Birbirlerini tahrik etmek…
Birbirlerini en hassas noktalarından vurmayı, bir meziyet zannederek, ha bire öyle yapılıyor.
CHP’Lİ Malatya Milletvekili Veli Ağababa, geçtiğimiz günlerde İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla ile ilgili meydan okurcasına:
“Yiğitsen, İsrail ile olan ilişkini kessene!..” dedi.
Oysa o ifade, sanırım sıradan insanların bile ifadesi değildir, gibi geliyor bana.
Sıradan vatandaş, lafın önünü arkasını düşünmeden konuşabilir.
Oysa o ifadeler ülkeyi yöneten ya da yönetmeye aday olanlarca, çok daha başka türlü de söylenebilir?
Sahi ne demek:
“Yiğitsen İsrail ile ilişkini kessene!.. İsrail’e giden gemilerin önünü kessene; Malatya’da kurduğun İsrail’i korumaya yönelik füze kalkanını kapatsana!.. Böyle iki yüzlü siyasetle karşı karşıyayız” demek?
Kaldı ki uluslararası ilişkiler bir satranç oyunu gibi olsa gerek.
Hamleleri iyi düşünmek gerek.
Benim bu küçük aklım öyle diyor.
En heyecanlı ve duygu yoğunluğu yaşanan anlarda -değil devlet adamı- kim bir vaatte bulunursa bulunsun, çoğunlukla sonradan o vaadin verilmiş olmasında pişmanlık duyulur.
Oysa Milletvekili olmak…
Bakan…
Cumhurbaşkanı olmak; ağızdan çıkan sözcüklerin istenildiği gibi özgürleştirilmesi demek de değil.
O yüzden insanlar, dün söylediklerini daha sonra unutup, aksi ifadeler kullandıklarında, toplum nezdinde komik duruma düştüklerinin bilmen farkına varıyorlar mıdır?
Her milletvekili, ticarette, uluslararası anlaşmaların ne anlama geldiğini…
Yaptırımlarının neler olduğunu…
Sonradan insanı büyük töhmet altında bırakabileceğini biliyor olmalı.
Her ne kadar seçmene şirin gözükmek…
Seçmenden “Helal olsun!..” övgüsünü almak hoş olsa da siyaset, meydan okuyarak yapılmamalı.
Muhalefet yapmak, meydan okuma cesaretinin gösterebilmek olduğu kadar, dışarıya karşı iktidarı sahiplenmeyi de bilebilmek olmalıdır.
Şu ana kadar pek başarılamadığı için olsa gerek 20 yıldır -öyle veya böyle- iktidarda Erdoğan.
Yirmi yıldır yaptığı hataların sayısı saymakla bitmezken, hataları iyi anlatamayan ya da güven veremeyen bir muhalefet…
Daha çok meydan okumayı tercih eden bir muhalefet, bugün Erdoğan’ı koltuğundan edemiyor.
Sonuç olarak da ülkenin geldiği nokta bu?
Asgari ücret 11.400 lira
Emeklinin asgari ücreti ise7.500 lira.
NOKTA!..
Millete düşünmeyi unutturdu bu iktidar!..
Milleti her geçen gün daha da fakirleştirmesine rağmen, yine de yirmi yıldır iktidar o.
Nasıl oluyorsa biz bunu başarıyoruz!..
Yoksa suç yine hem yalnız bırakılmış unutulmuş olan asgari ücretlide…
Ve de emeklide mi?
Galiba onlarda?
Çünkü kime oy vereceklerini hâlâ belirleyemediler!..
