Bir iktidar hırsıdır ki ekonomik sorunlar unutuldu gitti… Ekonomiye dikkat çekmek için daha ne yazalım ne söyleyelim… Birilerinin cebi dolacak diye, vatandaşın cebi daha ne kadar boşalacak?
Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde Dolar 6.02 TL idi… Siz bu yazıyı okurken daha da yükselmiş olabilir bile…
2019 Nisan ayı TEFE-ÜFE oranları açıklandı…
Tüketici fiyat endeksine göre, giyim ve ayakkabıda %5,36; ev eşyasında %2,65; gıda ve alkolsüz içeceklerde %1,40 artış gerçekleşti…
Geçen yılla kıyaslayınca artış daha da dikkat çekiyor…
TÜFE'de, bir önceki yılın Nisan ayına göre, ev eşyası %27,64, çeşitli mal ve hizmetler %27,47, sağlık %19,75 ve lokanta ve oteller %19,58 ile artışın yüksek olduğu ana harcama grupları…
12 aylık TÜFE ortalaması 19,39…
Yani, kiralarımızın azami zam oranı yüzde 19,39…
Kişi başına milli gelir 12 bin dolardan 9 bine düştü...
İşsizlik oranı, TUİK verilerinde yüzde 15; gerçekte ise yüzde 25'lerde… Genç nüfustaki işsizlik ise çok daha yüksek oranlarda ve hızla artıyor…
GSYH, 784 milyar dolar…
Dış borçlar 467 milyar dolar…
Piyasada nakit sıkıntısı var… Ardı ardına gelen zamlar var…
***
Ülkenin ekonomik kriz içerisinde olduğunu kabullenmek için daha kaç rakam gerekiyor…
Rakamlarla ve ekonomiyle arası pek iyi olmayanlar için tüm bunların özeti ise şu:
Pek çok ekonomik gösterge, 1994 ve 2001 krizlerinden bile vahim durumda olduğumuzu gösteriyor…
Peki nasıl bu noktaya geldik?
Krizin başında bunu görmeyerek…
Sorunun içsel olduğunu kabullenip çareler aramak yerine; tüm suçu dış güçlere atıp "millîlik" taslayarak…
Peki, bu millîlik gösterisi sonucu ocağında aşı günden güne azalan halk ne durumda?
Yılgın ve mutsuz…
Bir de üstüne gergin ve belirsiz siyasi işleyiş ile hukuk kurallarının ihlalinin yarattığı güvensizlik ortamı eklenince; halk, iyice yıldı… Mutsuzlukları katlandı…
Dünya Mutluluk Raporu açıklandı. Türk insanı, 156 ülke insanı arasında 79. sırada…
Mutluluk endeksinde de sürekli olumsuz yönde ilerliyoruz… 2 yılda 10 sıra geriledik…
Bu denli ekonomik sıkıntı ve hukuki güvensizlik ortamı varken halk nasıl mutlu olsun ki?
Güven ile ekonomi önemli bir ilişki içerisinde. İyi bir ekonomi için olmazsa olmaz şey "güven". Güven için de olmazsa olmaz olan iyi işleyen "hukuk" sistemi…
Bunların hepsi bir bütün…
Hukuku iyi çalıştırıp toplumsal güven ortamını oluşturmazsanız ne yatırım olur ne üretim…
Not: Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde, YSK hâlâ İstanbul kararını açıklamış değildi. Dilerim demokrasi ve hukuk adına verilmiş bir karar çıkar…
