‘Tanrı var mıdır?’ sorusuna cevap arayan CHP genel başkan adayı

CHP’de genel başkan adayları arasında Özgür Özel’in adı öne çıktı. Aynı gün adaylığını ilân eden diğer ismi hatırlatacağım: Prof. Dr. Örsan Öymen. İlim alanı felsefe. Cumhuriyet gazetesinin de yazarı.

Örsan Öymen, Hıfzırrahman Raşit Öymen'in (1899-1979) torunu. Öncelikle bunu belirteyim. Çünkü bazı kayıtlarda oğlu olarak geçiyor. Evet, “Örsan Öymen” adıyla Raşit Öymen’in oğlu var. CHP genel bakanlığına aday bu Örsan Öymen’in babası. Baba Örsan Öymen’in isminin başında “Mustafa” da var. Oğul da Örsan adını taşıyor. İkinci ismi “Kunter”. Sanırım, Alman asıllı annesi koydu bu ismi. “Kunter” Türkçeye de uyar. “Kunt”, “güçlü” demek. Dolayısıyla Almanya’da Alman ismi, Türkiye’de Türk ismi oluyor. Eski CHP Genel Başkanı gazeteci Altan Öymen'in de yeğeni. Dedesi eğitimci Hıfzırrahman Raşit Öymen’i talebeliğimde, Türk Tarih Kurumu’nda konferanslarında dinlediğimi, feyiz aldığımı yazmıştım.

Örsan Kunter Öymen’in CHP genel başkanlığına adaylığını aklından geçirdiği veya yönetiminin değişmesini istediği bir yazısı dikkatimi çekti. “CHP’nin 100. Yılı” (Cumhuriyet, 11 Eylül 2023) başlıklı yazısında. Millî Mücadele dönemi Sivas Kongresi’nden başlayarak, CHP’nin evrelerini verir, sözü köklü fikrî değişikliğinin adının konduğu tarihe getirir:

“CHP, 29 Temmuz 1965’te ortanın solunda yer aldığını, devletçilik ve halkçılık ilkelerinin ortanın solu anlamına geldiğini açıkladı. / CHP 27 Kasım 1976’daki Kurultay’da demokratik sol ve sosyal demokrat ilkeleri de parti programına ekledi ve Sosyalist Enternasyonel’e üye oldu.”

Türkiye’de “sol” ile “sosyalizm” arasında bağ kurduğunuzda, halkla kopukluk başlıyor. O yüzden %25-26’nın üstüne çıkamıyor. Ecevit liderliğindeki CHP’yi ayrı tutacağız. Sebeplerini daha önceki yazılarımda anlattım.

Örsan Öymen yazısında İsmet İnönü ve Bülent Ecevit dönemlerinde alınan oyları sıralıyor:

“CHP, çok partili serbest seçimli düzene geçildikten sonra, 1950 seçimlerinde yüzde 39, 1954 seçimlerinde yüzde 35, 1957 seçimlerinde yüzde 41, 1961 seçimlerinde yüzde 37, 1973 seçimlerinde yüzde 33, 1977 seçimlerinde yüzde 41 oy aldı.” Sonra “CHP, parti içi demokrasi sürecini işlettiği ve partinin ilkelerine ve kurumsal kimliğine sahip çıktığı yıllarda, nadiren yüzde 30’un altında oy aldı.” diyor ve sözü Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu dönemlerine getiriyor:

“CHP’nin oyları, 1992 yılında yeniden açıldığından beri yüzde 26’nın üzerine çıkmadı. Bu aynı zamanda, CHP’de parti içi demokrasinin rafa kaldırıldığı ve partinin kendi kurumsal kimliğinden ve ilkelerinden uzaklaştığı dönemdir.”

Bu satırlar, genel başkanlığa adaylığına da dolaydan ilânıdır.

Prof. Dr. Örsan K. Öymen “Tanrı”yı sorguluyor. Kitabını yazmış: “Tanrı Var mıdır?”

Kitabı görmedim. Tanıtım yazısına baktım. Deniyor ki:

“Bu kitapta felsefe uzmanı Prof. Dr. Örsan K. Öymen, ateist (tanrıtanımaz) ve agnostik (bilinemezci) akıl yürütmeleri, tarihsel bir perspektifle özetlemekte, ayrıca, laiklik ilkesinin geçerli olduğu bir ülkede, din konusunda farklı görüşlerin gelişmesinin önemine dikkat çekmektedir.”

Ateist Derneği TV’de “Bunlar Ateist!” programına çıkan Örsan Öymen’i biraz dinledim. “Din konusunda seçim yapacak olanlar, dini bilmeleri gerektiği gibi dinsizlerin argümanlarını da bilmelidir.” diyor, sonra ağırlıklı olarak ateistlerin tezleri üzerinde duruyor.

Tabiî Örsan K. Öymen’in dinî inancını sorgulayamayız. Söylemek istediğim, genel başkanlık için propaganda yaparken insanlarımızın hassasiyetlerini dikkate alacak mı? Ateist Derneği TV’de beni dinleyin, diyebilecek mi?

Yazarın Diğer Yazıları