Sözcükler daha seçici kullanılsa keşke!

Ne oluyor, nasıl oluyor da sözcükler ağızdan bu kadar acımasızca, zehirli ok gibi çıkabiliyor.

Anlamak güç!

*

Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı ve BBP Genel Başkanı Sayın Destici vatandaşa:

“(Savunma Sanayine destek) vermezsen sonun Suriye gibi… Irak gibi… Filistin gibi olur!” diyor.

Ama 22 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarında ülkenin bu noktaya nasıl getirildiğini sormadığı gibi vatandaşıyla da paylaşmıyor bile!

Olacak şey değil…

Nasıl oldu, ne ara oldu da biz bu duruma geldik?

*

Sayın Destici, inanın bana, bu ülke sizin dediğiniz gibi olmaz.

Bunu da en iyi sizin biliyor olmanız lâzım.

Hele:

“Mehmetçik canını veriyor…

Polis canını veriyor, kanını veriyor…

Güvenlik korucusu ailesini veriyor, sen 750 lira vermişsin çok mu?” diyorsunuz ya, -her biri bizlerin evlatlarımız olan- bu insanları, yapılan bu beceriksizliğe alet etmemiş olsaydınız keşke.

*

“(…) Bunlar milliyetçileri değil, DEM’lileri savunuyor…

Bunlar Türkiye ile Yunanistan karşı karşıya geldiğinde Yunanistan’ı, Batı’yı, Ermenistan’ı savunurlar.” diyorsunuz ya, anlıyorum ki bu sefer de vatandaşına yönelik ‘Siyaset dilini” kullanmışsınız.

Hani Sayın Bahçeli, Sayın Özgür Özel’e ‘Veryansın ettiği için’ öyle demişti ya. Sayın Özel’in ‘Üzülmemesini’ söylemişti...

*

Sayın Destici:

“(…) Atatürkçülük adı altında, Atatürk ve laiklik kelimelerinin arkasına saklanarak devlet, vatan, din düşmanlığı yapıyorlar.” demeniz, her düşünceden yurttaşınızın yüreğini acıttığının bilmem farkında mısınız?

*

İktidar, yeni vergiler çıkarttıkları hâlde; “Bunlar ‘Vergi paketi’dir” dememeleri gerekirken, vatandaşın duygusuna hitap etmek için ‘Destek’ denilmesi bile kanımca vatandaşa karşı samimi bir davranış değil.

Oysa mademki bu istenilen bir destek, o zaman:

“Şu, şu, şu nedenle maalesef ülke bu noktaya gelmiştir. Biz milletvekilleri olarak maaşlarımızın yarısını ‘Savunma Sanayii Destek Fonu’na destek için veriyoruz.

İş adamlarımızdan…

Esnafımızdan…

Sonra da çalışanlarımızdan da destek bekliyoruz. Çünkü bugün buna çok ihtiyacımız var.” denilmiş olsaydı, inanın bana, o zaman çok daha etkili olurdu ve bu kadar da tepki almazdınız.

Belki de daha yukarıda bir hedef yakalardınız.

*

Sayın Destici, Cumhur İttifakı’nın sayın liderleri, ikide bir istedikleri olmayınca, kendilerinin dışınızdakileri vatan hainliği ile suçlamalarınızı da anlamıyorum.

Suçladıklarıyla tokalaşmaları ise demokrasi yararı oluyor ya onu da anlamış değilim…

Her neyse işte!

*

Ben sizin gibi düşünmüyorum Sayın Destici.

Bugüne kadar çıkarı için bilerek kimseye yalan konuşmamış…

Birilerinin hakkını yememiş…

Yazılarında, farkında olarak kimseye hakaret etmemiş…

Kimseyi şu ya da bu şekilde mesnetsiz bir şekilde suçlamamış...

Hele de beceriksizliğimden kaynaklanan bir durumla ilgili kimseyi töhmet altında bırakmamış biri olarak, gönül rahatlığı ile paylaşıyorum bunları.

*

Ne var ki Sayın Destici, sizin de destek verdiğiniz AKP hükûmetinin, 22 yılın sonunda ülkeyi bu duruma getirmesi, seçim meydanlarındaki söylevleri de kabul edilir bir durum değil.

Çünkü siyasilerin beceriksizliği bizi bu noktaya getirdi. Bunu nasıl göremezsiniz?

*

Bu ülkede ne Mustafa Destici kolay yetişiyor ne Yunus Arıkan.

Ne de bir başka ana kuzusu!..

“İnsanımız, bu kadar çabuk harcanmasa!” diyorum.

*

Keşke sözcüklerinizi daha seçici kullanmış olsaydınız?

Keşke!

Yazarın Diğer Yazıları