" sözcüğünden türemiştir
Çoğur: Dağıstan taraflarında Avar Türkleri tarafından kullanılan altı perdeli bir bağlama çeşidi olup Yalova''nın Güney köyünde yaşayan Avar kabilesince hâlâ kullanılmaktadır.
Çöğür: Tahta göğüslü, 36 perdeli, gövdesi büyükçe bir saz olup ilk kez Kütahya''da yapıldığı ileri sürülmektedir
Kumul Giceği: Türkistan sınırları içinde bulunan Kumul iline has en eski Türk sazlarındandır.
Dutar: Türk halk çalgıları içinde önemli bir yere sahip olan dutarın çok geniş bir kullanma alanı vardır. Bağlamanın dutardan zenginleştirildiği sanılmaktadır.
Bağlama: Kopuzun Anadolu''ya geldikten sonra aldığı biçimidir. Halk türkülerinin değişmez sazı olarak kullanılmaktadır. Divan Sazı, Meydan Sazı, Kara Düzen, Bozuk Bağlama, Çöğür, Tambura, Cura, Dıngır, Irızva, Küvür, Yeltene adları ile anılan sazlar bağlama grubu sazlardandır.
Bozuk: Uzun saplı bağlama olup Anadolu''da "Bozuk" ya da "Bozuk bağlama" denir.
Divan: Anadolu''da bugün kullanılan bağlama türlerinden biridir. Divan bağlama ailesinin tekne büyüklüğü ve sap uzunluğu bakımından en büyük sazıdır.
Tambura: Bir bağlama çeşidi olup iki telli Kazak-Kırgız çalgısı "Dombra"nın bugünkü halidir. Kısa saplı bağlama ile aynı büyüklükte tekneye sahiptir. Uzun saplı bağlama gibi çalınır. Üç sıra yedi telli bir sazdır.
Tambur: Yalnız Türklerde görülen telli bir sazdır.
Dolan Revabı: Uygur Türkleri arasında yaygın olarak kullanılan bir çalgı olup staere benzemekle birlikte bazı farklılıklar gösterir
Çağur: Güney Türkmenlerinden Tahtacılar tarafından kullanılan bir saz olup altı ya da dokuz tellidir. Üçerli üç tel ya da ikişerli üç tel halinde düzenlidir. 15 perdesi vardır.
Şeştar: Kopuzun Mevlana Celaleddin-i Rumi tarafından altı telli bir saz haline getirildiği ileri sürülen bir biçimidir. Şeştar''a Yunus Emre''nin şiirlerinde de rastlanmaktadır.
Kövür: Gaziantep ve yöresinde kullanılan 8-12 telli bir sazdır.
Kubur: İçel yöresi köylerine özgü olup tek telli bir saz çeşidi olarak bilinmektedir.
Yunkar: Çöğürün sadeleştirilmiş bir biçimi olan ve bağlamaya benzeyen bir saz çeşididir.
Damura: Malatya yöresinde kullanılan bağlama cinsinden mahalli bir sazdır.
Gilbut: Sivas yöresinde kullanılan yöresel bir sazdır.