‘Sol’a kaymak nasıl bir şey!
Halk Partisi’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, sosyalizme, komünizme, etnikçiliğe kapı aralayan bir politika gütmedi. Dün verdim; Balıkesir Zağnos Paşa Camisi’nde minbere çıkıp konuşuyor ve Halk Partisi’nin kuruluşundan bahsediyor. Tarih 7 Şubat 1923. Ne diyor:
“Halk Fırkası dediğimiz zaman bunun içinde bir kısım değil, bütün millet dâhildir... Halk Fırkası halkımıza terbiye-i siyasiye vermek için bir mektep olacaktır...”
Mustafa Kemal, Halk Fırkası’nın (Partisi’nin) kurulacağını 1922’de dile getirmişti. 9 Eylül 1923’te resmen kuruldu. 10 Kasım 1924'te başına “Cumhuriyet” getirilerek “Cumhuriyet Halk Fırkası” (CHF) adını aldı. 1935'teki 4. Kurultay'da "fırka" kelimesi “parti”yle değiştirildi; “Cumhuriyet Halk Partisi” (CHP) oldu.
Parti’nin amblemi altı ok, önce dörttü. 15-23 Ekim 1927’de, ikinci kurultayda, “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik”, “Laiklik” ilkeleri kondu. Mustafa Kemal, partinin değişmez genel başkanı kabul edildi.
Mustafa Kemal’in 16 Eylül 1924’te Trabzon’da yaptığı konuşma CHP’nin özünü ortaya koyar:
“Halk Fırkası, memleket ve millet her türlü istinattan mahrum bırakılarak felâkete atıldığı meş’ûm hengâmede bütün milleti kadrosu içine alarak kuvvet ve kudret yapan, haricî düşmanlarını tart, dâhilî düşmanlarını imha eden, halka hürriyet ve hâkimiyet temin eden mukaddes bir cemiyettir. Halk Fırkası hiçbir safsataya iltifat etmeyerek Türk Cumhuriyetini kuran inkılâpçı bir ruhun bütün memleketlerde tecellî ve taazzuvudur. Halk Fırkası Türkiye’yi medenî âleme sokan ve orada yükseltmeyi taahhüt eden azimkâr bir fırkadır.”
10 Mayıs 1931’de toplanan III. Olağan Kurultayı “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik”, “Laiklik” ilkelerine “Devletçilik” ve “İnkılâpçılık” umdeleri de eklendi.
“Sol”a kayan CHP’de, Mustafa Kemal, usulen anılır oldu. Çizgi sadece “Devrimci Atatürk”te kaldı. Sol uzantılar Atatürk’ü Osmanlı yönetimine başkaldıran “devrimci” gördükleri için takdir ederler. Kendileri de Türkiye Cumhuriyeti’ni değiştireceklerdir. Şaşıracaksınız, solun bir kesimi Hz. Muhammed’i de “devrimci” görür. Bunu bana bir sol hareketin ve partinin lideri bizzat söylemiştir. Meselâ Türkiye Komünist Parti’nin sitesinde “Dinselleşme ve Komünistler” başlığı altında şu cümleyi okursunuz: “Yeni dinler birçok örnekte eski egemen güçlere karşı ezilenlerin mücadelesini ifade edebilmiş ve tarihsel ilerlemeleri temsil etmişlerdir.”
Hz. Muhammed onun için devrimcidir!
Maksat “iman” değil; sol literatürde ayrı bir manası olan “egemen güçler”e karşı açılan yeni bir kapı. Şartlara göre yenisi açılır!
CHP’de 1960’tan sonra öyle dönemler geçirildi ki, insan şaşırıp kalıyor. Bu geçirilen dönemlerde asıl rol oynayan parti başkanı Bülent Ecevit’tir, bahsettim partideki solun ketebesi onundur!
Dikkatinizi çekerim. CHP liderliğindeki sol en çok oyu Kıbrıs Harekâtı ve PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın yakalanması dönemlerinde almıştır. Yani milliyetçi damarların en kabardığı zamanlarda. Son seçimde de “milliyetçilik” öne çıkmadı mı?
İçine sol kaktığın zaman Mustafa Kemal Atatürk çizgisinden sapmışsındır, demektir.
Devran dönüyor, şartlar değişiyor, yeni fikirler ortaya çıkıyor. Bir dönemin şartlarında imal edilen fikirler eskiyor, yeni kapılar açılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk lâ yüsel değildir! Geçmişin hataları da ortaya serilecektir.
“İnkılâplar”da aşırıya gidilmediğini söyleyebilir miyiz?! Zaman içinde görülen yanlışlar, ister istemez düzeltilecektir. CHP’de asıl sıkıntı hatada ısrardır.
Bu seçimde Ak Parti öne çıktı. Milletvekili seçiminde istediği oyu alamadı ama cumhurbaşkanı seçiminde partinin başkanı R.T. Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında yüzde 52 oy alarak cumhurbaşkanı oldu. R. T. Erdoğan’ın hiçbir surette kaybetmeyeceği bir dönemde K. Kılıçdaroğlu’nun, bütün kesimlerle helâlleşerek yüzde 48 oy alması, halkın iktidardan nasıl bıkkınlık duyduğunu göstermiyor mu? Bu oylar, R.T. Erdoğan’a öfke oyudur. Eşit şartlarda mücadele edilmedi. Her türlü madrabazlık devleti elinde tutan güçteydi. Buna rağmen bu kadar oy!
Ekranlara bakıyorsunuz, basında köşeleri okuyorsunuz CHP’de arayıştan bahsediliyor. İşte soldan sapıldı, böyle oldu demeye getiriliyor. Bütün konuşmalar, yazılar aynı minvalde.
Ey CHP üzerine yazanlar, konuşanlar! Türkiye nerede siz neredesiniz?! (Daha yazacağız.)