Sosyalizmi tartışanlar! Ocakları söndürmeyin!

Sosyalistler (yani komünistler, yani Marksist-Leninistler) sosyalizmi tartışıyorlar.
Kimilerinin, İkinci Dünya Savaşı’nın bittiğinden habersiz ormanda kalmış Japon askeri gibi, sosyalizmin bittiğinden, üstelik dirilmemek üzere bittiğinden haberi yok... Zaten bittiğini anlasalardı, geçmiş hatalarını da bir bir ortaya dökerler, geçmişte bu yolda can verenler için yanmazlar, basın-yayın organlarında “Onlar özgürlük savaşçılarıdır” diye yaygara koparmazlardı. Ve dün “hayata dönüş” operasyonunun 11. yıl dönümüydü. Hapishaneleri bağımsız adacıklar hâline getiren “komünist” hücrelere karşı devlet operasyon yapmış, örgüt mensuplarının bazısı direnmesi, bazısı kendisini yakması sonucu 32 kişi hayatını yitirmişti. (Ölenlerden ikisi jandarma eridir.) Bunun arkası da var... Hapishanelerde bağımsız alanların ellerinden gitmesini protesto edenler açlık grevine yatmışlar, 90 dolayında insan bu grevlerde ölmüştü.
(Ara not: Sabancıların katili Mustafa Duyar’la hapishanede evlenen ve çocuk doğuran eski bir örgüt mensubu kadının anlattıkları, zamanında bir iki yayın organında yayınlanmıştı. Hapishanede nasıl bir komün kurulduğunu ve insanların komünizm adına nasıl birer suç makinesi hâline getirildiğini bu kadın tek tek anlatmıştı.)
Ne uğruna bu direnişler, bu ölümler?
Komünist kaleler bir bir yıkılırken bizde ölümüne neyin sevdası bu?
Ey eski komünistler!
Ey basın yayın organlarının yöneticileri!
Geçmişin komünist-anarşistlerini “özgürlük savaşçısı” diye millete “kahraman” gösterirseniz, daha nice fidanlar hayattan kayıp giderler.
Bırakın teoriyi; pratiğe bakın...
Gençlik sizin övgüleriniz yüzünden bir sürü harf yığını örgütlerin eline düşüyor... Kimi insanları öldürüyor, kiminin elinde bomba patlıyor, kimi hapse düşüyor hayatı kararıyor...

***


Kuzey Kore diktatörü Kim Jong İl öldü... İki gün oluyor, dünya daha dün haberdar... En koyu sosyalizmi tatbik ediyordu Kuzey Kore diktatörü... Babasından tevârüs... İşte size hakikî örnek...
Beğenmediniz mi?
Küba örneğini görün... Daha yumuşak ama insanlar yakın zamana kadar araba alıp satamıyorlardı, tek komünist parti var başka parti yok. Bir sürü hakları kısıtlı...
Çin... Adı sosyalist... Büyük değişim yaşadı ve daha alması gereken çok mesafe var. Hiçbir muhalif söz sahibi değil; ya komünist olacaksın ya komünist!
Sosyalizmin neyini tartışıyorsunuz ve neyini savunuyorsunuz!.. Basın yayın organlarında Denizler, Çayanlar, Kaypakkayalar diye haykırınca, herkes bunların peşinden gidiyordu, birileri geldi, bunları öldürdü, diktatörlük kurdu!
Yok ya!
Her şey seçimle... Bunların peşinden gidenlerin oy oranlarına bakın... Halkın kaç binde biri oy vermiş?
Oransız tartışma...
Halk meşgul ediliyor.
Sosyalizmi tartışanlar meseleyi ekonomik yönden ele alıyorlar, biraz da Stalin merkezli insanî yönden... Stalin’in gaddarlığı o kadar ayan beyan ki, kimse inkâr edemediği için, sosyalizmi tartışırken, Stalin bir tarafa konuyor, yol kazası görülüyor... Hâlbuki direksiyonun başındaki Lenin’dir.
Sosyalizmin iflâsını görenler, şu gençlerin peşinden gittiği insanların hatalarını bir bir ortaya döksünler... O kişiler bizzat komünist olduklarını haykırdıkları hâlde “özgürlük savaşçısı” gösterip kahraman muamelesi etmesinler. Kime karşı “özgürlük savaşçısı” bunlar; Türk milletine karşı!
Pratik meselelere bakın siz... Öyle iri iri laflar edip milletin kafasını karıştırmayın... Anneleri babaları düşünün... Öğrenciler karınları aç ama sosyalist örgütler adına sokaklara dökülüyor, yok füze kalkanı, yok nükleer atık... Bir sürü bahanelerle gösterilere yönlendirilip, örgüte ısındırılıyorlar. Bu çocukları kurtaralım.
Siz yine sosyalist olun, komünist olun... Ama gençlerimizi halk düşmanı yetiştirmeyin! Ocakları söndürmeyin!

Yazarın Diğer Yazıları