Suriye ile barışma zamanı
"Suriye ordusu sınıra gelsin." İktidar açısından ezber bozan bir açıklama. Emekli Orgeneral Necati Özgen Paşa'nın teklifi bu.
"Suriye ordusu sınıra gelsin" demek yerinde bir tespit, ancak bu kararı alacak siyasi irade bulmak oldukça zor. Çünkü Suriye ordusunun sınıra gelmesi için Türkiye'yi yönetenlerin tıpkı Rusya ile olan ilişkilerindeki gibi Beşar Esad'dan özür dilemesi gerekir.
Esasında Rusya ile ilişkilerin yeniden düzeltilmesinin temel sebebi sadece turizmin zarar etmesi değil... Narenciye satamamak da değil... Çok daha önemli sebepleri var ya da öyle olmalı.
ABD'nin, 1980'lerde planlayıp yürürlüğe koyduğu Orta Doğu'nun yeniden düzenlenmesi, enerji kaynaklarına ve ekonomik gelire el koyma projesi herkesin malumu. Yine herkes biliyor ki ABD ta o günlerden bu tarafa bir Kürdistan projesi yürütüyor. Hem de Türkiye'nin gözünün içine baka baka.
Hem de Türkiye ile "dostane ilişkilerimiz sürüyor" diye diye.
Rus uçağının düşürülmesi, ABD'nin Akdeniz'e açmayı amaçladığı koridorun önündeki engellerden biri olan Türkiye'yi kendine muhtaç hale getirip bertaraf etmekti.
Başardı.
7 aydır Türk uçakları Suriye'de uçamıyor. Sınır güvenliğini koruyamıyor. PYD'nin ilerleyişini durduramıyor... Kısacası, göz göre göre sınırında yeni bir devletin kurulmasını seyrediyor...
Rusya ile anlaşma bu bakımdan bir ön alma ve sürece yeni bir boyut getirme açısından yerinde bir karardır.
Şimdi sıra, Fırat'ın doğusunu da batısını da kontrol edecek ve ABD'nin hesaplarını ters yüz edecek asıl adımı atabilmekte. İşte bu adımın nasıl olacağını veya olması gerektiğini "Suriye ordusu sınıra kadar gelsin" diyerek Özgen Paşa söylemiş.
Suriye'nin de amacı bu. Türkiye sınırına varabilmek. Bu sayede toprak bütünlüğünü korumak ve mümkünse eski Suriye sınırlarını yeniden kontrol etmek. İşte bu durum sağlandığında Türkiye'nin öteden beri savunduğu, kırmızı çizgi saydığı, güneyde bir Kürt devleti kurulmasının önünü kapatacaktır.
Başka?
Hepimizi tehdit eden IŞİD terör örgütünü uzaklaştıracaktır.
Daha başka?
Sınır kapılarının yeniden açılmasını ve ticaretin gelişmesini sağlayacaktır.
Suriye ordusunun gelebilmesi için ne yapılması gerektiğini açıklayan kimi askeri uzmanlar önemli bir noktaya işaret ediyor: "Halep'te Suriye ordusuyla çarpışan güçlere giden desteğin kesilmesi gerekir..."
Türkiye'yi yönetenler böyle bir karar alabilirler mi bilemiyorum. Ancak millî menfaatler açısından olması gereken ve hem de acilen başarılması gereken yol budur.
Elbette böyle bir karar ABD'nin hoşuna gitmeyecektir. Hatta yeni anlaştığımız İsrail'in de hoşuna gitmeyecektir. Lakin Türkiye'nin millî varlığını garanti altına alacaktır.
Bugüne kadar gelişen olayları gözden geçirin bakın. Göreceksiniz ki Türkiye, ABD ile geliştirdiği ikili ilişkilerinde sadece zarar görmüştür. Aynı zamanda İslam dünyası da zarar görmüş ve görmektedir.
Hatırlayın...
Ta Afganistan'dan başlayan bir çatıştırma ve ele geçirme operasyonu var ABD'nin. Özellikle bütün İslamcı teröristlerin ortaya çıkarılmasında etkisi olduğunu kaç kitap, internet sayfası yazdı çizdi. Çoğunu Suudi yönetimleriyle birlikte onların yardımıyla başardılar.
Mesela El Kaide'den başlayın.
Lideri de parası da Suudi vatandaşı Bin Ladin'den değil miydi?
Sonra Nusra?
Derken IŞİD?..
Türkiye'yi yönetenler özellikle askeri kaynakların dillendirdiği millî düşünceye önem vermelidir.