'Sistemik Deprem ve Dünya Düzeni'
Altılı Masa, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu''nun politikadan silinmek istenmesini doğrusu çok iyi değerlendirdi. Hemen Saraçhane''de belediye binasının önüne toplandılar. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, o gün sabah Almanya''ya gitmişti. Cezayı duyar duymaz özel uçakla döndü. (Doğrusu mahkeme günü Almanya''ya gidişi şaşırtıcıydı. İktidarın ne yapacağı belliydi. Ceza gelecekti.)
Politikacılar, parti liderleri, Ankara''dan İstanbul''a geçtiler. Hemen ertesi gününe miting kararı aldılar.
Ve önceki akşam muhalefetin ve halkın infiali doruğa çıktı. Bütün Türkiye mitinge kilitlenmişti.
Miting sürerken davanın savcısı hatalı karar verildiği iddiasıyla İstinaf Mahkemesi''ne müracaat edeceğini açıkladı. Savcı, daha fazla ceza istiyor!
Mesele "ahmak" kelimesi. Savunma avukatları "ahmak" kelimesini dil bilimcilere inceletmiş. Akademik titri olan fiilen gazeteci tek "dil bilimci" olarak ben, baştan bu kelimenin cezaî müeyyideyi gerektirmeyeceğini belirteyim! Kelimenin tahlili ayrı bahis.
Hafta içinde Ahmet Davutoğlu''nun kahvaltılı toplantısındayım. "Sistemik Deprem ve Dünya Düzeni-Dışlayıcı Popülizme Karşı Kapsayıcı Demokrasi" kitabının ikinci baskısını katılan gazetecilere vermişlerdi. (Küre Yayınları, 391 s.)
Önceki akşam Saraçhane mitinginde A. Davutoğlu''nun performansı hayli yüksekti, hak teslimi için belirtmeliyim.
Kitap günümüzde A. Davutoğlu''nun "Sistemik Deprem ve Dünya Düzeni" kitabını hatırlatacağım.
A. Davutoğlu, siyasetin dağdağası içinde ilmî çalışmalarına da vakit ayırmış. Kitapta biyografisi var. Türkçe ve İngilizce kitapları sıralanmış. En bilinen kitabı "Stratejik Derinlik". 2001''de çıkmış ve büyük ses getirmişti. Kahvaltıda da anlatmıştı. Birçok dile çevrilmiş. Yanlış hatırlamıyorsam 20 baskı yaptığını söyledi.
Burada, kahvaltıda bahsettiği iki noktaya şerh koyacağım.
Bir: "Kürt meselesi" demesi. (Diyarbakır''a gidince kendilerini bir başka ülkenin başşehrinde görmüş gibi tavır almalarını daha önce tenkit etmiştim.) Toplantıda tartışmaya girmedim ama "Türk Adını Silme Planı" kitabımı verdim. Bilge Kültür Sanat Yayınları arsından çıkan, Yusuf Akçura''nın makalesini esas alarak hazırladığım "Üç Tarz-ı Siyaset ve Tartışmalar" kitabını da vermek istedim. Fakat kitaplığımda bulamadım. Yine de hatırlattım.
İki: Boğaziçi Üniversitesi''ndeki durum. İkinci şerhimi az açacağım. Yeni rektör tayinlerinden önceki hanım rektör zamanında, Boğaziçi''nde PKK''nın at koşturmasını, absürtlükleri içeriden aldığım bilgilerle de destekleyerek en az 30 yazıda ortaya koydum. Beni mahkemeyi vermişlerdi. Netice alamadılar. A. Davutoğlu ekibi o yazılarıma belli isimlerle girerek ulaşabilir. PKK''nın at oynattığı çok açık görülür.
Kahvaltıda, Hendek çatışmalarında PKK''ya arka çıkan 1128 imzalı bildiri meselesi açılmış, kendisinin R. T. Erdoğan''la Kocaeli Üniversitesi''nde imza verdikleri için üniversiteden atılan hocalar meselesini konuştuğunu, Erdoğan''ın onların "teröristleri desteklediğini" söylediğini belirtmişti. Bu imza örgütlenmesi üzerine de çok yazdım. İmzacılar doğrudan PKK''ya destek vermişlerdir. Sonra AYM, bildiriyi, istemeye istemeye "fikir hürriyeti" gördü ve imzacıları temize çıkardı. R. T. Erdoğan''ın itiraz etmediğinden belli ki, bunda da bir hesap vardı. Ayrıca, PKK destekçileri "temiz"e çıkmışlarsa üniversitelerine dönmeliler, diye de yazdım.
A. Davutoğlu''nun ilk baskısı İngilizce olan "Sistemik Deprem ve Dünya Düzeni", berrak bir dille yazılmış. Grift meseleler ayrıntılı işlenmiş.
Bu kitap Uluslararası ilişkiler dalında akademik çalışma yapanlar için, konuların ele alınışı açısından da mühim. Okumak lâzım.