Sırbistan-Kosova... İki Aleksandar Vucic

Balkanlara ilk gidişim 1992''de. Özellikle Arnavutluk''u merak ediyordum. Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, Kosova, Makedonya''yı içine alan bir gazeteci gezisi... Ne gördüysem, ne hissettiysem yazdım. Söylemek istediğim kitabın adı. Kitabın adını "Balkan Volkanı" koydum. Karmaşık bölge yine patlayacaktı.

Osmanlı, Balkanlar''da yenile yenile küçüldü. Bize Sırplar isyan etti, Yunanlılar isyan etti, Bulgarlar isyan etti, Arnavutlar isyan etti. Birinci Dünya Savaşı da Balkanlar''da başladı. Rusların Balkanlar''da oynadığı rolü de akılda tutmalıyız. İsyancıların hepsi Rusya''dan güç aldı.

1990''lı yıllarda Yugoslavya''nın parçalanması, bölgelerin birbirlerine girmesi, özellikle Müslümanların "Türk" denilerek katledilmesi derin izler bıraktı.

Birçok defa, bölgeye gittim. Bomba gümbürtüleri, makineli tarrakaları arasında koşuşturdum. Ayrıntıyla girmeyeyim. Çok yazdık.

Sırbistan''ın cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic''le, daha 25 yaşlarında, Radikal Parti''nin genel sekreteriyken görüşüp konuştuğumu hatırlatmıştım.

Biliyorsunuz, Kosova yine karıştırılmak isteniyor.

Kosova''da Sırplar çok insan öldürdüler. Sonunda, 17 Şubat 2008''de, bağımsızlığını ilân etti. Kosova''yı 97 ülke tanıyor. Sırbistan, tanımadığı gibi, kendi sınırları içinde otonom bölge gösteriyor. Kosova yönetimi, içlerindeki Sırplara tanınan bazı imtiyazları kaldırmak istiyor, Sırplar ise buna karşı çıkıyor. Gerilim artarsa, ecinniler işe karışır, silahlar patlayabilir.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic''in itidalli konuşması beni şaşırtıyor. Onunla Radikal Parti''nin genel sekreteriyken, partinin genel merkezinde konuşmuştum. Bu konuşmayı vereceğim.

Anadolu Ajansı muhabiri, İsviçre''de Davos''ta Aleksandar Vucic''le görüşmüş. Vucic, "Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın katkısını istiyoruz." demiş.

Kosova''da gerilim başladığında ben de R. T. Erdoğan "Kosova-Sırbistan çekişmesine Türkiye müdahil olmalı" başlığı altında R.T. Erdoğan''ın devreye girebileceğini belirtmiştim.

Bir yazımda Vucic için: "''Eski gömlek'' kolay çıkarılamıyor. İnsanlar temel fikirlerinden vazgeçmemekle beraber, zaman içinde şartları ve konjonktürü göz önünde tutarak daha akılcı olabiliyorlar." demiştim. ("Vucic: ''Biz Türkleri sevmezdik...''", 4 Ağustos 2017)

Anadolu Ajansı muhabirinin Vucic''le ilgili haberinden bir bölüm alıp sonra, Vucic''le konuşmamı vereceğim.

"Cumhurbaşkanı Vucic, Dünya Ekonomik Forumu''na (WEF) katılmak üzere geldiği İsviçre''nin Davos kasabasında, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. / Vucic, "(Kosova-Sırbistan geriliminde) Bir savaş öngörmüyorum. Umarım tüm zorlukların üstesinden gelebiliriz." diye konuştu. / ''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile her zaman farklı konularda konuşuyorum, bu konuyu (Kosova-Sırbistan gerginliği) ve diğer konuları da kendisiyle görüşmeye hazırım.'' diyen Vucic, Erdoğan''ı, Kosova''nın bağımsızlığı ile ilgili farklı duruşlara sahip olsalar da Sırbistan''ın gerçek dostu olarak gördüklerini söyledi."

Vucic, Kosova ile gerginliği tartışmaya, zor zamanları nasıl aşacaklarını ve (Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın) buna katkısının neler olabileceğini görmeye hazır olduklarını da söyledi.

Türkiye ile çok iyi ilişkilerinin olduğuna işaret eden Vucic, ilişkileri daha da geliştirmek için birçok farklı alanda beraber çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

Vucic, Türkiye ile askerî teknik düzeyde çok daha yakın iş birliği yapma isteklerini dile getirdiklerini aktardı. Vucic, Kosova konusu ve diğer bazı alanlardaki sorunları çözdüklerinde Türkiye ile yapacak çok şeyleri olduğundan emin olduğunu belirtti."

*

Dayton Antlaşması 1995''te yapıldı ve Bosna Hersek yeni bir statüye geçti. Ben de antlaşmadan hemen sonra yine Balkanlar''dayım. Mutlaka iki taraflı görüşüyorum. Arnavutlar ve Boşnaklar yanında Sırpları da anlamak istiyorum.

O tarihlerde Aleksandar Vucic''le görüşmemi, şimdiki duruşunu kıyaslamanız için veriyorum.

Belgrad''dayım. Sırbistan-Kosova daha savaşa tutuşmamıştı. Zaman zaman çatışmalar oluyordu.

*

Sokaktaki insanları politikayla fazla ilgili görmedim. Hangi parti merkezini aradıysak kolay bulamadık. Ülkenin önemli partisinin merkezini arıyoruz, kime sorduysak yerini gösteremedi. Sosyalist Parti''nin il binasını bulduk... Bize iki gün sonraya randevu verilince, görüşmemiz suya düştü, çünkü; zaman kısıtlı... Gülten''le beraberdik. [Gülten tercümanım.] Radikal Parti''nin yerini de onlara sorduk. Uzun uzun birbirlerine sordular. Bir yer tarif ettiler, gittik, orası değil. Bir dükkânda partinin yayın organı varmış, oradan adresi bulduk.

Sırp Radikal Partisi bir eski binada faaliyet gösteriyor. Salonda Rus Jirnoviski''nin posterini partinin lideri Vojislav Şeşely''le (Vayislav Şeşel) yan yana asılmış görünce şaşırdım.

Şeşel, propaganda için Belgrad dışına çıkmış, birkaç gün sonra dönecekmiş. Partinin genel sekreteri Aleksandar Vucic orada idi. Toplantı salonuna geçtik.

-Radikal Parti ne zaman kuruldu?

-Sırp Radikal Partisi 1991 yılında kuruldu. Sırp parlamentosunda 39, Yugoslav parlamentosunda ise 34 milletvekili var. En büyük muhalefet partisiyiz.

-Dayton antlaşması için ne düşünüyorsunuz?

-Biz savaş durduğu ve kan dökülmediği için memnunuz. Sırplar''ın en büyük topraklarını kaybettiği fikrindeyiz. Önce Hırvatlar toprağımızı aldılar. 8 belediye toprağını kaybettik. Bunlar Dervar, Glamoç, Petrovat, Sanksimost, Kluç, Yaytse, Sırbobran, Kubres... Hırvatlar bu şehirleri işgal etti. Bu belediyelerde Hırvatların oranı yüzde 5 bile değildi.

-Buraları geri almak istiyorlar mı?

-Biz budala değiliz. Geri alma şansımız yok. Silahla alabiliriz, ancak anlaşma yapıldı. Başka ülkeler araya girdi. Yalnız bu toprakları tamamen onlara bıraktığımız anlamı da çıkarılmasın. Şimdi Amerika en büyük güç, onlar öyle istedi. Ama bir gün gelir Amerika''dan daha büyük güç çıkabilir! O zaman şartlar değişebilir!

-Bir Kosova meselesi var. Kosovalılar bağımsız olmak istiyorlar. Ne düşünüyorsunuz?

-Kosova''da Sırplar bir millettir. Arnavutlar ise bir azınlıktır. Bosna''nın, Krayna''nın Sırpları millet oldukları için Sırbistan ile birleşik yaşamak istediler. Bunlara o hak verilmedi. Bir azınlığa şimdi nasıl Sırbistan''dan ayrılma hakkı verilebilir?

-Devletten kopmuş vaziyetteler. Kesinlikle Sırp hükûmetine bağlı olmayacağız, diyorlar. Kosova''da Sırp çok az. Arnavutların nüfusu ise yüzde 90''ı geçiyor. Arnavutlar kendi başlarına meclis kurdular, cumhurbaşkanı seçtiler. Bazı silahlı hareket var... İki Arnavut çocuk, 5 polis öldü. Arnavutların bağımsızlık hareketi karşısında sizin tavrınız nedir?

- Büyük Arnavut gücü olduğu söylenemez. (5 polisin öldürülmesi durumunda) Niçin onlar bunu yaptılar? Hükûmet onlara karşı bir ceza vermedi. Çok yumuşak davrandı. Sırp Radikal Partisi olsaydı, 5 polisin vurulduğu günde, aynı gecede bu eşkıyayı tutardı. Bunlar kanuna karşı, anayasaya karşı hükûmet kurarlar, parlamento kurarlar, bunların hepsini 10 saat içinde hapishaneye atardı. Hepsi ses çıkarmaya korkardı. Hiçbiri bir şey konuşamazdı. Biz yabanî insanlar değiliz. Yalnız kanunu işleteceğiz. Çünkü bunlar kanuna karşı geliyorlar. Biz İbrahim Rugova''yı da, Adem Demaçi''yi de, Fehmi Agani''yi de -hepsi ayrılmak istiyor- hemen hapsederdik. Ayrılmak isteyenlerin hepsini içeri atardık. Siz Kürtler için topraklarınızda ne yapardınız? Bir şey daha var... Sırp milleti yiğit millettir. Ama Cumhurbaşkanı Slobodan Miloşeviç bu milleti korkak millet yapmıştır. Sırplar şimdi yiğitliklerini gösterecekleri zamanı bekliyorlar. Eğer Arnavutlar başkaldırırlarsa vay Arnavutların hâline! Taş taş üstünde kalmayacak! Vay Arnavutlara, vay Kosova''ya! Kalmayacak ne Arnavut ne Kosova! En doğru hareket onların başkaldırmamasıdır! Arnavutlara Miloşeviç cesaret vermiştir. Ama Sırplar saatini bekliyor... Sırplar nasıl bir millet olduklarını göstereceklerdir. Sırplar hem yiğittir, hem de kahraman!

-Oradakileri hapse atsalardı, ayaklanma olurdu, Balkan savaşı çıkabilirdi...

-Çıksın Balkan savaşı! Bizim başka kaybedeceğimiz yoktur! Hep kaybetmişiz! Başlasın Balkan savaşı! Sırbistan iki Balkan savaşına katılmış ve ikisini de kazanmıştır! Sırbistan savaşı bekliyor kazansın... Kesinlikle kazanacaktır! Kaybedeceğimiz kadarını zaten kaybettik. Onlar aynı gece ayaklanabilirler ama diz boyu kan dökülürdü. Kosova''da taş taş üstünde kalmazdı. Arnavutlara karşı savaşa gitmekten bir Sırp dahi geri kalmazdı.

-Arnavutluk''u inceledim. Arnavutlar çok güçlenmişler. 1992''de Arnavutluk''a gitmiştim. O zaman çok zayıftılar. Arnavutluk''takilere ve Makedonya''dakilere sordum, ne yaparsınız diye, biz de savaşa gireriz, dediler. Bunları da göz önüne alarak daha yumuşak politika takip edemez misiniz?

-Bir şey diyeceğim size... Bizi Arnavutlarla korkutmayın... Arnavutlar çok korkak millet! Biz onlarla askerlik yaptık. Bir Sırp 10 Arnavut''u döverdi. Hiç kimse hayatta savaşı istemez. Hiç kimse ölmek istemez. Biz de savaşı istemeyiz. Fakat bir şey var... Biz onlara bütün millî ve demokratik haklarını veririz. Ama onlar bunu istemezse, bağımsızlık ve ayrılık isterlerse yahut 1974 yılında verilen otonomiyi isterlerse olmaz! Bunu hükûmet veremez. Onlar savaş isterlerse savaş vereceğiz! Ama o savaşta çok kötü duruma düşecekler. Amerikan bombaları da tepemize inse Arnavutları yeneceğiz.

-Adınız gibi radikal bir partinin temsilcisi gibi konuşuyorsunuz, aşırı konuşuyorsunuz.

-Ama bakınız... Benim konuşmamda akıl dışı bir şey yok. Radikal bir tavır yok. Bakınız... Size Türkiye''de demokratik usulle Kürt problemini çözmek istiyorsunuz.

(Burada bir durum tespiti yapmam gerekti.)

-Bana Kürtleri misal olarak vermesi mümkün değil. Kürtlerle Türklerin kan bağı, dil bağı, din bağı vardır; akrabadır. Halk olarak Türklerle karşı karşıya değiller. Küçük bir silahlı grup hareket ediyor. Arnavutlarla Sırplar arasında ise bir bağ yok... Dil, din, ırk her şey farklı...

(Bu sorum üzerine sinirli sinirli güldü. Sonra Gülten''e dönerek;)

-Söyleyin beyefendiye... Bu eğlenceli bir masal. Aynı kandan olup olmadıklarına bakılmaz. Çünkü biz Makedonlarla, Hırvatlarla, Boşnaklarla, Slovenlerle aynı kandanız. Ama biz onlarla savaşa girdik. Aynı kandan olmak mühim değildir. Kürtler isterlerse ayrılsınlar, ki onlar ayrılmak istiyorlar. Kürtler Suriye''de, Irak''ta, İran''da 20 milyondur. Eğer ayrılmak isterlerse, bunların aynı kan olup olmamasının ne anlamı var... Aynı kan denmesi bir büyük budalalıktır. Bir kimse bir devletin sınırlarını bozmak isterse, o hükûmet sınırlarını silahla korumaya mecburdur. Sırplar da kendi sınırlarını silahla koruyacaktır. Benim konuşmamın hiçbiri radikal değil. Ben savaş isteklisi değilim. Kimseyi öldürmek istemem. Fakat kimsenin benim devletimi parçalamasına izin veremem. Benim polislerimi öldürmesini görmemezlikten gelemem. Polislerimi tepelerse onların bütün liderlerini hapsederim.

-Ben tartışmıyorum... Kürtler diye tabir ettiğiniz sadece PKK''dır. Halk olarak bir devlet kurmak isteyen yok. Arnavutluk''ta tamamı devlet kurmak istiyor. Çocuğundan büyüğüne kadar...

-Türkiye''nin doğusunda hepsi PKK''lı ve hepsi bağımsızlık istiyor. Radikal Parti''de de Arnavutlar var. Asıl Arnavutlar bir grup gerilla. Siz iyi yapıyorsunuz... İsyancılara karşı hemen silahla karşılık veriyorsunuz. Arnavutlar ise her şeyi yapıyor. Biz yumuşak davranıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları