R. T. Erdoğan, Suriyelilerin dönüşü için bütün umudunu briket evlere bağlamış. Dün, İdlib''de, briket evlerin açılışı için bir tören yapıldı, R. T. Erdoğan video göndermiş. "Türkiye''de bulunan başta Azez, Cerablus, El-Bab ve Tel Ebyad kökenliler olmak üzere 13 bölgeye 1 milyon kişinin dönüşü için de benzer bir proje planladıkları"nı söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İdlib''de briket evlerin açılış törenindeydi. Öyle bir heyecanla briket evlerin bereketini anlatı ki... Sırf tarihe not düşmek için köşeme konuşmasının bir bölümünü alıyorum. Böyle konuşmaların ne tür bir rejimde yapılabileceğine siz karar vereceksiniz!
"Burada Cumhurbaşkanı''mız talimat verdi, ''20 bin briket ev yapılacak'' diye. Birlikte rahmet vardır. Biz birlik olunca Cumhurbaşkanımız bizi gördü ve dedi ki ''50 bine çıkarıyoruz briket evleri''. Şimdi yine birliği gördü, biraz önce konuşmasında söyledi. ''Bu bölgede 50 bin sayısını Allah''ın izniyle 100 bine çıkarıyoruz''. Burada, özellikle Türkiye''den 81 vilayetten valiliklerimizin koordinasyonunda da sivil toplum kuruluşlarının organizasyonda da briket evler yapıldı. Bir gün bakanlar kurulundaydık, kabinedeydik. Cumhurbaşkanı kabinede bakanlar kurulunda, tek tek bakanlara sordu, ''Sen kaç briket ev yapacaksın? Elinizi cebinize atın, aldığınız maaşlardan kardeşlerimize yardımcı olun.'' Meclis grubunu topladı, ''Hepinizi göreceğim. Siz, kardeşlerimize kaç briket ev yapacaksınız?'' dedi. Burada 81 vilayetimizin, bakanlarımızın, vezirlerimizin, milletvekillerimizin her birinin katkısı, desteği, kardeşlik imzası var. Bilesiniz sevgili kardeşlerim, burada 85 milyonluk Türkiye''nin kalbi var."
S. Soylu, briket evleri kutsarken, kutsamada öncülüğü R. T. Erdoğan''a veriyor. Saray bakanlarında âdettir. Ne konuşurlarsa konuşsunlar, önce R. T. Erdoğan''ı kutsarlar; "Talimat verdi", "emretti", "buyurdu"... benzer ifadelerle söze girerler.
Bundan böyle her bakanın makam odasındaki masasının bir köşesinde Suriye''den getirilmiş fiyonk bağlı bir briket görürseniz şaşırmayın. Kutsiyete hürmet gerek! Bu briketin dökülmesinde onların da maddî payı var üstelik!
Suriye bölünecek. Başka çıkış yolu yok! Beşşâr Esad''la görüşülmeliymiş. Beşşâr söz sahibi değil ki... Ne görüşeceksiniz! Geçin bunları.
Orta Doğu''da cetvelle harita çizilirken Suriye dört bölüme ayrılmıştı. 1946''da Fransızların elinden kurtulunca Şam merkezli tek devlete dönüştü. 1958''de, Nâsır zamanında Mısır''la birleşti, 1961''de ayrıldı.
Lübnan''ın büyük bölümü Suriye''nin dört parçasından biriydi. Beşşâr''ın babası Hafız Esad, Lübnan''la bütünleşme hayali bile kurdu ve hatta sınırlarını açtı; Lübnan''a asker yığdı. Bekaa Vadisi''nde Abdullah Öcalan''ın militanlarının nasıl yuvalandığını sanıyorsunuz! Abdullah Öcalan yazlık çalışmalarını Bekaa''da, kışlık çalışmalarını Şam''da yürütüyordu!
Abdullah Öcalan''la röportaj yapan, bu yüzden Turgut Özal''ı kızdıran, sonra barışan Mehmet Ali Birand ilk röportajını Bekaa''da yapmış, Abdullah Öcalan''a sevimli bir imaj çizmişti. İkinci röportajı ise Şam''da idi. Sonra "Apo ve PKK" kitabını yayınladı. (A. Öcalan, Türkiye''ye getirildiğinde, ilk ifadesinde "Ben Mehmet Ali Birand''ın yaklaşımlarını çok olumlu buluyordum. Türkiye''de yanıma gelmeye cesaret eden ilk gazeteciydi. Bekaa''ya geldi." demiştir.)
Suriye ve Irak bizim baş ağrımız. Suriye''nin bütün sınırı Türkiye''nin kontrolüne geçmelidir. Irak için de aynısını düşünebiliriz.
Abdullah Öcalan''ın kalıntıları, ABD''ye sırtını dayamış, bize saldırıyor. Dün Suriye''de ABD''nin füzesini fırlattılar. Bir teğmenimizi şehit verdik.
"Briket evler yapıyoruz, eller cebe!" demekle mesele hallolunmuyor.
