Sokaktalar ama sahipsiz değiller
Küçük Asiye''nin başına gelene üzülmemek elde değil. Gerçekten içler acısı bir olay. Hayvanları çok seven ancak küçük-büyük ayırt etmeksizin hepsinden korkan biri olarak bu olaydan oldukça fazla etkilediğimi belirteyim. O yüzden, "Çocuğumu iki sokak ötedeki okula tek başına yollayamıyorum, köpeklerden korktuğu için" diyen ebeveynleri çok iyi anlıyorum.
Ancak, okul yıllarında sokak köpekleri yüzünden defalarca ailesini arayarak duraktan alınmayı beklemiş ve halen de çoğu zaman bir sokak köpeğiyle karşılaştığında yolunu değiştiren ben, sokaklardaki en büyük tehlikenin köpekler olmadığını, adil işlemeyen yargı yüzünden gerçekten tehlike oluşturanların eli kolu serbest dolaştığını ve sokakların, hatta bu dünyanın yalnızca insanların yaşam alanı olmadığını da bilen biriyim.
Üstelik, sokakta yaşayan köpeklerin aslen başıboş olduğu da söylenemez. En azından, sokakta yaşayan hayvanların sorumluluğunun kimlerde olduğunun belli olduğunu, bu açıdan sahipli hayvanlardan pek de farklarının olmadığını söylemeliyim.
Zararlarda sorumluluk
Sokak hayvanı dediğimiz, sahipsiz hayvan tanımı kanunen şu şekilde: "Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvan" (5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu).
Tanımdan da anlaşılacağı üzere, bu hayvanlar, aslen evcil hayvan. Ancak sokak yaşamına adapte olmuş evcil hayvan olmaları, zaman zaman yabanileşmelerine neden olabiliyor ve insanlarla ortak bir yaşam alanını paylaşmaları, bu hayvanların hem haklarını hem de sorumlularını düzenlemeyi/belirlemeyi gerektiriyor.
Bu açıdan bilinmesi gereken şeylerden biri, idarenin belirli yönetimleri vasıtasıyla sokak hayvanlarının bakımından sorumlu olduğudur. Bakımı, gözetimi, (özellikle de saldırganlık eğilimi olanların) eğitimi ve hatta bu hayvanların sahiplendirilmesi iradenin sorumluluk alanı dahilindedir.
Dolayısıyla, sorumluluğunu yerine getirmeyen idarenin hizmet kusuru bulunur.
Anayasa madde 125''e göre: "İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür."
Bununla birlikte, 12.05.2008 tarihli 26166 sayılı Resmi Gazete'' de yayınlanarak yürürlüğe giren Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliğine göre,
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, "Yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile işbirliği yaparak sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmekle" (madde 5/1-b);
Her ilde valinin başkanlığını yaptığı il hayvan koruma kurulu, "Hayvanların korunması, sorunların tespiti ve çözümlerini karara bağlamak üzere, av ve yaban hayvanlarının ve yaşama alanlarının korunması ve avcılığın düzenlenmesi hususlarında …; hayvanların korunması ve kullanılmasında, onların yasal temsilciliği niteliği ile … görevleri yerine getirmekle" (madde 6/1-a);
Belediyeler ise, "Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla" (madde 7/1-a);
Sorumlu tutulmuştur
Bununla birlikte, bir sokak hayvanı tarafından saldırıya uğrayan kişinin zararını tazmin için Danıştay tarafından ilgili hükümler birlikte ele alındıktan sonra, şöyle hükmedilmiştir:
"Sahipsiz hayvanların, başta köpekler olmak üzere, korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanlarının eğitilmesi ve sahiplendirilmeleri, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğu anlaşılmaktadır." (Danıştay 8. Dairesi E. 2020/7528, K.2021/1532, T. 12.03.2021)
Bu açıdan Danıştay, ilgili olayda, büyükşehir ve ilçe belediyesiyle birlikte valiliği de müteselsilen sorumlu kabul ederek manevi tazminata hükmetmiştir.
Ezcümle, sokak hayvanlarının sahibi -bir nevi- bu ilgili yönetimlerdir ve sokak hayvanları tarafından zarara uğrayan vatandaş, tıpkı sahipli bir hayvanda olduğu gibi, maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Maksadını aşan kararlar
Bunları yazmamın sebebi, sokak hayvanlarının da sahipli hayvanlardan farklı olmadığının iyi bilinmesini sağlamak.
Zira, unutmayalım, küçük Asiye''ye saldıran köpek de bir sokak hayvanı değildi. Sahipli bir hayvandı ve bir hayvana sahip olmanın sorumluluğunu yerine getiremeyenler yüzünden bunları yaşadı.
Bu açıdan, sokak hayvanlarının toplanması bu türden olayların son bulmasını sağlamayacak. Sokaktaki hayvanların tamamının toplanabileceği kadar barınağa da sahip değiliz üstelik.
Kanaatim, kısırlaştırma suretiyle sokak hayvanlarının sayısını azaltmak, mevcut saldırganlık eğilimi gösterenleri eğitmek ve hayvan satışını üretim çiftlikleri de dahil tamamen bitirerek bu hayvanların sahiplenilmesini sağlamak, bu yönde teşvik edici politikalar üretmek.