Tabii ki paşa gönülleri bilir!..

AKP eski Milletvekili Sayın Mehmet Metiner ile ilgili haberleri epey zamandır okuyor, yakın zamanlardaki paylaşımlarının;

Daha bir doğru…

Daha bir objektif…

Daha bir şeffaf olduğunu gördükçe, mesleğim adına seviniyorum.

*

Neden mesleğim adına seviniyorum?

Çünkü o da eski bir gazeteci.

Ayrıca; değil Sayın Metiner, kim olursa olsun hangi siyasi partiyi gönlünde taşırsa taşısın, o partiye sahiden katkı sunmak istiyorsa, o partinin eksiklerini…

Abartılarını…

Yanlışlarını…

Halkla ilişkilerindeki noksanlıklarını yazabiliyorsa…

O gazeteci gerçekten de hem mesleğine hem de gönlünü verdiği partisine, hatta ülkesine katkı sunuyor, diye düşünüyorum.

*

AKP medyası Erdoğan için, tam olarak “Kral çıplak” diyemese de “Bu vaziyette kral üşütebilir” diyebilmeyi bilmeli, ki Sayın Metiner’in de epey zamandır “Bu vaziyette kral üşütebilir.” dediğini düşünüyorum.

Yanlış anlaşılmasın lütfen, bu üşütme kamuoyundan gelen soğuk hava dalgaları sonucunda siyaseten bir üşütmedir ki AKP’nin Sayın lideri de bu üşümeden 31 Mart 2024 tarihi itibarıyla nasibini almıştır.

*

Sayın Metiner, iktidara yakın medyayla ilgili diğer paylaşımlarında:

“Medya düzeni değişecek” demiş.

“Medyada kartlar yeniden karılacak, yeni saflaşmalar, saf değiştirenler olacak.” demiş.

Hatta biraz daha ileriye gitmiş, “Bir kısım medya el değiştirecek. Medyada da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demiş ve devam etmiş.

“Tek sesli, tek renkli ve tek partili medya düzeni yanlış” ifadesini kullanmış.

*

Evet, yanlış…

Kanımca her gazetecinin bir hayat görüşü olsa da mesleki açıdan herhangi bir partiye ‘Gemileri yakarcasına’ yakın olmamalı diyorum.

Böyle bir yaklaşım, gönlündeki partisine zarar vermekten başka bir işe yaramaz.

Gelin görün ki AKP medyası, Sayın Erdoğan’ın hem de yıllardır yaptığı yanlışlarını maalesef savundu.

Savundu, ama bu da aynı zamanda:

Hem partiye…

Hem liderine…

Hem de ülkesine yapılan bir yanlıştı.

Nitekim, 31 Mart 2024 tarihi de AKP medyasının kendisine sürekli yaptığı yanlışı Erdoğan’a çok açık ve net bir şekilde göstermiş oldu.

*

Sayın Metiner’in şu paylaşımının da son derece doğru ve yerinde olduğunu düşünüyorum.

Şöyle diyor.

“Yanında olmak ile kör bir yandaşlık, birbirine karıştırılmaması gereken iki ayrı olgudur. Tarafsızlık iddiası ise kocaman bir yalan. Kör bir yandaşlık ise safi zarar.” diyor.

Metiner bir başka paylaşımdaki, “Taraf tutmak, diğer tarafların sesini susturmak veya diğer seslerin duyulmasını engellemek anlamına gelmez.” cümlesine ise şapka çıkarıyorum.

*

Bence AKP, Mehmet Metiner gibi kendisine samimi bir şekilde inanmış insanları dikkate alsa diyorum hani.

Tabii ki paşa gönülleri bilir!..

Yazarın Diğer Yazıları